bugün

Bende boğuluyor gibi hissediyorum bazen.
insanlar bol keseden atar bu konuda, konuşmayı sever. başarı ve kurtuluş örnekleri verilir, '' sen de bunu yap '' denir işe yaramayacağını karşı taraf bilirken.
insanlar hiçbir şey bilmiyor. içinde nasıl fırtınaların koptuğunu, bu aptal ve saçma sürece anlam katmak için nasıl çırpındığını bilmiyor.
bir adet tercih. ama içine sinmeyen bir mutlulukla yetineceğin hayat da, hayallerine kavuşamadığın hayat da intihardan farklı değildir işte. saçma ve gereksiz bir yığında boğuluyorsun çünkü. başkaları mutluluğunu gözüne sokuyor yetmezmiş gibi. cidden sıkıldım bu saçmalıktan.
Böyle anlamsızlık, saçmalık, ruhsuzluk dolu, isteklerinizin gerçekleşmediği gibi hep başkalarının yapışık mutluluklarına maruz kaldığınız sıkıcı bir süreçte yaralanarak yuvarlanıyorsunuz zaman zaman aklınıza gelmesi şaşırtıcı olmayan olay.
istediğim hiçbir şey gerçekleşmediği gibi istemediklerimle çok sık karşılaşıyorum. inanıyorum ama yolumu kaybetmiş ve ne yapacağımı bilemiyor olmama rağmen Allah ufacık bir ışık bile göndermiyor.
Sırf geçmişte kalan bir olaydan ötürü bütün entrylerimi açık eksi oylayacak derecede bana nefret duyan kötü bir ruha maruz kalmak bile canımı çok sıkıyor.
Kimse beni anlamıyor ve bol keseden tavsiye veriyor. Bana önerilenlerin beni mutlu etmeyeceğini biliyor ve bu yaralarla dolu ruhu neden sürüklediğimi merak ediyorum.
Mutsuz biçimde zamana kapılacağım ama tek dileğim benim yüzümden babamın acı çekmemesidir. Çok mutsuzum, itiraf ettim, hadi bunu da eksile pis herif !!!
Acı çekmekten korkuyosanız denemeyin. Pek çok ölüm gördüm, hiçbiri kolay değildi.
Geçenlerde yine aklıma gelir oldu. Göğsümde bir ağrı vardı; "oh be sonunda gidiyorum mu ne" diye sevindim fakat sonra kendiliğinden geçti. Aslında bir doktor bana çok güzel bir fikir verdi istemeden de olsa; kendimi kar'a gömmeyi düşünüyorum. Hem uyurken gidiyorsun, bence harika. Geçen sene sözlüğün ismiyle müsemma uludağa giderken tanıdıklarım anlayıp engelledi, bu kış artık zaman geldi diye düşünüyorum. Cidden çok küskünüm ve artık hayatta olmanın da bir manâsını göremiyorum. Umarım bu üçüncü girişimimde başarılı olurum artık.
istediğini elde edemeyip maruz bırakıldığın hayat da bir nevi intihardır aslında. zaten yıllar yormuş, kadınlar yormuş, tripleri yormuş, insanların egoları yormuş, kendi inatçılığın yormuş, şuursuz fenerlisi, beşiktaşlısı yormuş, karnını çoğu gün bir kere doyuruyorsun, keyiflerin çoğu pahalı, seyahat ve tatili düşünemiyorsun, uzmanın biri çıkıp her gün depremi anlatıyor, stres artıyor.
ben ne anladım ki bu hayattan ? istediğim gibi yaşamayıp bir sürü şeyi bastıracaksam ne anladım ki ? bu da bir nevi intihardır. sadece uzun sürüyor.
marmaray'da bir vatandaş gene intihar etmiş. çok kötü bir durum. kim bilir acaba ne dertleri vardı.. yine de intihar etmeseymiş keşke..
