bugün

ders esnasında dün gecenin verdiği yorgunlukla saate bakıldığında yaşanabilen dumur olay.

ne yazık ki daha dersin bitmesine tam tamına 20 dakika vardır. saate bakıldığında hep 20 dakika vardır. ne hikmetse dakika şaşmaz. ve olaylar asıl şimdi başlamaktadır. o 20 dakika bir ömür gibi gelir. saate bakılmaktan usanılır artık. tüm hayat gözlerinin önünden geçer. 'lan sevgilim de bekliyor beni a.k bu dersin bitsede gitsem' dersiniz. ama malesef lanet ders bitmek bilmez. hocayı takmadan s.ktrip gitmek istersiniz ama ne çare. bir türlü başaramazsınız. * * * *
(bkz: dakika 20 yolun yarısı eder)
(bkz: mal gibi ortasındayız dersin)
40 dk.lık toplam ders saati süresince önemli olan ilk 20 dk.lık kısmı hakkıyla dinlediyse, geri kalan son 20 yi hayal kurarak, uyuklayarak, resim çizerek vs. geçirmeyi de haketmiş olmaktır. lakin isviçreli bilimadamları değil ama bazı uzmanların şıracısı olarak söylenebilecek bir tespit vardır ki, bu da konsantrasyonun ilk 20 den sonra dağılma eğilimi göstermesidir.
tüm ogrenciler tarafından yasanmış bir olaydır. her türlüsü tembeli züğürtü çalışkanı bilir bu duyguyu. ancak asıl o dersi veren sıkıcı hocadır sorumlu.
ana zil mi caldı ne cabuk denilen derslerde olur cunku.
matemetik derslerinde kaç dk. kaldı diye saatine bakıldığında görülen sonuçtur. hayal kırıklığına uğranmıştır ve uykuya dalınır.