bugün

mustafa kemal ile allahı arkadaş sanırdım.
+=baba -=ben

-baba allah nerde
+orada (işaret parmağıyla yukarıyı gösterir)

Ve bunu üzerine 2 yıl boyunca avizenin allah sanılması.
olunce sadece uyuyacagiz
yanlis anlasilmasin ama Minareleri Allah sabirdim buyuk a olmuyimor yapmiyir klavye k.b
bizimkiler tarambaba diye bisey uydurmustu kuzenlerim onu halamin kocasi sanardi.
arabayı sağa çevirince sola, sola çevirince sağa gidiyo sanırdım.
need for speed de sağ sol tuşları tam ters ayarlanmıştı bende küçüğüm tabi anlamamıştım sağa basınca araba sola gidiyodu falan bi gün dedem köye giderken araba sürmeyi öğretmek için verdi işte sonra bida vermedi.
Şimşek çakınca Allah fotoğrafımı çekiyo sanardım. Kalkıp poz falan verirdim. Ne güzeldi.

(bkz: özledim piç)
reno 12'lerde ki yağ ikaz lambasının araç takla attığında yandığını sanardım. tabii ki yağ lambası olduğunu bilmiyordum.
Kücükken, büyuyunce kardesimle evlencem sanardim.
küçükken tanrı var sanırdım.Yokmuş.
mandalinayı portakalın çocuğu sananı duymuştum. küçükkken sabah kalktığımda yastığımın altında "türkan şoray göbeği şekeri" denilen o şekerden olurdu ve erken yattığım için kuşlar getiriyo sanırdım. 1. sınıfın yaz tatilinde tam babam şekeri koyarken çişim gelmişti iyi ki.
Dedemin babası uzun uzun yaşamıştı rahmetli. Adı cevdet sunay'dı. Neyse ilkokul zamanı cumhurbaşkanlarımızı öğreniyoruz. sıra geldi cevdet sunay'a. dedemin babasını uzun süre cumhurbaşkanı sandım.
arabalarda sinyal vermek için kullanılan bir mekanizma bulunduğunu anlamayıp, şoförün arabanın gösterdiği yöne döndüğünü zannetmek.
geceleri karanlığı yeşil yeşil delip geçen gece kulübünün lazerlerini ufo sanar eve gelip beni kaçıracaklar diye tırsar yatamazdım.
su kanalının adını kumanda sanardım. kumanda derdim yani.
okul bahçesindeki atatürk heykelinin yanında atatürk yatıyor sanardım ne kadar şanslıyız atatürkün mezarı bizim okulda filan dediğimi hatırlıyorum.
ezan okuyan saatin içine mahallenin imamının girip okuduğunu annemlerin de bunu benden nedense gizlediğini düşünürdüm.
leylekler tarafından getirildigimize inandık hepimiz.
sa ile biten herşey sabancının zannediyodum.
odamdaki çamaşır veya giysilerin karanlıkta canavara dönüştüğünü sanıyordum.
Karın gökyüzünden yere düşen bulut parçacıkları olduğu...

Bulutları da pamuk gibi filan algılıyordum tabi o zaman. Ondan.
5 yaşında Bir yere giderken yolunuz açık olsun dediklerinde bizi yolda askerler durdurabilir bu yüzden öyle diyorlar diye düşünürdüm. 8 yaşında memlekete ilk kez geldiğimde anladım ki doğruymuş.
Her çocuk gibi arap kızını gerçek sanıyordum.
Yoldaki parke taşları çikolatadan esinlenerek öyle yapılmıştı.
mağaza önünde duran görevli kızı manken sanıp parmaklamak. Baya baya parmaklamışım, kız da ay ne tatlı şey bu falan demiş. 5 yasında her şey daha güzelmiş.
her televizyonda farklı kanallar olduğunu düşünmek. evet, 8 yaşına kadar ben buna gerçekten inandım. hepsinin birbiriyle aynı olduğunu öğrendiğim an anlamalıydım aslında hayatın monotonluğunu, yaptığım tek şey ''uff burda da mı aynı çizgi film'' demek olmuştu.
televizyonun içinde insanlar olduğunu düşünürdüm. onlar film çekiyor sanırdım kapatınca onların uyuduğunu düşünürdüm.
Hani bir zamanlar tüpçüler geçiyordu filan ya işte bende imamın Aygaz dediğini sanırdım. *
Buraya park yapmak yasaktır yazısını görünce lan bu ufacık yere nasıl park yapacaklar derdim.
güncel Önemli Başlıklar