bugün

ismet inönü, ismail hakkı Tonguç ve Hasan ali yücel'in çabalarıyla Türk eğitimine katkı sağlamak için açılmış okullar. insanlarımız çok eğitimsizdi ve özellikle köylerde okuma oranı çok düşük, tarım geleneksel yöntemlerle yapılıyor ve ülkenin öğretmen ihtiyacı çok büyüktü. Hem öğretmen yetiştirmek, hem köylüyü kendi içlerinden çıkan insanlarca eğitmek, hem de modern tarım yöntemlerini vs. öğretmek için köy enstitüleri açılma kararı alındı. Köy enstitüleri gerçekten eğitim masrafları açısından da büyük bir avantaj getiriyordu. Okulları öğretmenler, halk ve öğrenciler beraber yapıyorlardı. Kendi yiyeceklerini de kendileri yetiştiriyorlardı. Her türlü tarımsal üretim, arıcılık, demircilik vs. akla gelebilecek her türlü iş burada eğitim bağlamında yapılıyordu. iş için iş içinde işle eğitim ilkesi benimsenmişti. Burada yetiştirilen öğrenciler her türlü işle ilgili bilgi sahibi oluyorlar, memleketlerine gittiklerinde de orada insanlara yol gösteriyorlar, modern tarım tekniklerini öğretiyorlardı. Okullarda klasik eserler her öğrenciye okutuluyor, her öğrenciye en az bir çalgı aleti öğretiliyordu. Yarıca Saz şairi aşık veysel de bu okullara giderek öğrencilere dersler veriyordu. Bu öğrenciler bilgi sahibi aydın kişiler olduklarından köylerine gittiklerinde ağaların altında sömürülen halktan biri olmuyor, halkı aydınlatıyordu. Halk da yavaş yavaş ağalara baş eğmekten uzaklaşıyordu. Böylelikle bir bakıma köy enstitülerinin kaldırılma sürecine de yaklaşılıyordu. Toprak ağaları bu insanlardan memnun değildi çünkü halkı aydınlatıyor, kendi önlerine taş koyuyordu. Böylece ağalar kendi seçtirdikleri milletvekillerine baskı yapmaya, bunların kaldırılması için uğraşmaya başladı. Bu sırada bu okullarda komünist yetiştirildiği, okulların fuhuş yuvası olduğu söylentileri de birileri tarafından ortaya atıldı. Halk bu durumdan hiç memnun değildi. Demokrat partinin iktidar olması dönemine denk gelen bu süreçte köy enstitüleri 1954 yılında kapatıldı. Kapatılmasında demokrat parti hükümeti ve oranın ağaları gerçekten çok etkili oldu. Kapatılana kadar geçen sürede yine de büyük miktarda öğretmen yetiştirildi. Kapatılmasaydı eğer belki de ülke olarak çok farklı durumda çok farklı yerlerde olunacaktı. Köy enstitüleri ile ilgili bilgi sahibi olmak için dönemin büyük ağalarından kinyas ağanın açıklamalarını okuyabilirsiniz.
Bir zamanlar köy enstitüsü olan, sonradan da öğretmen lisesine dönüştürülen pazarörendeki okuduğum lise hakkında da birkaç bilgi eklemek isterim. Okuduğum bina sonradan yapılmış olmasına rağmen köy enstitüsü sınırları içerisindeydi. Okulum genişçe bir alana yayılmış, içerisinde hâlâ köy enstitüsünden kalma eserler barındırıyordu. Su deposu, havuz, konferans salonu, yanlış hatırlamıyorsam spor salonu da vardı. Bazı yerler kullanılamaz olsa da en azından konferans salonu kullanılabilir durumdaydı. Ancak bilmediğim bir nedenden ötürü oradaki halk ve düz liseyle aramız pek iyi değildi. Bazen alt liseyle kavgalar olur, böyle zamanlarda tüm esnaf (üç bakkal bir fırın) ve halk da bizim karşımızda olurdu. Bunun sebebini bazıları eskiden köy enstitüleri zamanına bağlar, yolların orak ve çekiç şeklinde bilerek yapıldığını dahi söylerlerdi. Bazıları ise bunu biz dışarıdan öğrenci olarak geldiğimiz için elbette kendilerine yani düz liseye sahip çıkacak der konuyu kapatırdı. Kim bilir. Ancak ne olursa olsun köy enstitülerinin eğitim tarihimizdeki yeri ve önemi tartışılamazdır.
Elimden geldiğince doğru bilgi vermeye gayret ettim isteyenler konuyla ilgili daha geniş bilgi sahibi olmak için yapılan çeşitli araştırmalara göz atabilirler.
canlanması gereken cumhuriyet ruhudur.
Amiyane bir tabir ama kapatılarak resmen Türk eğitim sistemine tecavüz edilmiştir.
Demokrasının işleyemeyişi benim oyumla çobanın oyu bir mi sorununun ortaya çıkış nedeni bu enstitülerin kapatılışıdır.
kapatılmasaydı bu kurumlar şu an ülkemizde din üzerinden milleti sömüren vampirler olmazdı çünkü halk dinle sömürülecek kadar cahil kalmazdı . çok yazık.
köy enstitülerini kapatıp imam hatipler açıldığı zaman şimdinin temelleri atılmış oldu .
Köylülerden korkan ve korkmakta haklı olan bir ülkede yaşamanın cezbediciliği, lol.
Hakkında belli bir kesimin biraz abartı ile hurafeler ile anlattığı enstitülerdir. çok bilgi kirliliği var.

