bugün

Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali'nin ilk romanı.
" bir gün allah peygamberleri çağırıp sormuş, saadet nedir ? demiş. her biri kendilerine göre cevap vermişler. musa: arzı mev'uda gitmektir; isa: bir yanağına vurana ötekini uzatmaktır; buda: hayatta hiçbir arzusu olmamaktadır, yollu şeyler söylemiş. sıra bizim muhammed'e gelince: ' saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir...' demiş. ne doğru söz ! hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksiltmeli. " ( sayfa 151 )
Skyler white'a laf edenler romanı okusun ve şahinde'yle tanışsın.
Sabahattin Ali'nin 1937 yılında yayınlanan ilk romanı. Yıkılmaya yüz tutmuş bir devletin son yıllarını anlatırken nepotizmin, liyakatsizliğin, hukuksuzluğun gözler önüne serildiği bir öyküdür aslında. Ayrıca aradan geçen neredeyse yüz yıla rağmen karakterler çok tanıdıktır mesela. Yusuf, Kaymakam Selahattin Bey, Şahinde, Hilmi Bey'in oğlu Şakir ve Muazzez. Hemen hepsi bu dönemin özelliklerini yansıtır. Hepsiyle akşam iş çıkışı karşılaşırız.

Sabahattin Ali daha Kuyucaklı Yusuf'u üçleyecekti. Belki de içimizde yarım kalan bu hikayenin devamını öğrenebilecektik. Belki Yusuf köyüne dönecekti. Her şey başladığı yerde mi biterdi?

Şimdi sadece hafızamızda arayışı bitmemiş bir gencin öyküsü kaldı.

--spoiler--

"Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi. Fakat yokluğu müthişti."

“Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur. insan birazcık da kalender olmalıdır!

--spoiler--
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi, fakat yokluğu müthişti.
sabahattin ali' nin kapitalizm carkları icerisinde kadın denen canavarın ne denli ayırtıcı, teshirci ve siddeti tetikleyici rolleri oldugunu anadolu kadını acısından gözler önüne seren devasa eseri...
Karakterlerin karton parçasından ileri gidemediği, sağlam bir kurgunun, bir toplumsal çözümlemenin olmadığı alelade bir metin. Edebiyat geleneği olan bir toplumda esamesi okumaz esasında. ilaveten kitabın sonundaki kaymakamın atatürk izdüşümü olduğunu fark edebildik mi?
Sabahattin Ali'nin ustalığını ve kaleminin gücünü konuşturduğu muhteşem eseri.