bugün

adamın sadece ad ve soyadına saygı duyulur...
Jül Sezar, MÖ 102 senesinde Roma'da dünyaya geldi. Annesi Aurelia Cotta, babası Gaius Julius'dır. Sezar'ın doğumunda ölen annesinin karnını kesmek suretiyle alındığı için “kesilip alınan” anlamına gelen “Ceasar” ismini aldığı iddia edilir. Ayrıca bugünkü sezaryen işleminin isim babasıdır.

Büyük bir devlet adamı olan Jül Sezar oldukça ünlü de bir yazardır. Sezar politik davranışlarında çoğunlukla halk tarafını tutmuş, Romalı asillerin halk üzerinde baskılarını kaldırmaya çalışmıştır.

MÖ 80 senesinde elçi olarak Bitinya Kralı IV. Nikomedes'in sarayında bulundu. Bu sırada Nikomedes ile sevgili oldukları söylentileri ortaya çıktı. Bu söylentiler Sezar'ın gelecekte politik rakipleri tarafından kendisine takılan “Bitinya Kraliçesi” lakabıyla birlikte başını ağrıttı.

Sezar, MÖ. 83 senesinde Marius taraftarlarından 1. Cornelius Cinna'nın kızı Cornelia ile evlenmesi, onun,Marius partisine yaklaşmasına, Sulla ve Mariusçular arasındaki çekişmeye katılmasına yol açtı. Sezar, Roma'dan çıkmaya zorlandı ve ancak Sulla'nın (MÖ. 78) ölümünün ardından Roma'ya geri dönebildi. Sonrasında hatiplik öğrenimi için Marcus Tullius Cicero‘nun da öğretmeni olan Rodos'a ünlü öğretmen ve hatip Apollonius Molo‘nun yanına gitti. Beş sene sonra Roma‘ya geri döndü. Kendini siyasete vererek Pompeius tarafını tuttu. Bunun yanında cömertliğiyle halkın sevgisini kazanmaya çalıştı.

Sezar, Rodos'a gemiyle giderken Ege Denizi'nde korsanlar tarafından ele geçirildi. Korsanlar Sezar'ı Antalya'ya götürmüş ve yirmi talent fidye istemişlerdi. Sezar kızmış, “Hayvanlar, ben yirmi talentlik bir esir miyim? Yakaladığınıza iyi bakın, size elli talent getirteceğim ve elinizden kurtulduğumda göreceksiniz, hepinizi astıracağım!” diye bağırmıştı. Antalya‘dan Roma'daki ailesine bir mektup göndermiş, para gelinciye kadar korsanların yanında vakit geçirmişti.

Sezar verdiği sözü tuttu. Otuz sekiz günlük tutsaklıktan sonra istenilen fidye gelince özgürlüğüne kavuştu. Sonrasında Milet‘e giderek burada birkaç gemi tedarik etti. Kendini esir alan korsanları Antalya açıklarında yakaladı ve onları zincire vurup Bergama'ya getirdi. Asya Valisinin düşüncesi korsanları köle pazarında satmaktı fakat Sezar'ın düşüncesi çok daha farklıydı. Valinin emrini beklemeden bütün korsanları çarmıha gerdi.

Sezar MÖ. 68 senesinde, Cornelia'nın ölümü üzerine yüksek bir hayat seviyesi ve geniş bir çevresi olan Pompeia isimli genç bir kadınla dünya evine girdi. MÖ 66 senesinde konsüllükten önce gelen bir rütbe olan praetorluğa yükseldi. Bu sırada, Batı Hispania'daki ayaklanmayı bastırarak elde ettiği ganimetler ile borçlarını ödedi. Kendini konsüllüğe seçtirmek için Roma'ya gitti. MÖ 59 senesinde, muhafazakar Marcus Bibulus ile birlikte konsül seçildi. Aynı sene, Pompeius ve Crassus ile anlaşarak Birinci Triumvirlik'i kurdu.

Yeni bir kanunla fakir vatandaşlara ve Pompeius'un terhis edilen askerlerine toprak dağıttı. Vergilerin üçte birini bağışlayarak subayları kendi tarafına çekti. 5 sene içinde kendini Dalmaçya (illirya), Kuzey italya ve Güney Fransa valiliklerine seçtirdi. Kuvvetli rakipleri olan Marcus Tullius Cicero ile Cato”nun Roma”dan uzaklaştırılmasını sağladıktan sonra, MÖ 58 senesinde Galya'ya girdi. Sekiz sene içerisinde Ren nehrinden Pireneler'e kadar bütün ülkeyi ele geçirdi. Zaferle sonuçlanan Galya seferinin ardından Caesar aldığı zengin ganimet ve tecrübeli ordusu sayesinde, Roma'da en güçlü adam oldu.