Öncelikle açan kim tek partili süreçte chp iktidarı. Kapatan kim çok partili süreçte yine chp iktidarı. Yani burada da bazılarının belirttiği gibi menderes kapatmadı inönü kapattı.

Ne zaman açıldı? 1940'ta açıldı yani 2. dünya savaşının başlarında. Ne zaman kapandı? 1946 yılında kapandı. Yani 2. dünya savaşı hemen bittikten sonra. O dönem türkiye savaşa girmesede savaşa her an hazır durumdaydı ordu teyakkuzdaydı. Köylerde pek çok araca el konulmuş buğday falan devlet alırmış. çünkü devlet olası savaşa hazırlanıyor. Bu süreçte devlet hangi imkanlarla hangi olanaklarla insanlara macar fransız klasiklerini köylere dağıtacak imkanı buluyordu? kime nasıl hangi köyde piyano dersi verecek olanağa sahipti acaba? la milletin yokluktan gözünün ferinin söndüğü dönemden bahsediyoruz kemanı kim kaybetti herkes harp bekliyor. ayrıca 6 yılda o yoklukta hangi para ve lojistik imkanla köy enstitülerinin bulunduğu her yere sen nasıl dünya klasiği kitapları, enstürmanları gönderiyorsun. Biraz izan lütfen.

Evet kesinlikle başlangıç amacı ile doğru tespit edilmiş bir soruna doğru bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır ama sulandırmayalım lütfen. Kısıtlı zamanda kısıtlı imkanlarla kırsalda insanların işine yarayacak bilgileri kazandırmalıydı amaçta buydu. Yani boğmaca olan çocuğa sağlıkçı görene kadar ne yapılmalı öğretilmeliydi, tarlanın vermini arttırmak hayvancılığı daha doğru şekilde yapmak ve temel okuma yazma oranını arttırmak devletin gidemediği yere gitmekti amaç bu olmalıydı. Ne kadar oldu tartışılır ulaşılan bölgelerde o bölgenin değerlerine yabancı insanlar olursa tepki çeker. Başta dediğime geliyor olay sen aç adama karnını doyurmayı öğretmeden önce keman ve fransız klasiği öğretmeye çalışırsan başarısız olur. Önce o adamın cehaletini yok et, çiftçiliğini geliştirsin sonra o harp koşullarında dünya klasiğini de okut, sosyalizmide öğret.

siyasetin her alana girdiği gibi o alana da sirayet ederek sosyalizm yayma faaliyetlerinde bulunması. Orduya, okula ve ibadethaneye siyaset girmemelidir. Köy enstitüleri ile okul ve köye sosyalizm misyonerliği yapmaya çalışanlar yüzünden halktan tepki çekmesi.

Hala anlamamış insanlara bir şeyi hatırlatalım dünyanın hiç bir yerinde başarıyla uygulanamamış ve sonu hep hüsran olmuş sosyalizm sistemi türkiye'ye hiç bir zaman gelmeyecek. Hala bu umutlarla bu başlangıçta güzel amaçlarla kurulmuş bu yapı hakkında bilgi kirliliği yaparak güzellemelerde bulunanlarada tatlı rüyalar diliyorum.
Köy enstitülerinin kapatılma nedeni sosyalizm propagandası falan değildir. Atatürk'ün halkçılık ilkesi doğrultusunda bilinçlenen halkın toprak ağalarının sözünü dinlememesinden doğan korkudur. Ağalara başkaldırmak o günlerde halkı kışkırtmak için "gomünüstlük" diye lanse edilmiş.
CUmhuriyetteki 2009 tarihli bir yazı bu konuya gayet güzel ışık tutuyor:

--spoiler--
Köy Enstitüleri neden kapatıldı?

Bu soruya cevap olabilecek en saydam açıklamalardan biri, dönemin CHP Milletvekili Kinyas Kartal’dan gelmişti. Aynı zamanda toprak ağası olan Kinyas Kartal, yıllar sonra, Köy Enstitülerinin neden kapatıldığına ilişkin soruya şu açıklamayı getirmişti:

“Köy Enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. Doğuda en yüksek eğitim gören insan benim. Köy Enstitüleri, bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. Bunu içimize sindiremedik. Benim Van yöresinde 258 köyüm var. Bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. DP ile pazarlığa girdik, kapattık.”
--spoiler--

http://www.cumhuriyet.com...du__Neden_Kapatildi_.html
Kapatılması eğitime vurulmuş en büyük darbedir.keşje enstitü öğretmeni olabilseydim.türkiyenin önünü alamayacaklarını gören dış güçler tarafından kapatılmıştır.
"evet kesinlikle başlangıç amacı ile doğru tespit edilmiş bir soruna doğru bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır ama sulandırmayalım lütfen. kısıtlı zamanda kısıtlı imkanlarla kırsalda insanların işine yarayacak bilgileri kazandırmalıydı amaçta buydu. yani boğmaca olan çocuğa sağlıkçı görene kadar ne yapılmalı öğretilmeliydi, tarlanın vermini arttırmak hayvancılığı daha doğru şekilde yapmak ve temel okuma yazma oranını arttırmak devletin gidemediği yere gitmekti amaç bu olmalıydı. "

amacı zaten buydu dostum.

şu anda forum yazısı gıbı oldu yazmadan edemezdim , yanlış bilgilendirme insanları. ne piyanosu amına koyayım.
Kurnaz akitlerin akılları sıra Atatürk düşmanlığında kendileriyle yarışan eski kankaları hdplilere yamamaya çalıştığı, atatürk ilkelerine bağlı eğitim kurumlarıdır.
O devirde kürt sorunu mu vardı, pkk mı vardı, hdp mi vardı yalancı akit.
Bugün türkiye cemaatçi köpeklerle yobaz öküzlerin ve kankaları bölücü çakalların koşturduğu bir yer olduysa bunun en önemli nedeni köy enstitüleri gibi kurumların kapatılmasıyla halkın cehalete mahkum edilmesidir.
(bkz: imamhatipler kapatılsın).
bilgi kirliliğivar deyip bi kaç şey yazan da bilgi kirliliği yapmış.

chp açtı, ama chp kaldırmadı.

chp'nin içindeki muhalif kesimin kampanyası ile entstitülerin müfredatlarında değişiklik yapılmıştır.

daha sonrasında köylüyü topraklandırma yasasına karşı çıkan bu muhalifler, 1946' da demokrat partiyi kurdular.

1950'de iktidara gelen bu parti ise 1954'de enstitüleri kapattı.

şimdi söyleyin bakalım, inönü mü kapatmış bu enstitüleri ?

ülkenin en büyük problemi bu işte; ağzı olan konuşuyor.
nazım hikmet de dahil olmak üzere bütün komünist yazar ve şairlere ait kitapların yasak olduğu okullara önce "gomünist" okullar dediler.

şimdi de abd'nin zoruyla yapısı değiştirilen, menderes döneminde de tamamen kapatılan okullara abd destekli okullar diyorlar.

bu ak kardeşlerin kafasına erişebilmek mümkün değil.

jöle gibiler, biçimsiz ve akışkan.

köy enstitüleri bu ülkenin kanayan yarasıdır, birkaç kendini bilmez toprak ağasının hırsına yenik düşmüş ilim yuvalarıdır.

bakınız;

(bkz: köy enstitüleri/#31605844)

(bkz: köy enstitüleri/#31609648)

(bkz: köy enstitüleri/#32233440)
Adam o kadar gerizekalı ki chp 46 da kapadı diyor. Şimdi ben buna ne anlatayım?

Köy enstitüleri 1954 de dp iktidarında kapatılmıştır. Mallara duyurulur.
inatla hala hakkında bilgiler çarpıtılan ve alene yalan söylenen enstitüdür.

Öncelikle kapatan bal gibi chpdir. Hiçte chp içindeki muhalifler müfredat değiştirdi diye çamur yapmayın müfredat değiştirmekle kalmayıp 1946 yılında isimleride değiştirildi köy öğretmeni yetiştiren kuruma dönüştü. Yani daha önce tekniker, öğretmen sağlıkçı bir nevi veteriner yetiştiren kurumu öğretmen okuluna çevirmek sadece müfredat değişimi diye geçiştirilemez. Alenen tasfiye edildi ve hali hazırda öğretmen liseleri ve üniversitelerin olduğu yerde 3. Bir öğretmen okulu oldu zaman içinde tamamen kapatıldı. Şimdi suçlu chp ve inönü değil öyle mi?

bir de gebeşin biri gelip foruma çevirmiş burayı sonra da ne piyanosu demiş. Sadece hasanoğlan köy enstitüsündeki 3 piyano forum sever arkadaşa girsin.

Temel amaç toprak ağları mı? aşiretlerin yoğun olduğu hangi ilde kuruldu köy enstitüleri? ş.urfa ? g.antep? mardin? enstitüler 1946ta tasfiye edilmiş diyarbakır da 1944 te kuruluyor. Değiştrilip öğretmen yetiştirmeye başladıltan sonra 1948 yılında da van da kuruluyor. yani aslında asıl sömürünün olduğu feodal düzenin çok sert şekilde hakim olduğu bölgede bulunmuyor sadece güneydoğu da malatya da var. Peki nerelerde var? eskişehir, izmir, aydın, balıkesir, antalya, adana, konya, ankara, kayseri, samsun, trabzon, erzurum, kars, kocaeli benim aklıma gelenler. Buralar mı toprak ağalığının hakim olduğu ve insanların sömürüldüğü yerler yoksa daha önce saydığım yerler mi? demek ki kuruluş amacına göre hareket edilmemiş.

Hala okuduğunu anlamaktan aciz ve ideolojik yalanlarla milleti kandırmaya çalışmayın.
batıda köy ağalarının geçmişte olmadığını sanan, neden bile nefret ettiğini bilmeden saçmalayan herife bak. nelerle dolduruyorlar bunları acaba

Ulan hoşunuza mı gidiyor insanların köle gibi ağaya bağlı olması, dünyadan bihaber,elinde beceri kazanmadan yaşaması?
Okuduğunu anlamayanların hala atıp tuttuğu kapanmış kurum.

Batı da ağa yok ifadesi bulunmuyor. Asıl insanları ezen aşiret ve ağa düzeninin olduğu yerlerde neden yok deniliyor. cevabın yok hadi anladık be insafsız izansız okuduğunu anlamaktan da mı acizsin. Cevabı biliyoruz.
köy enstitüleri, bu memlekete kısa sürede binlerce, öğretmen, doktor, mühendis, ebe vesaire yetiştirmiştir.

saçma sapan sebepler bahane edilerek kapatılması da, memlekete atılan büyük bir kazıktır.

dedem de köy enstitüsü mezunu bir öğretmendir. her zaman mutlulukla, gururla söyledim, çünkü toprağın çocukları onlar.
kapatılmasıyla şu an içinde bulunduğumuz çomaristana sebep olmuş cağnım okullardır. bu okullarda okumayı isterdim. saygılar.
Okuduğunu anlamaktan acizleri gösteren kurum keşke kapanmasaymış bu kadar okumuş cahil varken.

Gel dedin geldin abdurrahman çavuş. Ulan gebeş, okuma yazman yok forum istiyorsun al sana forum. Gaziantep'te enstitü kurulmamış demişim. Var mı? yok. Neyin tatavasındasın amk.

Ha bana adamsa gelsin diyen adamın zaten nicki "adam olmayacak çocuk". şaka mısın lan sen *
oralarda aşiret ve ağa düzeninin olmamasının nedeni verilen eğitimdir, atatürkçülerin çabalarıdır. doğudaki ağaları da mahvetmek üzereydiler. toprağı köylüye verme, ağaları sürme gibi planlar vardı. Atatürk döneminde ağalık lakabının kullanılması yasaklandı (26 kasım 1934). dünü, bugün gibi sanmayın. sanki manisanın köylüsü o zamanlar acaip entellektüelmiş gibi konuşmayın.
rahmetli dedemi öğretmen olarak yetiştiren kurum.
hakkında muhalif laf edilenlerin aktroll ilan edildiği kurum.

Amcık önce antep'te yoktu diyen bana aksini iddia eder şimdi salağa yatar yada olduğu gibi görünür.

Ulan cahil köy enstitüsü ne zaman öğretmen okuluna çevrildi? kim çevirdi?

Gitmiş bir tane anektod bulmuş copy paste yapmış. işte sağdan soldan böyle öğrendiğini sanıp gelirsen böyle dangalakça konuşup fikrin olmadan zikrin olur bir de salakça gelir meydan okursun. Meydan okuyacaksan adam gibi bilgini birikimini yarım yamalak saçmada olsa yaz. internetten copy paste yaptığı şeyi adam kanıt diye sundu. Lan olum yıllarca saklanan bu gizli bilgiyi paylaşman iyi oldu cidden.
hani dedelerimiz var ya her işten anlayan her işi bilen her sorunu çözen heh onlar bu enstitülerden çıkma, adamlar her dalda bilgili bu mükemmel bir şey hem birey hem devlet adına.
Küçükken, sadece köylü olduğunda gidebileceğini düşündüğüm enstitülerdir.