bugün

Kırım alındı. Suriye'de askeri üssü var kıyıda mis gibi. Sanırım başardı adamlar büyük petronun idealini.
He geldin yarak var burda gel. mis gibi karadeniz neyine yetmiyorsa amk.
günümüzde bunu esad rejimini kullanarak hala yapmaya çalışıyor ya da yapıyordur.
ne güzel unutmuşlardı. ne diye hatırlatıyorsunuz ki şimdi?
Okulda bize "karşı koyduğumuz politika " diye öğretildi. e amk kimse karşı değil ?
bi yanlışlık var.
"Ne hırs ama?" dedirten bir türlü bitmek bilmeyen politika.
(bkz: rosava nın sıcak denizlere inme politikası)
(bkz: yaran yanlış okumalar)

keşke rosava da inse sıcak denizlere. derinlere doğru kulaç atsa vurgun yese boğulsa sonra ondan kurtulsak. *
ilköğretim ortaöğretim ve lise tarihinin en baba politikası.
bu ruslar bi karı pazarlamışlar bi de sıcak denizlere inmeye çalışmışlar heralde amk.
sıcak denizlere indiniz de sizin karıları sıcak denizlerde s*kiyoz ona ne diyonuz. *
an itibari ile inmişlerdir zaten. Bunun için Antalya'da bir süre vakit geçirmek yeterli olur. özellikle Güzeloba ve konyaaltı bölümlerinde önümüzdeki 10 yıllarda melez bir ırk oluşacak.
liberalizm sayesinde hükumetin yardımcı olduğu politika. satılıyor her yer rus mus kimin umrunda.
özellikle osmanlı devleti ile, ayrıca da japonya ile savaşmalarının önemli sebeplerinden biridir.
medieval 2 total war oynadığınızda sebebini anlayabileceğiniz politika. batı avrupa olmuş duvar, götün varsa yık geç bakalım. zaten kırım' a kadar inebilmek en aşağı yüz elli seneni alıyor.
evet bu politika olmasaydı eminim tarih dersi işleyemeyecektik.
1904 yılında çıkan japon rus savaşı'nın sebeplerinden biridir.
imkansızlık derecesi bilindiği halde ısrarla vazgeçilmeyen arzu.
çok memnun oluruz bu duruma. geçiş yeri olarak ülkemiz kullanılacak vallahi tadından yenmez. sarı sarı kimin yarı hesabı.
tamamen deniz, kum ve güneşle alakalı ütopik politikadır.

(bkz: üşüyoruz reis)
"gelsinler kardeşim engelleyen mi var onları" şeklinde denilecek durumdur...
her yaz iniyolar alanya antalya deniz kum güneş ...
Bir türlü başarılamamış eylem planıdır. hep öyle kuzeyimizde kalmışlardır. ege ve akdeniz kıyıları bize kalmıştır.

(bkz: kalbim ege de kaldı)
daha çok buralardaki ülkeleri kendisine bağlama, bu ülkeleri kendisine bağımlı hale getirme şeklinde görülebilecek politikadır. bunu yaparken de ormanları ve doğalgazı politikada etkin bir biçimde kullanmaya çalışıyor. montrö boğazlar anlaşması bittiğinde türkiye'nin eli güçlenecektir ve deyim yerindeyse çatır çutur yiyecektir kaymağı. bizim için hedef 2014.
Sıcak denizlere inme politikasının en temel nedeni tahminimce rusların sert karasal iklimden oldukça sıkıntı çekmeleri olabilir.
bi çok savaşında başlıca nedenidir aynı zamanda.
yolunu kafkasya üzerinden de geçirmeye çalıştığı için, babalara gelecek olan rusya'nın politikasıdır.
sıcak denizlere inmeye çalışacaklarına, seferberlik ilan edip denize işeseler olay çözülecek ama nerdeeee?