MÖ. 53 senesinde Craussus'un öldürülmesi ve Pompeius'la Caesar'ın arasındaki ilişkinin bozulması üzerine Birinci Triumvirlik sona erdi. MÖ. 49 yılında senato, Pompeius'un etkisiyle, Sezar'ın ordusunun terhis edilmesini isteyince, Sezar buna kızıp emrindeki 5000 tane askerle Galya ve italya sınırını meydana getiren Rubico ırmağının kıyısına geldi. Senato ordusuna komutanlık eden Pompeius ile girişilen bir savaştan sonra Sezar'ın ordusu bütün italya'yı egemenliği altına aldı.

Pompeius'u Yunanistan'a kadar takip eden Sezar onu MÖ 48 senesinde Pharphalus'ta yapılan meydan savaşında yendi. Sonrasında Mısır'a gitti. Pompeius, Sezar'ın gözüne girmek isteyen Mısır Kralı, Pompey tarafından iskenderiye'de öldürüldü. Bu sırada Mısır'a giden Sezar, Kleopatra ile kız kardeşi arasındaki taht kavgasını Kleopatra‘nın lehine halletti. Sonrasında Anadolu'ya geçerek burada Ponpus Kralı Pharnakes'i mağlup etti. Zaferini senatoya “Geldim, Gördüm, Yendim” şeklindeki ünlü sözüyle bildirdi.

Sezar'ın sonraki zaferleri birbirini kovaladı, MÖ 45 senesinde ispanya'da Pompeius'un iki oğlunu yenilgiye uğrattı. Bu başarılarından sonra Sezar, Roma imparatorluğu'nda bütün yetkinin tek sahibi oldu. Hükümdar ünvanından başka haleflerine geçmek şartıyla imparator ünvanını aldı. Diktatörlüğü 10 sene için uzatıldı. MÖ 45 senesinin Şubat ayında kızı Tullia hayatını kaybetti. Sezar yaşamı boyunca bu şoktan kurtulamadı.

Sezar kazandığı yetkileri iyiye kullanarak devlet bakımından çok yararlı ıslahat yapmış, italya şehirlerinin hukuki durumunu bir düzene bağlamış, eyaletlerin idaresini düzeltmiştir. Bu sırada borçlara ait kanunları hafifletmiş, eyalet halkına vatandaşlık ve senatör olabilme yetkilerini tanımış, fakir olanların Kartaca'da ve Korent'te koloni kurmalarını sağlamıştır.

Sezar'ın aldığı bu tedbirler, senatonun yetkilerini ve kuvvetini oldukça sınırlıyordu. MÖ 44 senesinde hayat boyu diktatörlük elde edince, cumhuriyet idaresi yerine monarşist bir rejim kuracağı fikri uyandı. Bunu kabul etmek istemeyen aristokratlar, başlarında Brutus ile Cassius olmak üzere, bir suikast hazırladılar. Sezar, MÖ 15 Mart 44'de Roma'da 56 yaşında senatoda iken öldürüldü. Brütüs'ü suikastçılar arasında gören Sezar'ın son sözleri ''Sen de mi, Brütüs?'' oldu.

Suikastçılar Roma halkına Sezar'ın öldürülmesini büyük bir başarı olarak anlattılar. Fakat, halkın tepkisi bekledikleri gibi olmayınca Roma'yı terk etmek zorunda kaldılar.

Roma halkı katilleri affetmedi. O sırada, senatonun Sezar'ı öldürenleri bağışladığı öğrenilince halk senatoya saldırdı. Senato ateşe verildi. Sezar'ı öldüren kişilerin başını çeken Brutüs ve Cassias Roma ordusuna karşı savaştılar, fakat yenilmeleri üzerine her ikisi de intihar etti. Roma imparatorluğu 500 sene boyunca Sezar'ın fetihleri sayesinde gücünü korudu. Yaşadığı çağda en büyük imparatorluğu kuran Sezar'ın ismi, Roma'da “imparator” ile eş anlamlı olarak kullanıldı. imparatorlara “sezar” denildi.
görsel

Jül Sezar, Kleopatra'ya Mısır tahtını veriyor (Pietro da Cortona, 1637).
görsel
görsel

Romalı bir asker ve politikacı.
görsel
kleopatranın köpeğidir kendisi.
Çirkin bir vatandaşmış. Evet.
özelinde avrupa, genelinde dünya tarihine binlerce yıl evvel tesir edebilmiş büyük bir komutandır.

fransa'nın katolik kimliği, romalı mirasına oturması hatta protestanlığın fransa'da namevcudiyeti dolaylı yoldan büyük kayzer'den kaynaklıdır.
roma'nın kanuni sultan süleyman'ıdır. alesia kuşatmasında şehrin etrafına bir kat duvar ördürmüştür. kanuni'yle benzer yanı kendisine sağlam bir askeri yapı, güçlü hazine kalması ve bunu iyi değerlendirip devletinin sınırlarını büyük ölçüde genişletmesidir.
suikaste kurban giden ünlü Roma imparatoru.
(bkz: jül sezar)
Galya fatihi romali komutan ve devlet adamıdır.

