bugün

milli değerleri körelmiş tiptir.

bunlar ay kusura bakmayın sık ingilizce konuşuyorum da gibi bahanelerle paso aralara ingilizce laflar, kelimeler sıkıştırır, türkçe konuşmayı bir zul, eziklik olarak görürler. kendi milletinin dilinden utanan bir götler sürüsü yetiştirmişiz. övün eğitim sistemim övün.
konuşurken araya osmanlıca süslü kelimeler karıştıran kişi ile aynı eylemi yapmaktadır.
boru değildir. götüne güveniyordur.
fazla dil bildiğinde bunu çoğu zaman kasıtlı olarak yapmaz çünkü bunu istemeden zihinsel olarak yapar ama bu adam bilerek ibneliğine yapıyorsa derhal kürek aranmalıdır.
bunların bir de ingiliz şivesi edasıyla ağzını yaya, yaya türkce konuşanları vardır ki hiç çekilmez.
what the fuck are you talking evening evening amk.
genellikle mesleki terimler söylenirken türkçesi hatırlanmadığından ingilizce türkçe arası bir dil oluşur.
Birden fazla dil bilip konuşan kişilerde ise aksanda bile kayma olacaktır ve konuşmanız garipsenecektir. hele bir de bu diller birbirine taban tabana zıtsa beyin artık o nesnenin adını hatırlamayacaktır.
Kendi adıma Process kelimesinin konuşma sırasında nedense hiç türkçesi gelmez aklıma.
harbiden göt sıfatını haketmektedir. kendini marjinal sanmaktadır.

- arkadaşlar bu customer'a neden support vermedik?
- çünkü ebenin amından dolayı.

açık ve net.
konuşan bir göttür. olsa olsa ben assfleck'in ailesidir.

(bkz: ben assfleck)

https://vimeo.com/216412726
eğer çok sık ingilizce konuşuyorsa istemsiz olarak yapıyor olabilir.
en "ass"il duyguların insanıdır.
Örneğin;

görsel
Götlükle de özentilikle de alakası yoktur.

Bunu elinde olmadan yapan arkadaşlarım var. Bazen laf arasında durup düşünüyor “bunun türkçe karşılığı neydi” diye.

Bir de ingilizceyi geliştirme yöntemlerinden birisidir bu, konuşurken araya ingilizce kelimeler serpiştirmek. Bir süre sonra düşünce diliniz de ingilizceye dönmeye başlıyor.
AÇTIĞI KAFETERYAYA KONUM iSMi KOYMAK YERiNE LOKASYON ADINI TAKAN, TÜRKÇE KELiME KULLANMAKTAN UTANAN VE SALGIN HALiNE GELEN YABANCI KELiME KULLANMA HASTALIĞINA SAHiP BiRiDiR. TANRI ŞiFA VERSiN.
Ben bizzat bazı kelime karşılıkları aklıma gelmeyince almanca ve ingilizce kullanmak zorunda kalıyorum. Ama ''meeting set edelim'' vari plaza kullanımlarına karşı teyakkuzda bekliyorum.
plaza türkçesi diyoruz buna. son raporları check edelim arkadaşlar gibi bir çok örneği vardır.
(bkz: salak yemin ederim geri zekalı)
kesinlikle 同性愛者.
ingilizce terimler kullanmayı severim. Daha havalı ve günlük konuşma da sarf etmiş olduğunuz cümlelere estetik katar. Ayrıca system error nickine sahip olup, böyle bir başlık açmakta ne bileyim.
code mixing denen olaydir. iki dile sahip olanlarda görülür. konusurken iki dil karisir ( iki dil mix olur;)
ozellikle uzun saatler ingilizce konusulan bir ortamda bulunmussaniz ya da ingilizce calismissaniz başınıza gelebilir. mesela ingilizce bir oyun oynuyordum ve oyunda sürekli victim kelimesi geciyor. onu surekli victim diye okuyup anlayabildigim icin oyunu türkçe olarak anlatirken maktul yerine birkac kere victim dedim. çünkü beyin çevirmekle ugrasmiyor, anladiysan direkt agzindan cikiveriyor. ( bu yuzden simültane tercumanlik çok zordur)
fakat ozenti olup, hava atmak icin yapanlar da var gibi. onlarin da kâle alinmamasi gerekir. aa ingilizcen ne guzelmis yaa diyip yuzundeki o bos ama havali olmaya calisan ifadeyi izleyip eglenebilirsiniz.
(img:#2026113)
ingilizce konusurken araya almanca karistirmaktan daha kotu degildir.

“Are you dutch?”
Are you dutch Almanca sıkıştırma olmuyor dutch ingilizce de alman,hollandalı anlamında kullanıldığı için sen hollandalı veya alman mısın diye soru sormuş.
turkce diye konustugu dilin yuzde bilmemkacinin ingilizceden, fransizcadan vs. oldugunu bilmeyen gotun yakarisidir.

ONlari kullaninca normal, daha guncel olanlari kullaninca mi suc?