bugün

giriş müziği bile dertlendirir.
Sümer Ezgü yorumu enfes.
oldukça hoşuma giden bir türkü.
zara da güzel söyler.
Bunu müzeyyen senardan dinlemek vardı.
https://www.youtube.com/watch?v=ytzcqlyGt8A

erkan oğur'dan sonra kimseden dinleyeceğimi sanmazdım.

ama jehan barbur. neler yapmış böyle.
doğa için çalın harika söylediği türkü.
https://m.youtube.com/watch?v=u2kBNb79bN8
balıkesirli mustafa sarı'dan alınma bir türkü.
Rakı açtırır insana bu türkü.
tolga çandar'dan da dinlenmesi gereken ege türküsü.
En sevdiğim kısmı şu :"yazması oyalı kundurası boyalı yar benim" Sahiplenici erkek duruşu var orada.
Enfes bir türküdür. Su gibi ağır ağır akar gider. Her hecede insanın yüreğine dokunur.

“Buna yanık sevda derler, tez geçer!”
0:00 0:37
aydinoglu'nu bu şqrkı eşliğinde..
Sesini s.kim aydınoğlu.
dertli de keklik dertsizlere dert açar.

0:00 1:36
lisede müzik dersinde ezberledigimiz bir Balikesir türküsüydü. Hikayesini de anlatmisti hoca, gercekten yürek burkucu bir hikaye. cok severim ve dinleyince bir huzun basar beni.

hikayesi: (alintidir) Balıkesir’e bağlı Edremit ilçesinin, Güre köyünün halkından kahveci Mehmet şevket efendinin karısı şöhret hanım tarafından oğluna yazılmış bir türküdür.

Şöhret hanım, zamanın zenginlerinden olduğu için zeytin toplamaya giderken cam topuklu ve rugan ayakkabılar giyermiş, elbiseleri de oldukça güzel ve diğer köylülerden farklıymış, oğulları Zekeriya Sarıkamış’a Enver Paşa komutasında askerliğini yapmaya gitmiştir. Bu sırada ortam karlı olduğu için yol almak amaçlı karları teperlermiş. Zekeriya, kar teperlerken kar kuyusuna düşüp şehit olmuştur. Şöhret hanımda ovada kekliklerle söyleşirken bu kötü haberi almıştır.

Keklikler öterken şöhret hanımda oğlunun acısı ile bu türküyü yazmıştır.
Harika bir ege türküsü. Ötmede keklik derdim bana yetiyor. Evet.
kuvvacıların memleketi balıkesir yöresine ait bir türkü. çok güzel.
"Balıkesir'in edremit ilçesine bağlı güre köyünde kahveci mehmet efendinin eşi olan şöhret hanımın oğlu zekeriya'ya yazdığı türkü.

şöhret hanım köyün zenginlerindendir. giyimi, kuşamı ile bunu belli edermiş. ne zaman zeytin toplamaya gitse cam topuklu ayakkabılarını giyermiş. şöhret hanım'ın oğlu zekeriya ise o zamanlar enver paşanın komutasında sarıkamışta vatani görevini yapmakta. görevi ise, karlı yollardan gitmek zorunda olan askerlerin yollarındaki karları açmak.

zekeriya karlı yollardaki karları açmaya çalışırken bir kuyuya düşüp şehit olur. şöhret hanım, bu haberi ovada kekliklerle şöyleşirken almıştır. ve oğluna bu türküyü yazmıştır "

---- alıntı-----

tolga çandar https://www.youtube.com/watch?v=WoIrpizk9WQ
en sevdiğim türküler listesinde ilk 5 te yer alan güzel türküdür.

orhan hakalmaz'ın yorumunu dinleyiniz

http://www.youtube.com/watch?v=a5r0XDIjIzw
Hikayesini okuyup dinleyince ağlatmış türküdür. Bizim ne derin anlamlar içeren türkülerimiz vardır da, bilmeyiz, dinler geçeriz sadece..
Erkan Ogur da soylemis ne guzel de söylemiş. O dinlendirici sesiyle süzülmüş turkunun içinde. içinde keklik geçen turkuler niye hep hüzünlü olmak zorunda. Ben hep efkardayim.
"yazması oyalı kundurası boyalı yar, yar benim olsa." gibi zarif sözleri olan türkü. nezaket başka bir şey. (bkz: erkan oğur)
Anadolu'nun ne güzel bir Coğrafya olduğunu gösteren ufak detaylardan biridir.

insanın sol yanından bir şeyler kopar gider dinlerken. Aynı şeyi ağıtları dinlerken de duyabilirsiniz. Çünkü anadolu acıyla yoğrulmuştur.

"Ötme de keklik derdim bana yetiyor..."