Cumhuriyetten imparatorluğa yazılı olarak olmasa da fiili olarak geçiren kişidir. Çift konsüllü (bir nevi başbakan olarak düşünülebilir.) Roma meclisinde konsül olan rakibi pompey'i iç savaşta yenmiştir (bugünkü Yunanistan civarı). Daha sonra pompey mısır kralı ptolemaios'un yanına sığınmıştır. Sezar bu sebeple mısırı fethedip rakibini öldürtmüştür. Tahta ise Kleopatrayi oturtmuştur.

Daha sonra roma meclisi ona diktatör unvanını vermiştir. Kendisine muhalif olanlarca mecliste hançerlenerek öldürülmüştür.

Kendisi halefi olarak yeğeni Augustus'u göstermiş fakat Augustus hemen imparator olamamıştır. Bunu yapabilmek için sezarin generallerinden olan Marcus antoniusu yenmesi gerekecektir.
Tarihin gördüğü en büyük asker olamaz.

iç savaşta alt ettiği pompeius ondan büyük bir askerdir aslında. Sezar kurnaz ve zeki idi. Kendisi hatip, yazar ve avukattır.

Pompeius, tam 5 kez adına zafer alayı düzenlenmiş bir asker. Caesar'a yenilmesi tamamen diploması ve ayak oyunlarını iyi kotaramaması yanında sahip olduğu lejyonların yıllardır büyük savaş görmemesi dolayısıyladır.
the sun gazetesinin 3.5 trilyon pound servete sahip olduğu yazdığı roma imparatoru.
görsel

romada önce konsüllüğe getirilmiş, daha sonra diğer iki politikacıyla beraber 3 lü triumvirliği kurmuştur. pompeus ve crassusla. bu ikisini ortadan kaldırdıktan sonra roma da diktatör ilan edilmiş ve süresiz yönetimi eline almıştır. her ne kadar zeki biri olsa da yeğeni octavianus kadar dahi değildir. kendisi senato tarafından öldürülürken yeğeni octavianus sezar hayatta iken tarafınca evlat edilip tüm mal mülk ve siyasi mirasına varis olmuş, başarılı hamleleri ile senato tarafından rica minnetle imparator olarak atanmış, augustus olarak tahta geçmiştir.
Tarihte ki ilk darbeyi yapan kişi değildir. Tarihte ki ilk darbeyi akad kıralı 1. Sargon yapmıştır
Yüce caesar!

Bu gün büyük Türk (grande turco) olarak tanıdığımız kaysar-ı rum (romanın kayzeri) birinci mehmet (f.S.m.) ile adını, kayseri (kayzer toprağı) isimli ilimiz ile ise sanını yücelttiğimiz insan.

Ama bu gün kimse çocuğuna birütüs adını koymuyor değil mi?
görsel
Galyalar fatihidir !. 7 yıl süren Galya'yı fethetme macerasını Galya savaşından notlar kitabıyla bizlere bırakmıştır. Ayrıca Roma'da ve tarih'de ilk askeri darbeyi yapan sezar, darbe sonrası yaşanılan iç savaşı iç savaş isimli kitabında anlatmıştır. Hayatı ise oldukça tuhaf ama ders alınması gereken bir yaşantısı vardır. MÖ 15 Mart'da 60'dan fazla senatör tarafından 13 kez bıçaklanarak suikaste uğramış ve öldürülmüştür. Ayrıca roma isimli 2 sezonluk diziyi'de izlemenizi öneririm.
imparator degildir.
4.6 trilyon dolar servetle tarihin en zengini olduğu iddia edilen roma imparatoru.
youtubede historia civilis diye bir kanal var. çat pat ingilizceniz varsa roma tarihi, jül sezar ve dönemi hakkında ilginç bilgiler öğrenebileceğiniz, eğlenceli bir anlatımla anlatan bir kanaldır. şiddetle öneririm.
Sen Brütüs'e fazla güvenme,
Antonius'u yanından etme,
Senatoya dikkat ette,
Çık gel Galya'dan,aşta gel Rubicon nehrinden gene Yiğidim
ufak bi araştırma yaptım vikipedi'de.
bu hepimizin bildiği sezar. bir de bir gaius julius caesar daha var. o çok genç gitmiş. bir de lucius caesar var o da genç gitmiş.

artık yeğen mi oğul mu bilmem ama,
yani anlıcanız sezarcıkların çoğu öldürülmüş. çok piçlik yapılmış bu antik roma'da.

bir de yaşlı julia diye biri var ismine bakmayın 25 yaşında ölmüş o da. lan niye yaşlı dediniz amk kıza? (bkz: swh) kız diyorum çünkü cinsiyeti kız bu arada.

edit: yaşlı julia milattan sonra ölmüş millet 53 yaşında ölmüş kadın.
görsel
Gerçeğe uyanan brütüs bey kayzeri pıçaklamak suretiyle tarihin dibine gömmüştür.
Halk düşmanı kayzer çok götü kalkık biriydi.haketti namussuz...