bugün

devlet/hükümet politikasıdır. önlenmesi gayet basitken görmezden gelinmektedir. müteahhitler koca bir inşaatı 2 sigortalı işçiyle yapmakta, SGK "nasıl yaptın ya" dememektedir. işletmelerin kaç çalışanla yürüyeceği üç aşağı, beş yukarı belliyken devlet -nasılsa- bu işletmelerin çalışan olmadan yürümekte olduğunu varsaymaktadır.

sonuç ödenmeyen primler, vergiler, asla emekli olamayacak işçiler. sömürü falan demeyeceğim, gelecek diyeceğim. 15-20 yıl sonra çıkacak acısı. çalışamayacak kadar yaşlanmış bu adamlar "devlet bize yardım etsin" diye kapı aşındıracaklar, devlet "nerden çıktı bu kadar muhtaç adam" diye hayıflanacak.

kayıt dışı için benim gibi sıradan bir adamın bile aklına geliveren çözümler, böyüklerimizin aklına gelmez mi? gelir elbet de işine gelmez.

topal politikalar, yatalak bir toplum ortaya çıkardığında geriye bakıp "keşke" diyeceğiz, diyecekler ama iş işten geçmiş olacak. günübirlik politikalar yarın geldiğinde sıçıverecek ve bok altında kalacağız. herkes kendini kurtarsın...
enformel istihdamdan farklı olarak, sadece herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan istihdam edilmeyi ifade etmektedir.

istatistiksel olarak tam anlamıyla ölçülmesi mümkün değildir. ancak, tahminlemelere göre ülkemiz işgücü piyasasının yarısına yakınını kayıt dışı istihdam oluşturmaktadır. varın gerisini siz düşünün artık.