bugün

Arkadaşlar sıkılıyorum beni eğlendirir misiniz rica etsem bu internete niye para veriyorum ben?
görsel
Şükür sona erdi..
Artık hayatında yer almayan ama zamanında çok değer verdiğin bir insandan birileri aracılıyla alınan güzel haberin sebep olduğu buruk tebessüm. Her şeye rağmen hayallerine kavuştuğunu öğrendiğin için mutlusun ama eşlik edemediğin için üzgün..
şunu anladım ki, insan tanımadığı biriyle dertleşince daha rahatlıyor. içimden gelen buydu teşekkürler.
Son zamanlarda gerçekten sevdiğim insanları daha da sevmeye başladım.
Uzaktayız, birbirimizi çok özledik, istersek görüşebiliriz ama hepimiz birbirimizi düşünüyoruz.

Sevdiklerimizi gözümüzde daha da değerlendi. Görüşsek bile sarılamıyoruz, öpemiyoruz sevgimizi ancak kalpler göndererek, küçücük ekranlara sığdırıyoruz.

Umarım bu durum en kısa zamanda biter.
Kalırsaaa kabız oluuuur.
Birden geldin aklıma, yakıverdin ışıkları, hayret ettim kendime bazen mutluluktan. Dilime dolandıda.
dünya gerçekten küçücük hep şaşırtıyor beni.
Hayat geçiyor kalbimin bitişiyle...

Konuşmayı unutan sesim, nefes almaya çalışan ciğerlerim...
Kokusu burnumda gülüşlerimin.

Hayat soluksuz bir şekilde akarken,
içimde yalnızlığım...
görsel
Bir Umuttur Yaşamak.
8 kere yenilmiş, rezil rüsva olmuş namı diyar deli petro "yenile yenile yenmeyi öğrendim" diyip 9. da düşmanın mına koymuş, parçalamış, yerle yeksan etmiş. Napolyon un da bu konuda şöyle dediği rivayet edilir; "yenile yenile, yenmeyi unutursun."

bu iki söz de çok doğru kişisel kanaatimce. iki tip insan vardır bu iki söz gibi. yenilikçe yenilmeyi normalleştiren ve artık yadırgamaya başlayan, yenilikçe ders alıp sonunda yenmeyi öğrenen. gayretimiz ikincisi olmak yolundadır.
Ağırlık basarken belime ağrı saplandı. Belimi incittim gece gece şansımı seveyim cidden. Hiç geçecek bir ağrı gibi de durmuyor ne halt yapacağım şimdi krem sürdüm bakalım yarın sabaha nasıl uyanacağım.
“Kişi acılarını bile hep kendi kurandır. Kişide ne varsa, kendindendir. acısı da, sevinci de.”
Şu sıralar bos bos durdugum icin bos yere kendim hakkında üzülüyorum. Sosyalleşmem lazim.
Ben. Senin. Neyinim. Anlayamadım.
gerçek hayat da sosyal medyadaki kadar kolay olsa keşke. dünya kasınca hesabı kapatıp mars'ta yeni bir hesapla devam edebilsek.
az önce kendime ne kadar saygısız davrandığımı fark ettim. meditasyon yapmaya çalışan aşırı yüklü zihnim "sakinolsakinolsakinol" derken çat diye yüzüme vurdu bunu, donakaldım. haklıydı çünkü, çok haklıydı.
"ruhunu sev, sana tam anlamıyla ait olan tek şey bu. zihnin bozulabilir, egona yenik düşebilirsin. bedenin çürüyebilir ama ruhun senin." diyorum çok uzun bir süredir. uyuşturucuya alışıp bırakmış gibi; özümü temiz tutmaya, bu yüzden tetikte olup birine öfkelenmemeye, nefret etmemeye çalışıyorum. öfkelenirsem git diyorum, kendimden uzaklaştırıyorum çünkü kirleniyorum. kendimi disipline etme yöntemleri arıyorum. eskilerin yaptığı gibi bir odada günlerce kalamam ya da kendime zincirlerle vuramam, benim yöntemim bunlar değil biliyorum.
oturup düşünüyorum o yüzden. yazıyorum. kusunca rahatlamak gibi, iyi geliyor.
özümün değerini birine "ruhum" diyerek kirletmişim aslında bunu fark ettim. O kelimenin gücünü önce yitirmiş sonra bulmuş gibiyim.
Komiktir... Eskiden ruhum dediğim kişiye şimdilerde teslim olamazken, korktuğum kendime ve güvenmediğim dünya'ya teslim olmak için çabalıyorum. Eskiden ruhum dediğim kişinin önünde dizim titrer, 2 kelimesi için ağzının içine bakar, yağmurlu günde bir damla su versin diye yerlere kapanırdım...
Ayağına taş değmesin.
Yaptığım doğru değildi. Doğru olsa tüketmezdi, yaşatırdı beni, bizi. Oldu mu olmadı mı bilmiyorum.
Aşk kendinden ödün vermek değil aynı aşkla kendini ve o'nu sevmektir.
Önceliğin bir insan olursa yitip gidersin. Ne aşkın kalır ne sen.
Sevmekten korkmamak gerek. Geriye ne kalır ki?
seni seviyorum kızıl saçlı kız.
“seni kafamdan koparıp atamadım. kafamdan ve gönlümden. bazen bir utanç gibi içimdesin. bazen bir zafer gibi. ama hatıran hep buruk, hep yaralayıcı.”
içimden bir şey gelmiyor sözlük. Hayatım boyunca ne yapıyorsam elimden gelen tüm özveriyle yaptım. Baştan savmadım ama yüzüm gülmedi. Ailede, işlerde, hertürlü ilişkide. Bu hayat niye böyle sözlük ? Eskiden annem vardı, anneme anlatırdım. Artık o yok sözlük. insanlar artık dertlerini anlatınca dinleyesim gelmiyor. Konuşasım gelmiyor, susasım gelmiyor. iş yok borç var sözlük. Sorumsuz da değilim. 26 yaşında olup da hala dikiş tutturamamak yorucu be sözlük. Hep elimden geleni yapmasam anlardım ama hep mi yokuşa gelir be insan sözlük. iyi geceler.
ben böyle hayatın amk.
Kalırsa yazık olur..
ekşide yazar değiliz burda yazıyoz.
çok şey var öğreneceğim senin hakkında işi de biraz zor .