bugün

bir kişi ne kadar sağlam karakter sahibi olursa olsun, aşk ve paraya nasıl yenik düşebileceğini tasvir eden, insanoğlunun iki saplantısı; yani aşk ve parayı anlatan dostoyevski romanı.
Müthiş bir kumarbaz olan dostoyevski nin müthiş romani. öyleki otobiyografisinde aynen söyle yaziyor...
Kumar oynamak icin gazeteye dergiye yeni yazilarini yetistirip oradan 50 ruple yi kapıp nonstop kumar oynamaya gidermiş.
görsel
endorfin bağımlısı kimse.

insan vücudunda bazı temel ihtiyaçlar karşılanmadığı zaman bir gerginlik durumu hasıl olur. söz konusu ihtiyaç karşılandığında ise bir rahatlama durumu yaşanır ve kişi bu durumdan haz duyar. işbu esnada "mutluluk hormonu" olarak da bilinen endorfin daha fazla salgılanır.

doğal ihtiyaçlarla, o ihtiyaçların giderilmesi ile yaşanan haz ve hormon salgısının artması arasındaki doğal bağ, sigara, alkol, uyuşturucu maddeler, sex ve kumar gibi çeşitli maddeler-eylemlerle de kurulur. kişi istediği eylemi gerçekleştiremediğinde gerilir, eylemi yaptığı anda hazza ulaşır, mutlu olur. kumarbazın durumu da budur. oymadığı zaman gerilir, oynadığında keyif alır mutlu olur. ancak asıl püf nokta şu; kumarbaz kardeşimiz sandığı gibi kumar oynamanın deği, oynayınca yaşadığı o hazzın, o rahatlamanın ve bunun müsebbibi olan endorfin salgısının bağımlısıdır.

her neyse; işte bunlar hep endorfin yüzünden.

edit: genç kumarbazlar rahatsız. *
Dostoyevskinin ruh hastası bir insan olduğunu kanıtlayan kitaplarından birisidir. Abi bu ne hastalıklı bir haldir. Misss gibi pazar sabahımın içine ettin amk. Aynı zamanda dostoyevski bütün kitaplarında yer alan kadınların hastalıklı hareketlerine karşı hiçbir tepki veremeyen erkek karakterden vazgeçmiştir bu kitapta. Bu yönünü sevdim.
sıfır gelince kazanılan bir kumar oyunu ve kumarbaz yaşlı bir kadını hatırlayabildiğim kitap.bir de yayıncı baskısı ve para sıkıntısından 20 günde yazılmış diye hatırlıyorum.
hayatımda okuduğum en güzel kitaptır tavsiye ederim.okuyun okutun.
hayatında kumarı baz alan insan.
alexi: "parayı kendim için istiyorum, kendimi servet edinmek için kullanılacak bir etken olarak görmüyorum."
büyükanne: "tehlike yoksa, kazanç da yoktur! boğulmaktan korkan, suya girmez! eee, ne oldu, kayıp mı ettik? yine koy!"
büyükanne: "tanrı yaşını başını almışların bile kendini beğenmişliğini yanına koymuyor."
alexi: "matmazel blanche ayarındaki insanlardan daha hesapçı, daha cimri, daha sefil bir şey düşünmek zordur. ama cimriliği ancak kendi parası söz konusu olunca ortaya çıkıyordu."
Kumar borcu için 1 gecede yazılan kitaptır.
alexi: "Ne var ki, ruh güzelliğini sezebilmek ve insanın olduğu gibi görünüp görünmediğini anlayabilmek için bizim kadınlarımızın, özellikle de genç kızlarımızın çok daha fazla özgürlüğe, çok daha fazla bağımsızlığa, çok daha fazla deneyime ihtiyaçları var."
alexi: "dün rulet masasının başına geçip de tomar tomar paraları cebe indirmeye başlayınca, polina'ya olan aşkım neredeyse ikinci planda kalmıştı."
Dostoyevski'nin az önce bitirdiğim ince ve harika romanı.
harika diyorum çünkü yine dostoyevski'nin -okuduysanız- diğer romanlarındaki havayı rahatlıkla sezebiliyorsunuz hem de
sadece kumar borcunu ödemek için 25 günde yazılmış olmasına rağmen. hatta bence bu 25 günde yazılmış olması kitaba olumsuzdan çok olumlu etkiler bırakmış.
derseniz ki uzun sürede yazsaydı ne olurdu? aynı kitap çok daha uzun olabilirdi ve uzun uzun psikolojik tahlillere yer verilirdi lakin bu kitabı da bu haliyle sevdik.


şöyle bi içeriğine bakarsak: kumar, aşk, aile ilişkileri; Fransız, Rus ve ingiliz karakterlerin üzerinden ırksal gözlemler bulunmakta.
karakterlerin seçimi olsun, aşk çıkmazı olsun dosto amcamızın alışılagelmiş seçimlerinden. herhangi bir şekilde spoiler vermemek için çaba sarf ettim bu arada.

Sonuç olarak, bir Dostoyevski veya rus edebiyatı severiyseniz severek okuyacağınız bir kitap.
okunan en etkileyici romanlardan bir tanesi. hikayesini bilince daha ilginç geliyor insan. adam kumar borcunu kapatmak için yardırmış. evet.
dostoyevski'nin, kumar borcuna karşılık başladığı ve 26 günde bitirdiği kitaptır. ama olmadı şimdi dosto, kumar mı oynuyormuş, hani o muhafazakar kesimin favori yazarıydı?
fyodor mihayloviç dostoyevski nin 3 hafta gibi kısa bir sürede yazdığı kendi hayatında da bir şeyler kattığı sürükleyici ve güzel bir kitabıdır.
190 la 195 arasındaki sayfalarda bir yerde seks dönen kitaptır. açıkça belli oluyor.
dostoyevski'nin kendisi dahil bütün kumarbazlara ders verdiği bir kitap. hala gözümün önünde rulet masasında top dönüyor resmen.
realizmin son sayfasındaki son kelimeye kadar işlendiği bir kitap.
insanların neler yaşadığını, yaşamını buna oranla nasıl değiştirdiğini veyahut değiştirmediğini, zaman geçse de, onlarca şey yaşasa da bazı alışkanlıkların * asla değişmeyeceğini göstermiş, bir an umutla acaba iyi mi bitecek diye beklerken yine dostoyevski'nin tüm realizmi ile yazdığı eser.

karamsarlık değil realizm özelliği gösterir.
hayat karamsar değil dostlar, bunu bilin. hayat realisttir.
Dostoyevski'nin kendi yaşamından en çok şey kattığı romanıdır. Çünkü o kısa bir süre de olsa kumarın tutsağı olmuş, daha sonra bu durumu atlatmıştır.

Kısaca başka bir roman yazmasaydı bile, kumarbaz onu Dostoyevski yapmaya yeter, artardı bile.
En güzel yerinde yarım bırakılmış Dostoyevski romanı.
görsel