bugün

somon füme karşısında dünyası şaşan hayvancık.

görsel
görsel önce bi koyun sanmadım desem şuracıkta çarpılırım.
öpülesi, sevilesi, yenilesi hatta ıssırılarak öldürülesi yaratık. Aynı zamanda önceki hayatımda mensup olduğum hayvan çeşidi. Ha çişi falan kötü kokar beyne zarar verir orası ayrı.
http://d1204.hizliresim.com/w/5/446h2.jpg

sokaktan gelmesine rağmen gördüğüm en güzel tekirlerdendi.

bir gün eve ağzı yüzü kan içinde geldi.

aldık götürdük. çenesi darmadağın olmuş.nefes almasını zorlaştırıyordu bu durum.

ameliyat olması lazımdı. ameliyata kadar kliniğe yatırdık. 10 gün. tam 10 gün serumla beslendi. size 10 gün boyunca sadece sıvı versek ve sadece ağrı kesici uygulasak durumunuz ne olurdu? kaç kilo kaybederdiniz ya da böbrekleriniz ne hale gelirdi? hayvan ya kimsenin umrunda değil.

10 gün yattıktan sonra çene ameliyatına götürdük. ameliyat oldu.

8 gün boyunca her gün hastaneye taşıdık. serum verdirdik, antibiyotik iğnesini vurdurduk ve pansumanını yaptırdık.

8 günün sonunda dikişlerini almaya götürdük.

-gözü görmüyormuş.

-böbrek yetmezliği varmış. (aldığı serum ve ilaçlar yüzünden)

-sağ ön bacağı kırıkmış.

-kalçası kırılmış.

-fıtık varmış.

-gözü görmüyormuş alınacakmış!!!

böbrek yetmezliğinin ne demek olduğunu biliyorsunuz? sonu ne kadar tedavi görürse görsün ölüm. ilaçlar, serumlar, diyalizler, ağrılı ve kanlı idrarlar. bunları yaşamaması için tek çare: uyutmak!!!

her neyse; böbreklerinde sorun olmadığı anlaşıldı. yani şimdılık böyle bir tehlike söz konusu değil. evde yaptığımız bakımlarla da gözünü kurtardık alınmayacak yani.

ama geçen perşembe fıtıktan ameliyat oldu. iyice şişmişti çünkü yürüyemeyeck haldeydi.

yarın sabah pansumana götüreceğiz. iyice zayıfladı. her yerini tıraş ettiler.

bacaklarında kollarında damar yollarının izi var. daha 20 aylık ama bazı orospu çocuklarının yüzünden belki bedeni 10 yaş yaşlandı. antibiyotikler yüzünden sürekli ishal ve sürekli evde kaka temizliyoruz. çünkü tutamıyor. poposuna kadar ben siliyorum.

ama evimizin küçük bebeği o. aileyiz biz. abim veya annem veya babam hastalansa nasıl bakacaksak ona da aynı şekilde baktık. canı yandı miyavladı. susmadı. yattığı yere kakasını çişini yaptı gık çıkarmadık. büyük bir sabırla bakıyoruz hala. 5 haftadır bu haldeyiz.

bıkmadık usanmadık. iyileşeceği günü sabırsızlıkla bekliyoruz.

şimdi bu halde:

http://g1210.hizliresim.com/12/6/dqm5j.jpg

tedaviler yüzünden ve ultrasonlar sebebiyle vücudunun yarısı tıraşlı nerdeyse. çene ameliyatı yüzünden çenesini toplayamıyor. sürekli açık. çok zayıf. bakmaya doyamadığım kedim bazı insan müsveddeleri yüzünden bu halde. kırıkları yüzünden kucağıma alıp sevemiyorum bile. uzaktan uzağa seviyoruz. geceleri benimle uyuyor. dokunamıyorum ama.

