bugün

görsel
"Rütbeni alabilirler, ordudan kovabilirler ama askerliğini alamazlar. Askerlik rütbe ve elbise değil, ruhtur."

Hüseyin nihal atsız - ruh adam.
"çünkü hepsi birbirinin eşiydi, hepsi aynı orospunun çocuklarıydı ve sırt çantalarıyla mataralarının ağırlığını, süngü çakılmış tüfeklerinin ayıbını, körü körüne itaatin onmaz çıbanını ve sözümona onur duygusunu hep aynı vurdumduymazlıkla yaşıyorlardı."
Gerçeğin üzerimizde yarattığı etki, her zaman dinleyerek öğrendiklerimizden daha sert oluyordu.

Ölüler evinden anılar - dostoyevski
görsel
Adam kadından uzaktaydı. Mesafeyle ilgili teknik bir problem. Bir şekilde üstesinden gelinebilecek bir şey.
Kadın ise adama uzaktı. Coğrafi uzaklıkla ilgisi olmayan, metafizik bir problem. Kolay kolay üstesinden gelinemeyecek bir şey.
''Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden” dedi tilki.
Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.
"insan zihni için büyük ve ani bir değişiklikten daha acı verici bir şey yoktur."
yaşadıkların, yitmeyecekler - yaşayacaklar.

-de ki işte.
"Siz insanlar," diye haykırdım, "bir şeyden söz ederken, 'bu yanlıştır, bu doğrudur, bu iyidir, bu kötüdür' diye kestirip atmadan yapamazsınız. Bu ne demektir? Herhangi bir olayın asıl nedenlerini araştırdınız mı? Bu olayı doğuran, önüne geçilmez hale koyan sebepleri arayıp buldunuz mu? Eğer bunu yapsaydınız, hükümlerinizde bu kadar aceleci olmazdınız."
görsel
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem...

J. D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar
içeri girdiğimde memelerini sıvazlıyordu.

Benimki erotik roman.
"Unutma ki bu aşağılık dünyadasın:
Kötülüğü baş tacı edip, iyiliği çılgınlık sayan dünyada."

macbeth-shakespeare
kimsenin, ömrü boyunca unutamayacağı bir acının sebebi olmayın. gitmek istiyorsanız gidin ama kalıyormuş gibi yapmayın. güvenini kaybetmesine neden olmayın kimsenin. güvenini kaybetmiş biri için hayatın ne kadar zor ve dayanılamaz olduğunu bilemezsiniz. sarılmak istemiyorsanız, sarılmak zorunda değilsiniz ama sarılıyormuş gibi yapmayın. sizi sevdiği için pişman etmeyin kimseyi. geceler boyu geçsin diye yalvardığı yara, sizin açtığınız yara olmasın.

kimse kimseyi kurtarmak ya da iyileştirmek için gelmedi bu dünyaya elbet. kurtarılmayı bekleyecek kadar çaresiz bırakan, hasta eden siz olmayın. bilemezsiniz kim, nereden, ne zaman vurulmuş. vuran siz olmayın.
"Hiç üzerine şurup dökülmüş krep yedikten sonra bir bardak portakal suyu içtin mi? Ekşi gelir. Ama aynı portakal suyunu bir dilim limon ısırdıktan sonra içersen tatlıdır. Renkler için de aynı şey geçerli. Krem rengi bir gömleği siyah bir ceketin altına giyersen canlı durur. Aynı gömlek bir spor ceketin altında kirli görünür. "Bu 'algı perdesi' ya da 'peçesi' olarak bilinir ve anlamı şudur: Hepimiz dünyayı gerçekte olduğu gibi değil, kendi önyargılı algılarımız vasıtasıyla gözlemleriz. Dolayısıyla, gerçekten bilebileceğiniz tek şey kendinizsinizdir."
Aynı yoldan tekrar geçtiğini farketmişti ve buna sebep olan durak daha saniyeler öncesindeydi çünkü onu ilk defa orda kalbine kaydetmişti.
Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir.

Prens, Niccolo Machiavelli
Durup dururken hüzünlendi, ben gözlerimi sevmiyorum, dedi.
Neden?
Çünkü susmuyorlar."
Aynen hepiniz çok okuyorsunuz.
"önce kral ol, krallık ardından gelecektir."

-tanrılar okulu
Birini görmek istersen gözünün önünde durur . Görmek istemiyorsan, gözünün önünde de dursa görmezsin onu.
-mutsuz çocukların tanrısı
Çocuk kalmak iyiymiş, biz de iyi kaldık albayım; medeniyet bizi bozamadı.
“Seni görmek istiyordum kısacası.” insan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için, insanın bazı eksik yönleri olmalı.

Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım.

Artık ne olacaksa olsun istiyorum.
iki ay önce bitirdiğim ve yaklaşık seksen-doksan civarında sayfasını deftere not ettiğim (kurşun kalemle tırnak içine aldığım kısımları daha sonradan hatırlayabilmek için) bir kitap beni çok etkilemişti, doksan tanesini birden yazmak zor olsa da zaman zaman burada kitabın içinden birkaç tane sözü paylaşmayı isterim. bir tanesi şöyle,

görsel

' onlardan daha ayrıcalıklı olan erkeklerin, "kadınlar yemek pişirip çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin," demeleri dar kafalılıktır! Bir kadın, geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha fazlasını yapmak, öğrenmek isterse onu kınamak, alaya almak düşüncesizliktir. '

Jane eyre, 156. Sayfa (can yayınları, 20. Basım, kasım 2020).