bugün

evrensel otobüs filmleridir. ulan ayda 5-6 defa otobüse biniyorum. hemen hemen tüm otobüslerde aynı filmler dönüyor.

(bkz: çakallarla dans)
(bkz: recep ivedik)
(bkz: düğün dernek)
genelde "camdan dışarı bakayım daha keyifli" dedirten ikinci sınıf filmlerden oluşur. lakin zaman zaman bu buraya nasıl gelmiş dedirten filmlere de rast gelinir.
Çok eski de olsa uludağ turizmin 90 lı yıllardaki favorisi sakar Şakir idi.
bir kez kamil koç'la giderken sansürsüz ve altyazılı trainspotting izlemiştim.
geçenlerde ise kamil koç'ta yine çocuk bölümüne sırf animasyon diye persepolis'i koymuşlar.
işte böyle ilginç olabiliyor bazen.
tüm otobüsün katıla katıla gülmesiyle insanın kendinden şüphe etmesine sebep olan yapımlardır.
(bkz: abim)
(bkz: bu filmi yapan adam kör oldu) tarzında filmlerdir.
geçende v for vendetta görmemle beni şaşırtmıştır.
(bkz: sağ salim)

ne yalan soylim, ilk defa doğru düzgün bi filme denk geldik..
ucuz yapımlı yerli ve yabancı filmlerdir. ekseriyetle yerlilerdir.

koltuk arkasındaki kişisel ekranlardakileri saymıyorum tabii. ordakiler bir nebze de olsa iyi çıkabiliyor.
şehirlerarası otobüslerde oynatılan kıytırık filmlerdir. çoğu vasatın altındadır.

(bkz: maskeli beşler)