bugün

silvio berlusconi'nin tırnağı bile olamayacak çakma bediüzzamanın çakma takipçisi hoca. bir de devlet içinde örgütlenmeye filan çalışıyor fitne-fücur yapıyor. delikanlıysan berlusconi gibi başbakan seçtirirsin kendini. peh..
(bkz: bu kez güldürmedi)
türkiye de ideolojiyi öldüren adam.
oxymoron(oksimoron)'a ornektir.
yöneticilik dehası, politikanın en hasını oturduğu sandalyeden, hiç uğraşmadan yapabilmeyi beceren kişidir.

dinden, haktan hukuktan bahsederken yandaşlarına en has torpilleri bulup bir bir devlet kurumlarına yerleştirmeyi iki dudağıyla yapabilen insan.

hani adalet duygunuz. benim inandığım peygamberle onun inandığı peygamber aynı değil mi yoksa.

benim peygamberim kul hakkıyla yaradanın karşısına gelmeyin, en çok ondan korkun diyor.

o her sohbetinde ondan bahsederken ağlıyadursun ama kpss'ye gelince yemediği kul hakkı kalmasın, bu ne yaman çelişki.
profesör helen rosa ebaugh; kapsamlı bir biçimde kendisini ve hareketini incelemiştir. ezber dışında bilgi edinmek ve bir batılı sosyolog gözüyle gülen fenomenini incelemek için yararlı bir kitaptır,okunasıdır,tavsiye edilir. kitap doğan kitap tan çıkmıştır.
çağının ötesinde bir bilge, üstad. hayran olmamak elde değil.

edit: amma çok sevmeyeni varmış. siz gidin deniz baykal'ı sevin. bakarsınız ikinci kasedi ortaya çıkar?
saygıdeğer hocam. peygamber olacak adam. allah başımızdan eksik etmesin.
zeka düzeyi düşük şakirtleri çevresinde toplayan, çakma bediüzzamanın çakma hocası.

biz akıllı şakirtler olarak berlusconi hocanın peşinden gidiyoruz. Mala filan vuruyoruz, villaya gidiyoruz, milan'ın galibiyetini kutluyoruz ama siz çok sıradan ve itaatkar bir hayat yaşıyorsunuz. oy verme işleminde bile adama bağlısınız. neyse ya, bana ne? zaten zekanız buna el verse fethullah değil berlusconi'nin izinden giderdiniz. eheh.
kitabını basan yayınevi kaynakçayı biz basmayı unuttuk,müelifin kusur yok açıklamasına rağmen hakkında her olumsuz servise balıklama atlanılan kimse. bu arada kendisine eziklik psikolojisi ile güya hakaret için çoban diyenler çıkabilmekte, allah mı söyletiyor nedir, teolojide çobanlık önemli muallimler için mecaz olarak kullanılır. muharref yeni ahiti okuyanlar bilirler.
dünyanın salak popülasyonunun önemli bir kısmını elinde bulunduran şahıs. akıllılar da var tabi. ohşş gelsin dolarlar.

$$$ feto $$$
bunun orada burada demokrasi ve kardeşlik ve barış hakkında konuşması kadar insanı aşağılayan bir şey yok. bir müslümandan demokrasi istenilemez, dilenilemez. bunların en sakin olanının medeniyetten anladığı kız çocuk sikip cennete gitmekten ibaret iken demokrasi dersi vermeleri insanlığa hakarettir.
aldığı nefes dahi, çoğularını korkutmaya yeten bir muaazzam şahsiyet. * *
kendisi hakkında iftira konusunda sınır tanınmamaktadır.