intihar, bazı zamanlarda insanda bulunur ya "yer yarılsa da içine girsem" deriz. o yerin yarıldığını bir düşün girer miydin içine? intihar etmek veya etmemek, bundan ibaret. ölmeyi hissetmek veya ölümde hissizleşmek veya önceden ölmektir intihar, düşünceleri öldürmek, toplumu öldürmek.. sadece bedenin ve sen... öylece kalmak ortada... ve sıkılmak, somut bedeninden ve yabancılaştığın dünyadan. istenmediğim yerde durmam! deyip çarptığın kapıdan gelen o rüzgar, son nefes, o toplumdan kalan son bir hatıradır.
maruz bırakıldığım anlamsızlıkta sürüklendikçe ve benim dışımda herkesin mutluluğunu izledikçe aklıma gelmeye başlamış olay. bir yol bulamıyorum ve Allah' a sayısız kez yalvarmama rağmen bana bir ışık, çıkış yolu göndermiyor. neden ders almak ve çile çekmek için bu anlamsız süreçte kaybolmam gerekiyor ki ?
bazı anlamsız süreçlerde insanın kafasından ayrılmayan olay.
sadece hayatın beden olarak bitimini sağlamak anlamına gelmeyen hareket. anlamsız, saçma, sıkıcı, depresif, hayallerin gerçekleşmediği, aşkın ve cinselliğin olmadığı, umut sağlayan seçeneklerin tatmin etmediği bir hayat da intihardır.
mesela bazı durumlardan yana asla mutlu olamayacağımdan eminim. örneğin kadınlar... terapistim 30 yaşın üstündeki kadınlara yönelmemi tavsiye etti ama ben yaşayacağını yaşamış, bıkmış, evlilik düşünen bir kadını hayatımda istemiyorum. bir türlü bu inadımdan kurtulamadım. gerçekçi olmadığı, yaş farkı olduğu söyleniyor ama bu benim mutlu olmamı sağlamıyor. ne zaman güzel kızlarla dolaşan birini ya da mutlu bir çifti görsem içimden küfrü basıyorum. hatta son zamanlarda sesimi çıkartmaya bile başladım yavaş olsa da. çünkü benim yaşamadığım aşkı ve seksi yaşayacaklarını biliyorum ve onlara hem kıskançlık hem de öfke duyuyorum. kısacası bu konuda asla mutlu olmayacağımdan eminim çünkü kendime ihanet edip 30 yaş üstü biriyle çıkarsam yoldan geçecek 20' li yaşlardaki az çok güzel bir kıza gözümün kayacağını biliyorum. bu yüzden kalbim sızlamaya devam edecek çünkü inadına yalnız kalacağım. herhangi birinin içimdeki yangını söndüremeyeceğimden eminim.
tahsil konusu da istediğim gibi gitmedi. istemediğim bölümlerde okuyup hep yarım bıraktım. bir becerim ve yeteneğim yok. bir zamanlar iyi yazardım ama hem artık yazdıklarım içime sinmiyor hem de içimden yazmak gelmiyor. resmim iyiydi artık değil... yabancı dil biliyorum bir boka yaramıyor. kısacası 35 yaşın üstünde başta kadınlar olmak üzere toplumun siktir ettiği kendine güvensiz, depresif, öfkeli ve üzgün biri oldum çıktım.
daha 1 saat önce '' neden hayatıma son vermiyorum ki ? '' diye sordum kendime '' ne değişecek ki ? değişse de beni tatmin edecek mi ? ''. bu soru çok gerçekçi geldi bana çünkü istemediğim bir hayat yaşıyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. üstelik Allah' a bir ışık, çıkış yolu için yalvarsam da o bir türlü karşıma çıkmıyor. şimdi depresyonun gücünü bilmeyen '' her şey senin elinde '' diyebilir ama kazın ayağı öyle değil işte... hiç denemediğimi mi zannediyorsunuz ? hiç çaba göstermediğimi mi düşünüyorsunuz ? hepsini yaptım ama bir gün geldi ki yalnız bırakıldığımı fark ettim ve vazgeçtim. gerçekçi bir hedef bulamıyorum ve gerçek dışı hedefler için çaba göstermek istemiyorum ayrıca.
kısacası dünyaya fırlatıldığımı ve ölene kadar zaman dolduracağım bir süreçte yuvarlanarak kaybolduğumu düşünüyorum. başka insanların mutlu olduğunu gördükçe işkence daha da artacak. bazı şeylerin çözümü yokmuş, bunu anladım.
insanlar her şeyi çok biliyor. Senin ruhunun nasıl tükendiğini bilmeden ezberlenen ve işe yaramayan tavsiyeleri veriyorlar. Nasıl bir saçmalık içinde olduğunu ya anlamıyorlar ya anlamak istemiyorlar.
Öyle her şeyin çözüme ulaştığı, her sorunun çözüldüğü bir dünya yok ! Yakalanamayan katiller ve daha bir sürü suçlu var ! Senin çabaladığın hayali müzisyeni, sporcusu kapıyı açıp kapatırmış gibi rahat yaşıyor, ne uğraşacaksın ki ?
istemediğimiz saçmalıklar içinde, gerçekleşmeyen hayallerimizle sona kadar zaman doldurmak da uzun süreli bir intihardır.
Allah’a inanıyorum, inanacağım ama bana küstüğünü de ciddi ciddi düşünüyorum. Başka açıklaması yok.

Not: tavsiyelerinizi ve dahice ayarlarınızı kendinize saklayın. Hiçbir şey bilmiyorsunuz. Yetti be !
çok kötü bir şey. hayatla barışık olmak ve ümidi yitirmemek lazım. ne olursa olsun yaşıyoruz, hayattayız.
Ruhunda açılmış her deliğin adı. Anlamsızca ve amaçsızca, bezmiş ve yorgun, sona doğru zaman dolsun diye can sıkıntısıyla beklerken sırtında sürekli taşıdığın, kapanmayan yara. Dünya üzerinde zaman geçireceksin ama hiçbir şey olamıyorsun. Sürekli diğer insanlar mutlu oluyor. Hiçbir ruhsal huzura erişemeden Neden bu zamanı doldurma cezasını çektiğimi bilmiyorum.
Aynı yara yarın yine açılacak. Sadece uyurken rahat hissedeceğim. Benim kadar iyi niyetli olmayanların bile mutluluğu yakaladığı dünyada bu boşluklardan ve saçmalıklardan kurtulamadığıma, istediklerimden çok istemediklerime rastladığıma göre birini gerçekten kötü kırmış olmalıyım.
Allahım belli ki bana kızmışsın ve aydınlığı göstermeyeceğin gibi anlamsızlığa boğmuşsun beni. En azından günahlarımı affet. Yoksa ruhum zaten çoktan öldü. Acı bana.
intihar edenleri çok cesur buluyorum. Bence insanın en değerlisi olan kendi canını yok edebilmesi aşırı cesur bir hareket.
Gençler aman diyorum.
Ben öyle çukurlara girdim ki,
Görseniz gülerdiniz.
Ben çıktıysam herkes çıkar.
Ne gün gördük ki sabah olmamış?
Sevişmemekten oluyor hep öyle...

Ama 17 yaşındaki kızın yerinde olsam hayatta yapmazdım kendimi severdim.

Çok haberler görüyorum öyle üzülüyorum.
Camus usta demiş ki: “ o an geldiğinde insanın yaşamak için intihardan daha çok çaba harcaması gerekir “.
Bu ruhu ve bedeni neden taşıdığımı sorguladığım bir an daha meydana geldi bugün. Galiba anlamsız ve depresif bir süreçte zaman doldurmaya devam edeceğim. Bu da intiharın uzun yoludur.
Ve bazı sorunların gerçekten çözümü yok. Ne kadar üzgün ve bezmiş olduğumu anlatamam.
