bugün

eğer gün batmissa bir sokak lambasinin altında sigara yakmak.
Surda yazilanlari okumak bile bana huzur verdi.
(bkz: depresyon) kış kadar nefret ettiren mevsim yok.
Kış bahçesi, kahve ve müzik.
evde çorba içmek. sonra da battaniyenin altında film izlemek.
yağmasını beklemek beklemek beklemek. sonra dışarı çıkıp ayak değmemiş bölgelerdeki karın içine atlamak.
Uzerine recel döküp yemek. (bkz: olsa da yesek denen şeyler)
Gece yarısı perdeleri açıp kar beyazının odaya dolmasını izlemek.
Salep icicen kara bakarken cahil amonogodoklarim bisi bildiginiz yok .
selfie çekmek.
lütfen karlara basmamak olsun. üzerinize yağsın ama siz asla onun üzerine yağmayın.

hatta karlara basmak yasak olsun. günah olsun. tıpkı çimlere basmak gibi..
Ben nedense camlı balkon kapısının önüne oturup ışıkları kapatıp sabaha kadar mal gibi izlerim.
gökyüzüne doğru ağzını açıp ağza giren her kar tanesinin tadını çıkarmak doyamayıp yerde birikenlerden bir parça alıp yemek.
izlemek.
dışarıda dolaşmak. biraz üşüdükten sonra eve gelip sıcak çay/kahve eşliğinde yağan karı izlemek.
Camın önünde kahvaltı etmek.
Elimde kahveyle bembeyaz yeryüzünün keyfini çıkartırım.
Tabiki bugu yapan cama imza atmak.
Eğer eviniz biraz yüksekte ve manzarası güzelse hafif bir müzik eşliğinde pencere önünde sigara içmek.
Bilmedigim duygudur.
(bkz: pardon ben antalyaliyim canim)
şu an da olduğu gibi, viski ve sigara içmek.
ben bir kış günü starbucksta cam kenarı bi masada otururken sütlü filtre kahve ve karamel lattemizi içip misto cookie yeme ihtimalimizi sevdim.
Camdan bakmak, sadece bakmak. Sorgulamak, düşünmek.
Kardan da olsa, bir adam yapmak.
Ve sonraları onun eriyişini ibretle izlemek.
Dışarı çıkmak ve başını kaldırıp ağzını açmak. Kâr tanelerini yakalamaya çalışmak. Kendini karin içine atmak .. karlı pekmez yemek
güncel Önemli Başlıklar