geçmisin surekli ozlemle anilmaya basladigi bünyede, onu anmak için yapılan istemsiz ritueller ne yazikki yarın yine ozlenecektir. Anın tadını almayan sefil insanların kaderidir bu.
Her geçen yılın bir Önceki yılı aratmasından kaynaklanır.
Her geçen gün yalnızlığa sürükleniyorum hem de elimde olmadan.Bunu her hissettiğimde geçmişe dair her şeyi özlüyorum.
Geçmişte çok iyi bir hayatım olduğundan değil,en azından şu anki hayatımdan daha iyi olan vasat bir hayatım vardı onu özlüyorum.işin ilginci ise şu an özlediğim zamanlarda da yine geçmişi özlüyordum.Galiba bu ömrümün sonuna dek sürecek.
Yapılmış hatalı bir tercih beni bu noktaya getirdi.Siz siz olun her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünün.Yoksa yıllarınız heba olabilir.
geçmişte yapılan hatalar, yanlış zamanlamalar her gün yaşadığım ruh hali.
sigara parası zor bulduğum günler daha mutluydum.
insan bilinci ölüme hazırlıyor. kendini tamir etmek biyolojik beden için bile zor.
bilinç ölümsüzlüğü biyolojik yolla çoğalarak tercihini yapmış, uzatmaları oynuyoruz.
her şey sürekli olarak kötüye gittiği için çok bir manası da kalmadı artık özlemenin. sabah altıda belki çıkar diye babamın covid test sonucunu bekliyorum. dünü bile özlüyorum artık. keşke dün olsa şimdi bir dert eksik olurdu.

editto: negatif çıktı. bugün de özlenebilir bir gün oluyor çok şükür.
geçmiş olsun.
Günün getirdiği huzursuzluktan kaçma refleksi.
Geçmiş günlerinde de geçmişi özlüyordu insan.
geçmişi düşünürsen olur. geçmişi düşünüyorsan adapte değilsindir bugününe veya geleceğine. geleceğine ve bugününe adapte değilsen mutlu değilsindir, mutlu değilsen depresyondasındır. depresyonda olduğunu biliyorsan iyi, bilmiyorsan depresyondasın güzel kardeşim. öneri olarak dine yönelmeni verebilirim.
yaklaşık bi 30 sene kadar önce Gaziosmanpaşa-Küçükköyde üstü sigara yanığıyla dolu yeşil Çuhalı masaları olan Tokatlıların kahvesinde taze ekmek, duble çay, siyah zeytin, beyaz peynir eşliğinde kahvaltı yapıyorduk. Sabah saat 06:00 sıralarıydı, camların buğuları şelale yapmış, duvarlar sırasıyla marşmelov pembesi, jelibon yeşili ve yumiyum turuncusuna boyanmış, sokağı izliyordum. Yeşil brandalı, kırmızı bir 250 doçun bir tekeri belediyenin rögar için açtığı çukura düştü. Bütün sokak seferber oldu ekmek arabasını kurtardılar.

Onu bunu siktirette o beyaz peynir çok güzeldi lan, kalmadı o beyaz peynirlerden, işte ben o peyniri çok özlüyorum!
hep beklediğimiz yarınlardayız ama işler hiç istediğimiz gibi gitmiyor değil mi? sanırım en büyük nedeni bu. ikinci büyük neden ise bir şekilde ayrıldığımız, sevdiğimiz insanların yerini artık pek güzel kimselerin dolduramaması.

aslında özlemi abartmamak kaydıyla normaldir bu. aklına gelsin geçmişin ve gülüp, geç. geçmişe müdahale edemeyiz, gelecek ise muallaklarla dolu. anın keyfine bakalım. geçmişi takıntı haline getirip, aynısını yaşamak için çabalarsanız boka batar, hem yaşadığınız günü hem de geleceği hiç edersiniz.
Yavrum özleme bak manyak olursun.
1800’lü yıllarda doğsaydım geçmişi özlerdim. 1990’larda doğan kimsenin yüzü gülmedi.
Insanı manyak eder ve ben o manyaklik yolunda ilerliyorum sanırım çünkü güncel zamanımda hiç mutlu değilim ve sürekli geçmişte güzel anılarımın olduğu yerlere götürüyor beni hafızam. Hafıza gerçekten duygusal insanlar için lanet.
Mutsuzluk belirtisidir. Mutlu olunca kim takar geçmişi.
Kendi kendini mutsuz etmenin altın anahtarı.
Hoş, beni altın bile kesmiyor, ben platin olanını kullanıyorum.
insanın çoğu zaman hissettiği ruh halidir.
Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun hep acı verir. Demiş dostoyevski.
Mesela gün gelecek şu an içinde buldunduğumuz anı bile çok özleyeceğiz. Çünkü dünya hergün daha kötüye gidiyor.
(bkz: ahir zaman)
2040 yılında falan bir yudum suyu ararken anlayacağız şimdinin kıymetini.
Bir zamanlar korona vardı. Aşı tantanası sürüyordu.
Meğer o günler zor değilmiş, En azından gökyüzü aydınlıkmış diyeceğiz.
Yapay bulutların kararttığı dünya'da Zombilerle savaşırken...
görsel
psikolojik sorunlarımın olmadığı günleri özlüyorum. *
(bkz: nostalji)
Ben geleceğe Özlem duyanlardanım..ati benim için nostanjik.
lise yıllarına dönsem yeterli benim için.

büyüdükte ne oldu amk.
Özlemiyorum neresini özleyeyim.
Sebebi geçmişin bilinilirliğinin verdiği güven ve geleceğin belirsizliğinin verdiği korkudur.
eskiye özlem duyup duygulanmaktır.

(bkz: nostalji)