--spoiler--
"eyüp hükümet tabipliği, 27.2.1981 tarihinde gülen'de gördüğü psikolojik bozukluklar üzerine kendini cerrahpaşa tıp fakültesi hastanesi psikiyatri kliniğine sevk etmiş. burada uzman doktor müfit uğur ekibi ile birlikte gülen'in şikayetleri doğrultusunda kendisine "reaktif anksiyete hali" teşhisini koymuş, 20 gün istirahat vererek ilaçlarını düzenli olarak kullanmasını ve tedavisini aksatmamasını istemiştir..."
--spoiler--

işte tipik bir örnek...

hocaefendi 1980 ve 1986 arasında hakkında mahalli arama kararı çıkartılmış bir kimse idi. resmi bir kurumda kliniğe yatması söz konusu olamaz...

hem diyelim böyle bir durum var...

hani 80 darbesinin yarattığı bir kimse idi...adamı deli hastanesine yatırmışlar...(!)

neresinden tutarsanız..

göz göre göre iftira,göz göre göre yalan.
soruları yanlış sorarsanız yanıtlarınız yanlış olur. soruları taraflı sorarsanız her zaman yanıtlar işinize yarar.

fethullah gülen hakkında 12 eylül döneminde arama kararı çıkarılmıştır. sormamız gereken soru, bak arama kararı var nasıl olur da 12 eylülü desteklemiş denilir değildir.

sorulması gereken soru, hakkında arama kararı olan birisinin, hastanelere nasıl rahatça gittiğidir. yazılarına vaazlarına nasıl devam ettiğidir. bir iki yıl içinde 650 bin kişinin gözaltına alındığı; 1 milyon 683 bin kişi fişlendiği bir ortamda nasıl yakalanamadığıdır. yakalandığında nasıl uğurlandığıdır.

--spoiler--
“eğer silahlı kuvvetler halletmeseydi, durum kendiliğinden milletin silaha karşı silah kullanması noktasına gelecekti. çünkü türk halkı böyle komünist bir ihtilale karşı direnmese, o takdirde ortada ‘müslüman türkiye’ diye bir şey kalmayacaktı.”
--spoiler--

diyerek, darbe olmasa biz zaten silahlanacaktık demesidir.

--spoiler--
‘son karakol’un kahraman bekçileri olarak askerler oldu. demokratik sistem pahasına da olsa, emir komuta zinciri içinde bir ihtilalle duruma el koyarak komünist bir ihtilale ‘dur’ demişlerdi.

--spoiler--

diyerek destek vermesidir.

--spoiler--
ve işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tulûu saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekâsına alâmet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, hızır gibi imdadımıza yetişen mehmetçiğe, istihâlelerin son kertesine varabilmesi dileğimizi arz ediyoruz.”
--spoiler--

diyerek yalakalığını en öne sürmesidir.

http://gizlibelge.wordpre...vaazlarini-nasil-dinledi/

bunların üzerine aradan 30 yıl geçtikten sonra 12 eylüle karşı olduğu iddia edilen bir seçim sırasında "ölüler bile katılmalı"ymış. oldu bitanem.

bu ülkede ne islam denilen ortaçağ zırvalarının kanunları ile yönetilmek istemeyen ne de, eğitimi askeri bir birliği yönetmekten ibaret olan, siyaseten ve ekonomik olarak yetersiz subaylarca yönetilmek istemeyen insanlar var.
amerika için önemli bir adam. benim için değil.
amerikada 60 dönümlük çiftlik içerisinde cia tarafından korunan, amerika'nın kullandığı önemli adamlardan. cia istihbaratının kendisi için kullandığı kod adı melis tir.
bugün sabaha karşı feysbukta bir videosunu yayınlayıp altına not düştüğüm, ve bundan ötürü arkadaş listemde ne kadar çok fethullahçı olduğunu anladığım, anlamamı sağlayan insanımsı. bu arkadaşlarım arasından çok sevdiğim ve aynı zamanda askerlik arkadaşımda olan bir ağabeyimin attığı mesaj ise beni derinden yaralamıştır. feza çağında bilim insanları big bang deneyleri yaparken, müridleri adeta son mesih olarak addetmektedirler kendisini. yazık!

