bugün

kemiyi dediğin için tez zamanda iyileş ve bir türkçe kursuna git.
(bkz: kaval kemiyi) (bkz: platin yöntemi)
19 Ocak 2022 yani bir ay önce başıma gelen olay. Tibia (kaval) ve fibula (baldır) kemiğim düz ve karlı yolda yürürken 'çat' diye duyduğum bir sesle kırıldı. Yarım saat , kar ve buzla kaplı yolun ortasında ambulansın gelmesini bekledikten sonra acile vardım. Dehşet verici bir acı ile ayak bileğimi geçici alçıya almak isteyen doktora bağırdım, botumu sakın çıkarmaya kalkma, makasla kes diye. Alçı ve ertesi gün platin takıldı. epidural anestezi ile ameliyat olduğum için doktorların ne yapıp ettiğine bizzat şahit oldum. 'çekicim nerede, çekicimi getirin" diye bağıran doktoru duydum, torna vida ve matkaplarla kemiğin iki yerinde olan kırığı platin takacağız diye dörde çıkardılar. Vida yerlerindeki çatlaklar filmde görülüyordu. Neyse efenim, 2 saatlik dehşet verici matkap sesleri , kemiğimin çekiçle kırılmasına şahit (görmedim ama hissettim) olduktan ve soğuktan tir tir titredikten sonra ameliyat bitti. anestezinin etkisi geçmediği için mutlu mesut odama döndüm. 3 saat sonra anestezinin etkisi geçti ve şiddetli bir ağrı başladı. Ağrının acısını anlatamam, bana sanki başım ağrıyormuş gibi parol verdiler. Parol, ağrıda en ufak bir değişiklik yapmadı, sonra yalvar yakar bir ağrı kesici daha yaptılar. o da sivrisinek gibi bir etki yaptı. Bütün gece ağrıdan gözüme uyku girmedi. gelen giden doktora, hemşireye yalvarıyorum ağrı kesici yapın diye. yok arkadaş, hemşire bana 'ağrı iyidir, sorun olmadığını gösterir" gibi saçma sapan açıklamalar yapıyor. neyse sabah oldu narkoz etkili bir ağrı kesici yaptılar, cennette kavuşmuş gibi oldum. derin bir uykuya daldım. sonra taburcu ettiler. Ama korkuyorum aynı acıları evde yaşarsam diye.. evde narkoz etkili bir ağrı kesici yok sonuçta. Apranax yazmışlar reçeteye. Neyse ertesi gün apranaxı içtim, iyi geldi. Ama ayak bileğini oynatmamak, sağa sola çevirmemek kaydıyla. put gibi yatacaksın. uykuda sağ sola dönmek istediğim her hamlede uyanıyor bir daha uyuyamıyorum. gece üç dört defa. bir hafta, belki de iki hafta böyle geçti. sonra yavaş yavaş sızısı azaldı. kan sulandırıcı için iğne verdiler, her gün göbekten kendime iğne yaptım. (cesaretime hayran kaldım, asla yapamam diyordum, insan zorda kalınca her şeyi yapıyormuş) ilaçlar bitti vs. kelle paça çorbaları (içmekten midem bulandı), kalsiyum ağırlıklı beslenme.. vs. ve kollejen takviyesi için suda çözünen (kadınların cilt kırışıklıkları için kullandığı) toz paketlerden satın aldım. yaklaşık bir hafta sonra kolluklarla kendimi taşıyabilecek hale geldim. kırık ayağımı basamasam bile en azından artık kalkabiliyordum. 24 gün sonra kontrole gittim. Doktor, yavaş yavaş hafiften (yüzde elli dedi) basmamı söyledi. Ama korktuğum için yine basmadım, sadece parmak uçlarımla hafif basmaya başladım. ayağa kalkınca kırık olan ayak bileğim ve ayağım morarmaya başlıyor. Ameliyatta diz kapağıma 5 tane ve vidalamak için de 10 tane ayak bileğime dikiş atmışlardı. (biliyorum belki doğru değil ama, yaralar iyileşince dikişleri kendim aldım. her gün bir yada iki dikiş aldım) Çünkü doktorların hızlı hızlı ve acımadan dikiş aldıklarını görmüştüm, başıma aynısının gelmesini istemedim. Bugünü sayarsak 39 gün oldu. Kolluklarla ve parmak ucuma basarak yürüyorum ama çok yoruluyorum. bu şekilde ayak bileği kırılmış bir blogger'in yazısını okudum. tıpkı benim gibi ocak ayında ayağını kırmış, haziranda yürümeye başlamış. yani 6 ay sonra. korktum tabii bu sürede dışarı hiç çıkamayacağım diye. işi abartıp tekerlekli sandalye satın aldım. evde bir iki sürüş denemesi yaptım fakat henüz dışarı çıkmadım. bakalım hava güzelleşince çıkmayı düşünüyorum. burada durum güncellemesi yapacağım. şimdilik bu kadar. (kaval kemiği kırığı ile ilgili sorusu olanlara cevap verebilirim)
aynı olay mı bilmiyorum ama küçükken bunu izlerken çok korkmuştum (bkz: kevin ware)
acil şifalar. tam iyileşme zaman alacaktır. gücünü kaybeden ayak kaslarının da eski haline dönmesi için fizik tedavisi de önereceklerdir.

ilginç olanı karda yürürken kendiliğinden kırılması. acaba ileri derecede osteoporoz mu var?
Geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Yürürken durduk yere ayağım kırılmadı tabii ki, kar ve buzlu yolda kaydım. ilk kaydığımda dengemi sağlamaya çalıştım, dengemi sağlamaya çalışırken sağ ayağım tekrar arkaya doğru kaydı ve zaten düşüşe geçtiğim için ayak bileğimin üzerine oturdum ve çaat diye bir ses duydum. Korkunç bir sesti. Bugün 41. Gün doldu. Acı sızı pek hissetmesem bile ayak tabanım taş gibi oluyor, yere basınca ayak hemen morarıyor. Biraz basmaya kalkayım ufak ufak ağrı başlıyor. You tubeda fizik tedavi uzmanının videolarını izledim. Ayak bileği kırıkları sonrası ayak gerdirme, esnetme, sağ sola çevirme, zayıflayan bacak kasını güçlendirme ve ayağa sıcak-soğuk su banyosu yaptırma vs. Azar azar uygulamaya başladım, çok iyi geldi, ağrılarım azaldı çok şükür. Zaten kırıktan çok platin için vida takılan yerler ağrıyor. Özellikle diz kapağım ve ayak bileği. Dikiş yerlerine aleo Vera yaprakları sürdüm daha kolay iyleşti. Zeytinyağı ile bir tüm ayak bileğini ovmuş onu denedim o da acıyı hafifletti. Ve elbette kollajen tozu içtikten sonra yaralar hızla kabuk bağladı. (Voonka diye bir marka kullanıyorum bu işin uzmanı bir arkadaşım tavsiye etti) ve hergün bir aspirin türevi bir ilaç içiyorum kan sulandırması için. Ve bir de mide koruyucu ilaç. internette okuya okuya ayak kırığı uzmanı olucam yakında. Kırık bölgeyi sıcak tutunca daha çabuk iyileşiyormuş. Ayağın kendisini tamir etmesi için çok iyi beslenmek ve günlük 650 kalori almak gerekiyormuş. Normali 250 kalori yani neredeyse üç katı.meyvelerden portakal ve elma iyileşmeye yardımcı oluyormuş. Protein ve kalojen içerikli besinler, tavuk ve paça çorbası, kemik iliği...vs. iyi uyku iyileşmeyi hızlandırıyormuş....e vitamini de öyle. Özellikle yumurta.