bugün

* görsel
"Gözüme görünen şeyi açıkça, kaidesiz, tertipsiz ve imansız söylüyorum. Eğer zayıf tutarsan, eğer inkılâbın yüreğini, hassasiyetini ve sinirlerini temsil etmezsen, bıçağın ters tarafı ile yirmi dakikada kesilen Kubilay’ın kafasında sana tevcih edilen akıbeti seyredebilirsin... Türkiye’nin nüfus kütüğündeki softa ve mürtecilerin yeşil kanını kurutacaksın; bu kadar...”

5 ocak 1931

o zamanlar daha dönmemişti.
Türkçeyi nazım ve ismet abiler ile birlikte en iyi kullanan 3 şairden biridir. Edip-turgut-cahit-ece abilerde bir başkadır ama nin 3'lüsü daha bir zirvedir.
Düşünce alanında aynı şeyleri söyleyemicem. Keşke sadece şiir yazsaydı.

Ha birde. Şiirleri başka dile çevrilince havası kaçar. Onun için ülke dışında nazım kadar bilinmez. Zira nazım'ın üslübu daha evrensel şiirinin ana teması daha insancıldır i.
ideolojisini ve kişiliğini zerre sevmem ama sazarın hakkı sezara yiğidi öldüreceksin hakkını yemeyeceksin. Gerçekten büyük bir şairdir. Türk edebiyatının temel taşlarından biridir kendisi.
üfürükçü hocaların ve tasavvufçuların taptığı vasat kişilik.
"Sevgili Necip, ismin temiz demek, necîb temiz demektir benden iyi bilirsin. Necip'i necis yapma. Sen en cihanşumül eserlerini beş parasız Paris sokaklarında dolanırken vermiş bir şairsin, cebin para para olacak diye ruhun pare pare olmasın. Bilirim kalemin kıvraktır lisanın çeviktir, bilirim üç satırda ruh üflersin kağıda, bilirim bir yazsan parçalarsın edebiyatın Çin Seddi'ni, o lisan-i mücerret dilinle Babali yokuşunun yollarını yalaman beni kahrediyor Necip.

Sevgili Necip, inandığın Allah'ın aşkına, o kudretli kalemini iktidara payanda yapacağım diye camii direğine çevirme, o kudretli kelimelerini üç kurusa parselleme üç tanesi üç kuruş etmeyecek ciğersizlere. sevgili necip, elinde sur-u israfil var, onu borazana çevirme.

Eski dostun,

Nazım.
Türkçemizin sınırlarını zorlamış sıradışı şairimiz.
küreğinin kısalığını elinin uzunluğu ile dengeleyen açıkgözdür.
cumhuriyet kurulmuş, aradan 6 ay geçmiş ülkenin sanat, edebiyat alanında da gelişmesi, kalkınması ve milleti geliştirmesi için öğrenciler fransa'ya gönderilecektir. bu öğrenciler arasında darülfünun 1. sınıf öğrencisi necip fazıl'da vardır. öğrenciler okumaya gönderilir fakat necip fazıl aldığı bursu kumarda hiç etmektedir. bursu çürüten necip fazıl, her aldığı bursu kumara yatırır. zaman ilerledikçe bu durum arkadaşlarını da rahatsız eder ve uyarmak isterler;
''milletin parası bu yanlış yapıyorsun, fakir halk bizlere okuyalım diye gönderiyor bu parayı!'' telkinleri işe yaramamış ve necip fazıl kumara iyice sarmıştır. zaman geçmiş ve öğrencilerin denetlenmesi için müfettiş gelmiş ve necip fazıl'ı yanına çağırarak ''necip fazıl bey oğlum aldığımız bilgi neticesinde senin derslerinde zayıf olduğun ve bursu kötü kullandığın için bursunu kesiyoruz, bu son bursunuz!''diyerek son burs parasını, marsilya'ya tren bilet parasını ve marsilya'dan istanbul'a yol parasını vererek bursu keser. daha sonra müfettişi 3. sınıf bir insan ve yetkin değildi diye anlatan necip fazıl, aldığı son parayı da kumarda hiç edince arkadaşları marsilya bileti alıp, istanbul yol parasını da cebine verip marsilya'ya gönderirler. marsilya'da indiğinde ilk iş cebinde ki harçlığı kumar parası olarak hiç eden necip fazıl konsolosluğa dayanmış para verilmesi için rezalet çıkartmış, konsolosluk yetkilileri para verdikçe kumarda yine hiç etmiştir. en sonunda istanbul'a dönmüştür.
ne türkiye'de ne fransa'da diploma alamayan necip fazıl'ın özgeçmişinde diploma aldığı yazar fakat yalandır.

kaynak: Özdemir ince
çirkinlesince dine yönelmiştir. ama kumara devam etmiş.
beyza hanımefendinin oldukça hayranı olan bir şair.
alkolden kumardan kafasını kaldırıp tasavvufa yönelmiş olmamış ataturke falan sarmış. ayrıca son zamanlarda bu adamı övenler bu adamın kalitesini tamamiyle yerle bir etmiştir iki yüzlü sahte müslümanlardan bıktım artık .
hapiste iken liseli kızları kesmiştir pencereden.
kumarbaz, kadın bacağı fetişisti yazar.
görsel

Haklı.
üstadı severim en sevdiğim üstadımdır diğerlerini sadece kullanırım feyz alınıcak donanıma sahiptir.
sadece canım istanbul şiirini yazsaydı yine necip fazıl kısakürek olurdu dediğim şair.

kendisi hakkında güzel bir söz:
"Bir dili kuyumcu gibi işleyip dudaklarda ölümsüzce gezdirmek kolay iş değildir."
Dindar bir hayat yaşamaya başladıktan sonra, kendisine ilk defa zekat düşünce, tüm sevdiklerini, ailesini, arkadaşlarını yanına çağırarak bu sevinci ve duyguyu onlarda paylaşan yazar.
Geçmişi için "Geçmişim çöptür, çöpü ancak köpekler karıştırır" demiştir lakin dine bağlandıktan sonra çıkarını korumuş vaktinin hükümetinden örtülü ödenekler almıştır. Son dediğimi iyice araştırınız yanlışsada kaynağılya iletiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=L-JLW5ADPeI
Boşu boşuna yaşamış olan kişi.
Karaktersizliğin ete bürünmüş hali.
Mehmet akiften sonra tek geçerim. Ayrıca fikir adamıdır. Anti kemalisttir. Kemalist tarihi çürüten birçok tezı belgelerle ıspatlamıştır.
40 yaşına kadar olan hayatını çöplük olarak tanımlayan ve çöpleri ancak köpeklerin karıştıracağını söyleyerek günümüz kemalistlerine taa o zamanlardan cevap vermiş şair.
"Rest".

En sevdigim sözü. Cagindan ileri bir yazar.:)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar