Bit torbalari sokaklarda geziyor.cocuklara felan saldiriyor.

Toplatilmali hepsini atin barinaklara birde evde besleyen mallar mevcut iyy pisler.
bu salak düşünce yapınız yüzünden bir köpeğim öldü ......

henüz 3 yasında adı poyrazdı
poyrazdı cunku kışı cok sert gecen bir yerin en rüzgarlı alanında duruyordu kafasına dolular yagdı yıne orayı terketmedi

poyrazı ilk tanıdıgımda agzında bir poset vardı ve kosa kosa kacıyordu tenha bir yere gel buraya o ne dedigimde utangaç bir ifade ile torbayı ayaklarımın onune attı agzından. evet torbanın agzı kapalıydı ve içinde kurumus bir parmak uzunlugunda simit vardı.

o gün bugundur poyrazı beslerim üşümesin diye altına kartonlar koyarım kaplara su doldurur koyarım 1 saatten fazla durmaz koydugum hiçbirsey.

neyse poyraz öyle de mutluydu zaten kimaeyi kırmaz üzmezdi hayatımda sesini hiç duymadım havlamadı çünkü insanları severdi ama kimseyi rahatsız etmemek için sevgisini göstermezdi beni görünce karsıdan kosa kosa gelirdi zannedersiniz üzerime atlayacak. yanıma gelince durur yere bakardı severdim hiç kımıldamazdı. bigün evin önündeki ormanlık alana gelmiş akşam üzeri saat 18:30 da poyraz oraya gelie caddeye dogru oturur arabaları izlerdi ben balkondan görürdüm onu zaten yarım saatte bir bakardım pencereden orda mı değil mi kim ne yaptı diye. geldiği günlerden bir gün bende arabaya binecektim beni gördü yine aynı heyecanla yanıma geldi ama yanımda yine sakin ve soğuktu sevdim kafasını yere eğdi yine. sevdim iltifatlar ettim mis kokulu koca kafalı kızım benim dedim durdu dinledi sonra bıraktım arabaya bindim oda yerine gitti aynadan baktım gözden kaybolana dek kendini çimlere sırtüstü atmış kendi kendine seviniyordu. biri kulaklarını kesmiş zaten en kökünden. onun ezikliği mi vardı bilmem ama benim terrier cinsi kopegimden bile korkuyordu. onu sakinliğinden ve hareketsizliğinden dolayı yaşlı sanardım ölüm raporuna 3 yaş civarı dişi boz rengi diye yazmışlar.

bigun poyrazı kopek ısırmıs tam sırtından. mikrop kapmasın diye baticonla temizledim 1 hafta. kafayı yere salıp pansumanın bitmesini beklerdi.

tavuk haşlardım soylemesi ayıp. suyunu bol koyar kemiklerle birlikte tencerede saklardım. sporcuyum ekmek yenedigim için hiç ekmeğim yoktu cop kenarlarından torbadaki ekmekleri toplardım hep küflüleri ayırır bayatları tavugun suyuna batırır poyraza yedirirdim.

poyraz hep yalnızdı. oraya birkaç kopek daha geldi. gelen kopeklerin yanında bile yatmadı hep ayrı dururdu. kopekleri pek sevmiyordu daha cok insancıldı. basıktı bacakları kafası kocamandı kulaklarını kesmişler kuyrugu hep havada ve dikti sureklı yukarda bi saga bi sola sallanırdı o kuyruk sevincten degil ha yuruyusu oyleydi nerde gorsem tanırım barınaktada hep o şekilde tarif ettim ve aradım. beni markete bile gitsem götürürdü. takip etmiyomus gibi yapardı üstelik kızım sen gelme bu sıcakta susarsın diyodum copu kaldırımı agacı kokluyo beni görmüyo tesadufen ordaymıs gibi tavır takınırdı ama ben baska sokaga saptıgımda yolundan döner yine o sokaga girerdi anlardım ki beni takip ediyor. Ne zaman sevsem tüyleri buz gibiydi düşün burası -6 derece oldu kışın ben evde üşürken o yine dışardaydı üzülme kızım yazda gelcek derdim kuyruk sallardı. Yazı da göremedi 31 mayısta öldürdüler.

kopeklerde o bolgede yasamaya basladı ve bisikletli piçler diğer kopekleri kızdırıyorlardı bisikletle yanlarına kadar gidip tukıskıskıs yapıp sonra kacıyorlardı. poyraz buna bile kızmazdı kafasına yattıgı yerde taş attıklarını bile gördüm piçlerin.

diğer kopeklerin havlamaları birilerinin dikkatini çekmiş olacaktı ki sikayet edilmis belediye gelmis ve poyrala beraber 3 kopek daha almıs. dedim ya poyraz hicbizaman ordan gitmezdi.

barınaga goturulmus poyraz tam bayram tatili sehirde yokum. döndüğümde dikkatimi çekti poyraz yok. heryere sordum önünde durdugu sitenin guvenliginden ogrendim belediyenin poyrazı aldıgını.

belediyeyi aradım acmadılar gunlerce birilerine ulasmaya calıstım hep oyalandım. biz almadık dediler. baska şahitler buldum.

sonra baktım olmayacak barınaga gittim poyrazın arkadaslarının oldugu kafesı gosterdıler ogun 4 kopek toplandı hepsı burda dediler baktım kafeste 3 kopek var dedim poyra nerde ?

öldü dediler.

sebep: klasik enfeksiyon kapmış. kısır hayvanı tekrar kısırlastırmak icin ameliyata almışlar. yaraları mikrop kapmıs bayram tatilinde veteriner hekim de yok.

zaten poyraz barınagı da kaldıramazdı. 31 mayıs günü alınan poyraz 8 haziran günü ölmüş. burda kafasına dolu yağan karın altında yatan yeri geldiğinde aç kaldıgı halde ölmeyen poyraz orda 1 haftada ölmüş.

içim parçalandı. barınakta ölüm raporunu elime verdiklerinde üstümü başımı yırttım.

Kimseye bir zararı yoktu ki onun. Kendi kendine çöplük gibi yerde yaşamaya çalışıyordu üşüdüğünde bi ev istemedi girsin ya da acıktıgında kimseden bir kap yemek istemedi yesin.

ölmemek için çok mücadele etmişti poyraz. yagmur yagınca bekledigi sitenin kapısında durmak isterdi kovalarlardı o yüzden hep yagmurun altında kıvrılır yatardı cunku baska secenegi yoktu. aç kaldıgı zaman çöpten simit çalardı mahcup mahcup, hayatta kalması lazımdı cunku. yaşamak istiyordu. ölmesin diye çok mücadele etti bende çok mücadele ettim çöpten ekmek topladım karton topladım ama biri gelip onu öldürdü.

sitenin guvenlik kamerası kayıtlarını aldım belediye uyusturucu iğneyi ise benim oturdugum sokakta yapmıs poyraza. buyuk ihtimal bana dogru kacmaya calısmıstı.

dedim ya hep balkondan bakarsım o görmezdi beni ama ben onu görürdüm oh deedim tamam orda yatıyor sorun yok. şimdi poyraz orda degil ama ben hala bakıyorum yeri bomboş bttaniyesi bomboş.

ben görmedim !

o gün evdeydim ve ben o çığlıkları duymadım.

sikayet edenler siz bir orospucocugusunuz ona diyecek biraeyim yok ama ben de sucluyum.

ben gozumun onundeki kopegi sizin gibi amın evlatlarından koruyamadım.

şimdi kimse yokken sessiz sessiz aglarım kendi kendime aklıma geldikçe. çünkü eceliyle ölmedi önünde yaşayabileceği bi 10 yılı vardı elinden aldılar.

