bugün

gerek sanalda gerek de reelde çokça ve sıkça karşılaştığım(ız) durumdur aslında. bakarsın ki küfür etmek ne zaman sakız olmuştur dilinde, işte o zaman içini bir hüzün kaplar. hoş bir şey değildir küfür etmek tabi, neden hoş olsun ki? anasına bacısına sebepli sebepsiz küfür etmenin ne anlamı vardır ki?

sanalda etmeyen var mıdır bilemem ama ne zaman etsem benim de içimde bir ukte kalmıyor değil. küfür iyi şey değil kimse bana can yücel'in mısraları ile hoş göstermeye çalışmasın.

haya etmekte küfrederken utanmaktır bir anlamda.
"neden ettim mna koyim!!??" dersin. ironik bir haldesindir.

bundan sonra küfür etmemeye çalışacağım lan! söz vallah!..
sözlükte adam gibi fikir ve bilgi paylaşımı yapabilmek ve -fikirler uyuşsun-uyuşmasın- birbirimizle biraz olsun adam gibi iletişim kurabilmek açısından gayet faydalı bir yaklaşımdır. evde deneyiniz, her yerde deneyiniz...
sanal kullanıcıların büyük bir kısmını etkisi altına almış, alamadığı kesimin de kapsama alanına girmeye çalışan küfrün, kişinin iç yapısıyla çakıştığı andır.

bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş,
bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş.

evet bu durumu en iyi ifade eden parçamız budur. zira küfür gişede durduğu gibi durmaz illa ki içine girdiği kişiye oskar kazandırsın. kariyerinin doruklarına ulaştırır ansızın. gözlerine perde iner insanın, ne yaptığını bilmez. ama o pembe toz bulutu uçuşmaya başlayınca kişi kendi gerçeğiyle yüzleşir. napıyorum lan ben amk, der önce öfkeyle, sonra buna da pişman olur.
uğraşsa didinse, üzerinde dursa bir ihtimal düzelebilir, uğraşmasa didinmese bari ileriye gitme be adam! biz de biliyoruz küfür etmeyi ama öyle öküz gibi etmiyoruz değil mi? ha şöyle aferim. denilerek köstek olunabilir.