Öyle bomboşum ki kendimden nefret ediyorum.
hayalleri yaşamadan, öfkeyle ve depresyonla dolu günlerle geçen bir hayat da mecazi bir intihardır. kimse aksini iddia edemez.
intihar dayatmalara karşı isyan değil, mağlubiyeti kabulleniştir. ve hiçbirimizin mağlup olma lüksü yok.
insanlar her şeyi çok biliyor, ne de güzel tavsiye veriyor değil mi ? ne de olsa herkesin hayatı ve ruhu aynı şekilde kurtuluyor, değil mi ?
artık herhangi bir tavsiye almamaya karar verdiğim an 10 gün kadar önce oldu. kalp kırıklığımın ciddi olduğunu, insanların, özellikle de son ilişki hezimetimden sonra güzel kadınların arasında rahat hissetmediğimi, bu yüzden de dünyadan, hayattan ve insanlardan hiçbir şey beklemediğimi söylediğim zaman yanımda oturan adam son sevgilisiyle yaşadığı şeyleri anlatıp kadınları tavlama konusunda tavsiyeler vermeye başladı. kalbi kırık olduğunu söyleyen adam 1 saat sonra bir kadınla bira içmek için buluşmaya gidiyordu. aman ne kalp kırıklığı !
insanlar her şeyin çözümü olduğunu zannediyor. yok 19-29 yaş arası kadınlara ilgim gerçek dışıymış da, yok beklentimi küçültmeliymişim de ! iyi de o zaman ben nasıl mutlu olacağım ki ? çünkü hayalimdeki gibi olmayan biriyle çıkıp yatarsam ne zaman kafamdaki ideal kadını görsem ondan gözlerimi ayıramayacağım. hem ben hayallerimi gerçekleştirip mutlu olmayı hak etmiyor muyum ?
bu ülke şartlarında bana keyif veren sigaradan, alkolden ve hayalimdeki kadınlardan vazgeçmem ve farklı şeyler denemem isteniyor. ben de neden böyle olması gerektiğini anlamıyorum ve ağzıma namlu soktuğum görüntüler giderek çoğalıyor.
babam ve kardeşimden, ayrıca da dini inancımdan ötürü intihar etmeyeceğim ama hayat hayallerimi ve isteklerimi gerçekleştiremediğim sürece hep renksiz, tatsız, sıkıcı, yorucu, depresif olacak.
bu yüzden tamamen salmaya karar verdim. artık evden çıkacağım saat sayısı iyice azalacak. ne de olsa kafama göre sohbet edebileceğim kişi bulamıyorum, kadınlar da kopyala yapıştır mantığıyla hep aynı tiplerle çıkıp yatıyor.
içimdeki öfkeyi anlatamam. kendimi korumak istiyorsam artık kendi bildiğim gibi yapmalıyım. ne de olsa herkes halinden memnun, taş çatlasın 10 gün merak edip unuturlar. herkes için en iyisi bu... bazen evrenin dayatmasına isyan etmelidir insan. başka türlü huzur bulamaz.
görsel
Niye genellikle böyleyim bütün gün diye mi ?
Ama her zaman değil.
Kimse kimsenin ne yaşadığını bilemez. Kimse arkasında birilerini gözü yaşlı bırakmak da istemez ama o insanın başka çaresi kalmadıysa da yargılamak doğru değil. Herkesin yükü kendine ağır.
intihar çok bencilce... belli bir yaşa kadar gelen birisi , kendisini o yaşa kadar getirmiş insanların onca emeğini, iş gücünü, sevgisini hiç edip dünyayı terk ediyor... geriye tekrar yeri doldurulamayacak acı yükü bırakarak... herşeyi yakıp yıkarak...mahvederek...
Bu aralar sürekli bunu düşünüyorum. Umarım istediğim, hayal ettiğim ve hak ettiğim şey bu ay içinde olur. Yoksa daha fazla dayanabileceğimi zannetmiyorum. Hayat çok zor ve acımasız.

Müslümanım, inançlıyım ama daha fazla gitmiyor. Boğuluyorum. Annemle babamı düşünmekten çoktan vazgeçtim. Arkamdan iki üç gün ağlayıp sonra kurtuldukları için rahatlarlar.
Bulasicidir. Her zaman bir yolu vardir, bitmeyecek sanilan acilar ve sabahi olmayacagini dusunulen geceler hep oldu. Hepsi de son buldu. Hicbir duygu sonsuza dek surmez degerli yazarlar, her duygunun bir omru vardir. Eger aklinda boyle bir sey olan varsa lutfen konusun, yazin bana kimseniz yoksa. Hayat hic ucuz degil ve her seye ragmen cok guzel.