o gölgesinden korkan kopeklerden bile sakındıgınız cocuklarınızın kemiklerini tırların altından ellerinizle tek tek toparsınız inşallah. poyrazı öldürenler sebep olanlar ve onun zihniyetindekiler..... hepinizin piçinin allah belasını verir umarım. cocuksuz olanlar varsa onlarında anne karnında ölü haberleri gelsin.
görsel

poyraz size beddua bile etmez ama yaşattıgınız acıyı evlatlarınızdan görün dilerim.
görsel
Hayvan sevgisinden nasibini almamış insan söylemi.
Böyle konuşan ibnelere söyleyin sokağa çıkmasınlar. Bir eşrefi mahlukat bana bunu söylese senden ala köpek mi olur lan it derdim. Zira hiç bir hayvan bu ibnelerden daha aşağı, daha saldırgan olamaz.
Böyle konuşanların ağzına vurasım geliyor. Köpeklere saldırmayı öğreten biziz. Ellerinden doğal yaşam alanlarını alıp yalnızca insan familyasının konforuna göre dizayn eden, yolla, binayla betonla dolduran biziz. Onları aç susuz bırakan biziz. Eve beslemek için alıp, yaşlanıp sevimsizleşti, hastalanıyor diye ev hayvanı olduğunu bile bile ne yer ne içer demeden sokağa terkeden biziz. Kolunu bacağını kuyruğunu koparan biziz. Bir de utanmadan köpeksiz sokak mı istiyorsunuz !? Ayrıca şunu belirtmek isterim ki insanlar daha çok ısırıyor.
Hala devam eden ve bir istek beyan eden kampanya. Köpeklerden Nefret ediyoruz.
hadi sokağı geçtik, senede 1 ay tatil yapacağız, bir sürü masraf yapıp tatil yöresine gidiyoruz, sahilde şezlonga oturuyoruz, etrafımızda en az 5-6 tane sokak köpeği dolaşıyor. yeter ulan yeter... medeni bir ülke istiyoruz, toplayın şu köpekleri....
Siz sokağa çıkmayın ulan ayılar.
Evinde otur yeter.
hayvanlar insanlardan çok çok değerlidir. bütün insanlar gebersin.
ümmetin bir talebi. sizin sözde sevimli dostlarınızın yeri sokak değil hepsi barınağa gitmeli o kadar. bu ümmeti kimse rahatsız edemez.
köpeklerin fikride alınsın onlarda insansız sokaklar istiyor belki.
Evden dışarı çıkma o zaman sorun çözülsün.
gelişmiş hiçbir ülkede sokaklarda başıboş gezen hayvanlara rastlayamazsınız. öncelikle devlet desteğiyle hayvanlara doğa ile iç içe bir yerleşim alanı oluşturulup buralara gönüllü olanlar gidip ihtiyaçlarıyla ilgilenmesi gerekir. içlerinden çok sevilen birini alıp sahiplenmek de serbest olmalı.

sokaktaki başıboş köpekleri geçtim, kendi köpeğine sahip çıkamayan bilinçsiz insanlar var. öncelikle bunları da eğitmek lazım. kimse sizin hayvanlarınızı isteği dışında kişisel alanında rahatsız edilemez.
Hayvanların doğal yaşam alanına gidip bina dikenler biziz.
Şimdi ses çıkarmadan onlara bakmalıyız.
bizim burası da it dolu, sokaklarda labunya gibi dolaşıyorlar, köşe başlarını tutmuş karı-kız kesiyorlar, az paralı olan itler son ses müzik açıyor arabada. Evet bence de bu itler sokaklardan temizlenmeli.
O zaman dışarı çıkmayın, sorun kökten çözülsün.
(bkz: yüzde 50 yi zor tutuyoruz)
elbet köpeklerden nefret etmiyoruz ama düşüncesiz sahipleri var. onları biraz düşünceye davet ediyorum.
adam/kadın almış köpeğini kendisi, köpeğini bağladığı ip ve köpeği koca kaldırımı işgal etmiş sanki koruma gibi kullanıyor hayvanı.
lan oğlum köpekten korkanı var, çoluğu çocuğu var. kaldırımda sahipli köpekler tarafından ısırılan kaç insan duydum gördüm.

biraz düşünce ltf.

gidin yol tarafından yürüyün. kaldırımlar insanlar için yapılmıştır. arabalar veya köpekler için değil.
(bkz: orospu çocuğuyum demenin türlü yolları)
(bkz: peki)
Değneksiz mi gezeceksiniz?
ne kadar kollasak ta ne kadar beslesekte hayvan hayvandır. doğru bir tespittir.
iyi. şu kıymanın tadına bir bak o halde !
görsel
belki onlar da seni istemiyordur.