edit : imla

kesacpy arkadaşıma teşekkürü bir borç bilirim.
bir adam düşünün ki, ihtilal sonrası sürgün edilsin,istifa etmek durumunda kalsın ve hakkında mahalli dikkat ediniz mahalli, altını tekrar çiziyoruz ki niçin o dönemde tevkif edilemediği anlaşılsın mahalli arama kararı çıkartılsın üstüne iddiaya göre hükümet tabibliği tarafından akıl hastanesine sevkedilsin ve son olarakta 86 yılında hapse atılsın ve hemde alakalı kişi 80 ihtilalinin yarattığı kişi olsun..

bakın darbecilerin akıl hastanesine yatırdığı iddiası ile darbenin adamı olduğu iddiası arasında derin bir çelişki var.

adamınız olan kişiyi (doğru olduğunu varsayalım)iddianın sunulduğu imaj çerçevesinde düşününce zoraki zincirlik deli muamelesi yaparak hükümet tabibliği sevki ile deli hastanesine sevk etmezsiniz. veya gerçekte olduğu gibi sürgün etmezsiniz. tutuklamazsınız.

ne bileyim ille diyanet işleri reiside yapmazsınız ama tam 6 sene boyunca açıktan hiç bir faaliyet gösterememesine neden olacak tasarruftada bulunamazsınız.

yani ... atalımda nasıl olursa olsun atalım diyerek ciddi bir zeka açısından problemli bir tablo çıkmakta...

enteresan olan bu çok açık problemli durumun inat ile savunulabilmesi...

evet enteresan olan bir diğer durumda fethullah gülen in deli hastanesinde olduğu iddia edildiği sırada 01.03.1981 tarihinde sızıntı dergisine nerdesin? ismiyle baş yazı yazabilmesidir.

daha da enteresanı aynı tarihte fethullah gülen in sürgün sonucu çanakkale de vaiz olmasıdır.

hüvelallah bu ne yaman durum böyle.

gelelim son karakol yazısına bu konuyla ilgili daha evvelde konuşuldu fethullah gülen, dünde bugünde yarında ordunun şahsi manevisini ziyadesiyle öven bir kimsedir. o yazıda ordunun tarihsel misyonunu övücü,nasıl olmasını gerektiği konusunda temennilerini bildiricidir. darbeden öncede sonrada bügünde övücü yazıları mevcuttur. yarında övmeye devam edecektir. son karakol utanılan bir yazı değildir. bilakis samanyolundaki dizilere isim olmuştur son karakol. yazıldığı dönem itibariyle düşünür isek ihtilalin millet değerlerinin aleyhine değil menfaatine tutum almasını arzulaması kadar olağan bir durum olamaz. çünki yazıldığı dönemde darbe rasyonel bir durum idi. üstelik o dönemde insanların algısı anarşisiyi bitiren kurtarıcı bir misyon gerçekleştirildiği biçimindeydi. henüz şu üç beş senelik ergenekon ifşaatlarına kadar darbe için zemin hazırlanıldığı bilgisinden mahrum idik.

bugün mısır da askeri bir yönetim var. rasyonel durum bu. oradaki her akım, hiç şüphe yok ki bu ara rejimin millet ve milletin değerleri aleyhine bir netice doğuracak işlere kalkışmasını arzulamaz. aynı durum 80 darbesinde bu coğrafyada geçerli idi.

yazının istismar edilen son cümlesinin hemen üstünde ''kendinden ümit edilenleri getirdiği takdirde, Türk'ün zaferler hanesinde en muallâ yeri işgal edecektir'' dikkat edilirse burda bir koşul var.

hocaefendi, 28 şubat ın çok açık hedeflerinden biri olduğu halde ordu nun şahsi manevisine yönelik övücü tutumunu korumuş post-modern darbeye belkide direnç gösterebilecek güce sahip olduğu halde çevik bir e bile nazik cümlelerle mektup yazmıştır.

biz bunu memleket sevgisine yorarız. kimileri taviz der. başkalarının bel'am misal nefsini kudurtur.

ha şimdi çevik bir e mektup yazması çevik bir e derin bir sevgi duyduğu anlamına mı gelir...28 şubatı meşru gördüğü anlamına mı gelir..hayır oradaki saygı kendisine değil makamınadır. maksadı nedir sürecin toplum ve toplumsal değerler adına en az zararla atlatılmasıdır.

faruk mercan ın kitabına atfen düşüncelerine gelir isek...

bir defa o yazı cımbızlanmış mı tetkik etmek lazım...tecrübe ile sabittir. fethullah gülen in yazıları cımbızlanarak belli propaganda merkezleri tarafından tahrif edilmektedir.

bu kah sözde dincilik,kah sözde milliyetçilik,kah sözde ilericilik nam ve hesabına olabilmektedir. o yazıyı inceleyeceğim. ama eğer 2008 yılında komünizm tehlikesini bertaraf babında 12 eylül ün o yönden misyonunu gerçekten övmüş ise bu samimi kanaattir. niçün böyledir? zira artık 80 darbesine sokaktaki enikler dahi rahatlıkla sövebilmektedir. eğer o halen bir cihetle övme ihtiyacında bulundu ise bu samimi kanaatidir. hiçte mecbur değildir topyekün söverek tribünlere oynama rahatlığı var iken.

darbe anayasasının değişmesi ise bambaşka bir merhaledir. darbeler olağan üstü dönemlerde olur. olağan dönemde olağan üstü dönemde yazılan metinler ihtiyaçları karşılayamayabilir. hakikatende 80 darbesini meydana getiren toplumsal olguların bugün olmadığını bu kadar detaycı ve korumacı anlayışa ne kadar gerek olduğu tartışılırdır.
bir adam düşünmeyin; ihtilal sonrası sürgün edilmiş, istifa etmek durumunda kalmış, vaaz verememiş vs. bir adamı düşünmeyin.

onun yerine gözaltına alınmış 650 bin kişi düşünün. fişlenen 1milyon683bin kişi düşünün. açılan 210bin davada yargılanan 230bin kişiyi düşünün, idam cezası verilen 517 kişi düşünün vatandaşlıktan atılan 14bin kişi düşünün, ülkesinden kaçmak zorunda kalan 30bin kişi düşünün, işlerinden zorla atılan/attırılan 30binkişi düşünün, kuşkulu şekillerde ölen 366 kişi düşünün, cezaevinde ölen/öldürülen 299 kişi düşünün, kendi kendine ölmüş bu denilen kolları bacakları parçalanmış 14 kişi düşünün, kaçarken vurduk denilen 97 kişi düşünün, idam edilen 50kişi düşünün.

şimdi bu yukardaki adamı düşünebilirsiniz. kendisine "vaaz" vermesi engellenerek eziyet edilmiş bir adam düşünün. çok yazık. çok acı çekmiş bu adam. o kadar acı çekmiş ki, anasının amında aradığını bulup parçalatan, yaşı tutmadığı halde tutturup asan bu devlet bu adama mahalli arama kararı çıkartmış olsun.

çok çekmiş çok.
öyle ya da böyle zekidir.
Türkiye'ye geldiği taktirde yasadışı bölücü örgüt kurmak suçundan kodesi boylayacak şahıs. Bu nedenle korkusundan amerika'ya kaçmış bir daha da dönememiştir. Ve bundan kimse bahsetmemektedir. Suudi Arabistan bunun ne menem bir şaklaban olduğunu anlamış olduğundan ülke sınırlarına adım atamamaktadır. Bu nedenle de hac feto için bir hayaldir.
hemen hemen her gün bir vaazını dinliyorum hala siyasetle ilgili bir lafını işitmedim.

hep ahlak,iman,ibadet.

gayet de usturuplu konuşuyor.böyle bi yandan dinle bi yandan ev işini yap insana zihnen huzur veriyor.

oldukça başarılı.
demagoji yapmadan düşünülmesi gereken kişidir.