tüm varlığımla beddua ediyorum. bize bunu çektirenler Mısır'dan daha beter olsun.
uyumaya hazırlandığınızı anladığı anda yatağa sizden önce yerleşen canı yenilesi yaratık.
görsel
balkondan atlamaya çalışırken veya bir başka yaramazlık peşinde koşarken yakalandığı anlarda, en sevimli ve masum haline bürünebilen tek canlı. akabinde üzerinize tırmanarak koca cüssesiyle omzunuza yatar.

görsel
tutkulu ev arkadaşlarına sahip yegane hayvandır.
görsel
kendini beğenir. biraz nankördür. 5 kattan düşse bile bişeycik olmaz.
(bkz: ustayı rahatsız etmeyin)
görsel
bazıları fazlasıyla iri kıyımdır.
görsel
siz ağlarken sizinle ağlayabilen topgöbüş yaratık.

görsel
gözlerindeki perdeler açık olduğu için geceleri insanların göremediği üç harflileri gördüğü söylenen canlı.
sizi kendi evinizde kiracı çıkaran, herkes den çok ev sahibi olan ve dediği her şeyi yaptırabilen yaratılmışların en güzeli. *
görsel
görsel
daha yavruyken alırsınız, besler büyütür, seversiniz, ama biraz büyüyünce genelde canları sıkılıp basıp gider bu kedi denen nankör varlıklar. hayır gidiyorsun madem iki sene sonra hangi yüzle dönüyorsun be arsız hayvan.
parmağimı biraz labne peynir sürüyorum ve bizim çirkin'e göstere göstere bekliyorum.
Sonuç; bizim haşin direk parmağa dalıyor ve o tatlı diliyle peyniri yiyip, parmağımı yalarken ki dilinin pürüzünü hissetmek öyle güzel bir duyku ki anlatamam *

edit: bizim haşin kendini sevdirmez hiç dokundurmaz da bu sayede beni o seviyormuş gibi hissediyorum ehehe *
hiç bir kedi insan kadar nankör değildir.
lan hic kedi filan sevmem ama şu ne tatlılıktır ya?

görsel
görsel

2 dakika güldüğüm kedi.*
3 tane var ben de bu hayvandan, gündüzleri dışarıdalar, geceleri garaja koyuyoruz köpeklerden sakınmak için, çünki 4 tanelerdi, sokak köpekleri birini kaptı gece, kaldıkları köpek kulübesini alabora ederek aldılar, zor tuttum kendimi o gece sokak köpeklerini hepsini zehirlememek için, çünki sadece benim değil arkadaki çoğu yavru kediyi öldürmüşlerdi. şimdiyse yeni jenerasyonla takılıyor bizimkiler çok mutlular, onlar mutlu biz mutlu. adları da, alaca(tek dişi), mülayim ve sarı.
iffet. O bir anne. 5 cocuklu bir yaramaz.
kediler kedi seven insanı hemen tanırlar. iş yeriniz de, camdan içeri sızıp kucağınıza atlayabilirler. ses etmediğinizi farkedip uyuyabilirler de oracıkda. canlarını yediğiminin piçleri.

görsel
görsel
bazıları kedi olduğu halde sevilmeyebiliyor. firavun kedisi mesala.
görsel
--spoiler--
Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyormuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokağa götürmüş, onu orada bırakıp doğru işe gitmiş. Aynı akşam işten eve gelmiş ve bir bakmış ki kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor, kadın neşe içinde:
- Ay, bütün gün onu aradım; ama akşam üstü bir baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim.

Adam çok bozulmuş tabii; ama belli etmemiş. Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş, akşam işten eve gelmiş; bir de ne görsün: Kedi salonda yine karısıyla yerlerde yuvarlanıyor.

Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde. Sonraki gün 70 blok öteye bırakmış, akşam kedi yine evde. Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş. Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bir 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş, biraz daha gitmiş, ve kediyi orada arabadan atmış.

Saatler sonra evin telefonu çalmış, adam karısını arıyor:
- Hayatım, kedi orda mı?
- Evet. neden sordun?
- Şunu telefona bir çağır da yolu anlatsın...kayboldum!
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar