bugün

vatani görevini yapan onca askere saygısızlık eden, hain gudiktir.
sözlükte dile getirirse salca tarafından çaylak yapılacak gudiktir.

(bkz: karavana çalgınlığı)
birde "beni askere alın" diye inim inim inleyenler var. askeriye almak için bin bir dereden su getirtiyor. askere gitmeyi isteyen kaç kişi var bu ülkede allah aşkına? bunca uğraş verdirtiyorsunuz? tecili daha kolay yapmıştınız. kaldırması daha sıkıntılı.
askerliğini hudutta yapmış biri olarak, şahsen kendi hakkımı helal ettiğim, bana saygısızlık yaptığını düşünmediğim kişidir. sonuna kadar hakkıdır.

hatta yaklaşık 30 yaşıma geldim, hayatımda hiç bunu diyen kişiden daha haklı birini görmedim.
12 ay diye kandırılıp gittikten sonra, 17 ay askerlik yapmış birisi olarak destek olacağım ve anlayışla karşılayacağım şahıstır.
eskiden anlamadigim, olaylari, sehitleri gordukce hakli oldugunu gordugum gudik. devlet adamlarinin ogullari sehit olmadan bu ulkede sehit olan cok genc olacak. deger mi o kadar ana babanin yuregine kor dusmesine? degmez canlarim.
askerlik kutsal bir görevdir. vatan uğruna, allah yolunda cihad etmek ne güzeldir aslında. nedense hep -ölüm-ü baz alarak değerlendiriyor bazı kafalar. tabiki ölen askerler oluyor. lakin "ölüyor" diyerek sıradan şekilde tabir etmek kötüdür. onlar şehittirler.

asıl içi acıtan -pisipisine ölmek- lafıyla askerlik vazifesini boyle basit şekilde değerlendirenlerdir. her ne kadar ailelerin yüreğine kor düşsede, vatan uğruna ölmek şereftir.

bi vekilin oğlu askerlik yapmıyor, ya da türklüğe leke sürdürüyor diye ben neden türklüğümden utanayım? ya da neden askerlik yapmaktan vazgeçeyim? ben türk olduğum için, ve askerlik vatani bir vazife olduğu için istiyorum. herkesin kendi vicdani kararıdır. ama olanlara bakılarak değerlendirilmesi yanlıştır.
30 bin tl si olan gudiktir.
vatanı kurtardığı falan yoktur. sadece bir takım paşaların villalarının veya alem yaptıkları ordu evlerinin nöbetini tutmak istememektedir. veya kazananın veya kaybedenin olmadığı bir savaşta bir hiç uğruna ölmek istemez. pkk'nın bittiği veya biteceği yoktur. bitirmek isteyen de yoktur. birilerinin siyasi çıkarları uğruna ölmek istemez. kendisinden bahsedilirken lafın gelişi kahraman diye bahsedilip, 2 gün sonra adının unutlmasını istemez. kağıt üzerinde ölen binlerce insan arasında istatistiksel bir rakam olmak istemez.

vatan kutsaldır. ama bir takım çapsızların siyasi çıkarları değil.

ekleme: canımızı kaybedebileceğimiz bir görev karşısında devlet, bizim canımız üzerinde tasarruf hakkına sahip olabiliyor. biz canımızı kaybedeceğiz ama devlet bize sormuyor. gitmediğimiz zaman cezalandırıyor. bizim canımızı bize sormadan tehlikeye atıyor. bize, bir cana kıymak isteyip istemediğimizi de sormuyor. ama 30 bin tl verirsek bu hakka sahip olabiliyoruz. 30 bin tl ile vatanı kurtarabiliyoruz, paşaların lüks özel makam araçlarının benzin masraflarını karşılayarak, vatana borcumuzu ödeyebiliyoruz. parası olmayan gariban kardeşlerimiz de dayak yiyerek, esir düşerek veya ölerek bu borcunu ödeyebiliyor. işte kutsal vatan borcu. zengin parasıyla, fakir canıyla ödüyor.
sayıları az değildir.

askerliğe bir kutsiyet yüklemeyebilirsin ama şunu bilmelisin ki burası 75 milyon insanın yaşadığı bir ev ve bu eve geçmişte bol bol hırsız girmiş.o halde birileri gece kapıda nöbet tutacak.bu da haliyle sırayla olacak.ben askerlik yapmam silahlara karşıyım vs gibi söylemlerle vicdanı ret palavrasını dillendirenlerin yegane amacı bu görevden yırtmaktır.