--spoiler--
idam cezası verilen 517 kişi düşünün
--spoiler--

kim uydurmuştur bunu bilinmez ama siyasi gerekçelerle idam edilen sayısı 30 dan azdır.

--spoiler--
gözaltına alınmış 650 bin kişi düşünün
--spoiler--

fethullah gülen gözaltına alınmakla kalmamış hapsedilmiş.

--spoiler--
fişlenen 1milyon683bin kişi düşünün
--spoiler--

fethullah gülen fişlenmekle kalmamış sürgün edilmiş.

fethullah gülen 85 te tekrar arama kararı çıkartılıp 86 da hapsedilene kadar arama kararının olduğu izmir dışında gözlerden mümkün olduğunca uzak yaşamıştır. netteki bazı yazılarda erzurumda bir köyde yaşadığı yazıyor. her durumda seyahat özgürlüğü mesleğini ifa etme özgürlüğü bulamamış...

arama kararı umumi değil mahalli olmasından ötürü bulunamamış...

yahu hem hakkında arama kararı olacak,seyahat özgürlüğün olmayacak,sürgün edileceksin istiifa etmek durumunda kalacaksın ve neticede hapislik olacaksın hemde darbenin adamı olacaksın...

yani bir insanın darbeciler tarafından sevilmediğini anlamak için idam mı edilmesi gerekiyor.

elbette fethullah gülen anarşiye karışmamış bir yurttaş olarak ağır cezalık bir durumu olmamış...ancak darbecilerin iyi çocuğu olmadığı çok açık görülecek kadar başına iş gelmiş.

mesele bu.
okuduğumuz anlamamız lazım.

--spoiler--
idam cezası verilen 517 kişi düşünün
--spoiler--

--spoiler--
idam edilen 50kişi düşünün.
--spoiler--

aslında gayet açık.

belirtilen rakamlar 2 sene içerisinde olan biten rakamlardır. bu arada fethullah bey, ne yazık ki vaaz verememiş ve vaaz vermesine engel olan kemalist laik hibino devlet ona çok büyük eziyetler etmiştir. bu eziyetlere dayanamamıştır patron elbette ve yazıktır. anarşiye karışmamış olup olmaması çok öenmli değildir çünkü zaten 12eylül sırf sakıncalı diye binlerce kişiyi kovuşturmuştur.

"bir insanın darbeciler tarafından sevilmediğini anlamak için idam edilmesi mi gerekiyor" demek, cemaatin ve islamın döngüsel yanlışlık doğrulaması olabilir. çünkü aslı "bir insanın darbeciler tarafından sevildiğini anlamak için fethullah gülen iyi bir örnektir" olması gereklidir o cümlenin. ülkede 10 milyon kişinin (aile efradı dahil) kanına, canına, işine, gücüne, yaşamına engel olacak olaylar sırasında evet asılan hepi topu 50 kişiymiş demek kolaydır. ama öyle değildir işte.

konuyu uzatmaya gerek yok; paraklitos iyi bir wishfull thinking yapıyor, kırmayı pek istemediğim birisi. ben fethullah gülenin ve şu andaki iktidarın, 12eylülün kötü yüzünü diğer bireyler kadar görmediğini düşünüyorum. ileri gidiyorum ve dönemsel olarak desteklediklerini de düşünüyorum.

hoca tırsmış desteklemiş ne var canım bunda deseler bir şey demezdim. anlardım o zaman. hoca salak mı kaçmış tabiki deselerdi de anlardım.

ama yok hoca şöyle böyle diye atıp tutmaya gerek yok. hocayı biliyoruz.