bir evi paylaşan 4 üniversite öğrencisi içinde bulaşıkları yıkama sorumluluğundan kaçmak gibidir mesela.bahane her türlü üretmek mümkündür.örneğin vergi mükellefi biride vicdanım rahatsız devlete böyle haraç öder gibi para vermek ağrıma gidiyor diyip vergi ödemek istemediğini de beyan edebilir.belirttiğim üzere kaçış için bahanenin sınırı yok.

bir toplum içinde yaşamanın kuralları vardır.kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.bir öğrenci aynı evi paylaştığı arkadaşlarıyla yiyip içip iş bulaşık yıkamaya gelince kaytaramaz.istediği bahaneyi öne sürsün bu kabul edilmez.işte askerlikten kaçma girişimleride böyledir.askerlik görevi ülkeyi yöneten iktidarlar yüzünden sulandırılmış olabilir.bir takım suistimaller olabilir.parası olan askerliği en azından rahat yapabilmek için bu suistimallerden yararlanabilir ama bunlar birileri kaçıyor bende bir bahane bulayım kaçayım deme hakkını vermez kimseye.tam tersi kişiye düşen görev kimsenin bu işten kaytaramamasını sağlamak için çaba göstermektir.

sonuç itibariyle başta da belirttiğim üzere bu göreve bir dini misyon yüklemeyebilirsin,gerçekten savaştan silahtan hazzetmeyedebilirsin de zira eminim ki insanların çoğunluğu bunlardan hazzetmiyordur sonuçta bulaşık yıkamak da pek hazzedilecek bişey değil ama o evde yaşamak istiyorsan sorumlulukları da paylaşmayı bileceksin.işte askerlikte bir nevi sorumluluk paylaşımıdır.
yakında tanınması muhtemel olan vicdani reddi bekliyordur. sonrasında askerlik yapmış olanlarla fena taşşak geçecektir.
kafası karışıktır.
(bkz: çocuğunu askere göndermek)
kimilerinin parayla yaptığı ve intihar eden askerlerin, şehit düşenlerden fazla olduğu bir ülkede gayet normal bir durumdur.
kardeşim sürekli; ''çöp toplayıp, bulaşık yıkamadan adam yerine koymazlar bu ülkede. ne iş verirler nede yurtdışına çıkmak için vize...'' derdi.
hoş yaklaşık 11 ay askerlik yaptı. bunun 9 ayını üçer aylık dilimlerle evde, ''bilmem ne değişimi'' diye raporla geçti. geri kalanları da hastane hastane gezip deli taklidi yapmış.
işin enteresan yanı; tezkere ile birlikte yaptığı hizmetlerden dolayı birde takdirname verildi.
bir an önce profesyonel orduya geçmeliyiz bence. ve zengin, fakir, manken, futbolcu vs. demeden herkese eşit haklar tanımalıyız.
Bir üniversite öğrencisi.

Okudu okulunu bitirdi zor şer. Sonra hoop yazı geldi, hadi askere. Önce muayene. Muayeneyi geçip, doğru kışlaya.

6 ay-15 ay vs her neyse. Hayatının hiçbir alanında gerekmeyen bilgiler öğrenip eve döner.

Eskiden zorunluydu, eyvallah. Zorunlu yap tabi. insan gücüne gereksinim varsa yap. Şimdi durum öyle mi? Değil. Millet teknolojiye yatırım yapıyor, sen hala 100.000'lerce asker besliyorsun. O askerliğe gitmek isteyen var, istemeyen var. Bölücü örgüt sempatizanı var. Her türlü adam var o zorla götürdüğün adamlar arasında. Bu kadar alelade bir şekilde böyle bir birliğe sen adam toplarsan, sonucunda da yenilgi gelir.

30 senedir bir PKK'yı halledemedi TSK. Sebebi ne? Ne olacak, hayatında eline silah almamış, COD oyunu harici, silah görmemiş adamı sen 1-2 aylık eğitim verip sınıra dizersen, yıllarca dağda sert bir eğitim almış PKK'lı ile mücadele etmesini bekleyemezsin.

Arkadaş, ben askere gitsem ne yapacağım? Hayatımın 17 senesi kalem tutmakla geçmiş. Benden ne bekler bu ülke? Silah tutmamı beklemez, ülkeye katkı yapmamı bekler. Beklemeli. O sebeple herkes uzmanlaştığı görevi yapacak. O zaman başarı gelir.

Askerlik profesyonelleşecek, isteyen askere gidecek ve maaşını alacak, gerekirse yıllarını eğitimle geçirecek. Ben de geçeceğim uzmanlaştığım işi yapacağım. Bu kadar.