bugün

görsel
Babamın ilk okula yeni başladığı zamanlardan bir fotoğrafını buldum. Zaten fotoğraflara uzun süre boyunca bakınca zaman yolcusu gibi hissederken, bir de babamla aramızdaki benzerliğimizi görünce bir "yuh" çektim.

Genelde Siyah-Beyaz olurlar.
çocukluk yıllarımı hatırlıyorum da bir aile fotoğrafı çekileceği zaman evde sanki bir bayram havası hakim olurdu. ev halkı sanki bir düğüne hazırlanırmışcasına süslenir, en güzel elbiselerini giyerlerdi. ya hep birlikte fotoğrafçıya gidilir veya çoğu ailenin yaptığı gibi fotoğrafçı eve davet edilirdi. aile fotoğraflarında en önemli konu yaşlıların nereye oturacağıydı. birkaç iskemle getirtilip yaşlılar uygun bir şekilde onların üzerine oturtulduktan sonra gerisi kolaydı artık. diğer hane halkı da onların arkasında uygun bir şekilde sıralanıp kameraya doğru bakarlardı.

fotoğrafçı oldukça ciddi bir tavır takınarak, “gözünüzü kırpmayın, başınızı sağa sola çevirmeyin, önünüze de bakmayın, sadece buraya bakın” derdi. az kalsın unutuyordum, fotoğrafçı: “gülmeyin!” diye de ilave ederdi. yanlış duymadınız, evet, “gülmeyin!” derdi. eski fotoğraflarımızı bulundukları çekmecelerden, albümlerden bir çıkaracak olsak, öyle kolay kolay gülümseyen insan yüzüne rastlayamayız.

o yıllarda fotoğraf çektirmek oldukça ciddi bir iş olarak görülürdü, çünkü. hani şimdi fotoğrafçılar: “çekiyorum, gülümseyin” diyorlar ya; o yıllarda bir fotoğrafçı: “evet, çekiyorum!” dediği zaman bu: “bütün ciddiyetinizi takının, fotoğrafınız çekiliyor” demek oluyordu, bir bakıma. fotoğrafçı da fevkalade bir itinayla yapardı, işini. fotoğraf, filminden tutun, kağıdına, banyosuna kadar oldukça masraflıydı çünkü o zaman.
görsel

Erzurum Caferiye mahallesindeki bir bakkal 1990 yılından fotoğraf @izzet-keribar-photography
iyi ki var mı yoksa kanser olma sebebi mi bilemiyorum.
Hele vefat etmiş yakınlar için.
görsel

Muhtemelen 1930 veya 1940 lı yıllara ait bir fotoğraf.

Pantolonda kaç yama var!

Ama gayet rahat bir şekilde stüdyoda fotoğraf çektiriyor!

Pantolonundaki yamalardan ve üst-başının çok düzgün olmadığından hiç utanmıyor.

O zamanlar UTANMA DUYGUSU yok muydu?
Vardı tabii ki...

Hem de bugünlerden çok daha yaygın ve muhafazakâr bir utanma duygusu
vardı ve de HAYÂ denirdi o duyguya.

Lâkin bugünün utanma duygusu ile o günlerin Hayâsı değer yargıları açısından çok farklıydı.

O yıllarda hırsızlıktan, yalan söylemiş olmaktan, rüşvet almaktan, irtikaptan, ihtilâstan hayâ duyulurdu, ar edilirdi.

Namuslu adamın elbisesinin yamasından utanılmazdı.

Bu devirde ise ahlâk değer yargıları çok değişti.

Daha doğrusu ahlâk kavramı yok oldu gitti.

Şimdi fakirlikten utanılıyor da namussuzluktan hiç utanılmıyor!
çoğunlukla hüzündür, hatırlattıkları.
gülümsetir zaman çabuk geçiyor.
Ankara gençlik parkı, 1975.

görsel
Arkadaşlar bu eski fotoğrafları neden attığım belli.
insan kendi fotoğrafını atmak ister bazen.
Eski fotoğraf bunlar.
Şimdi o eski halimden eser yok.
Ayrıca zeka düşüklüğü deyip durmayın amlı götlü memeli başlıklardan daha iyidir fotoğraf atılan başlıklar.
Bilginize.
(bkz: tiplere bak).
Bu ne lan sanki dün çekilmiş gibi?
görsel
görsel
görsel
Çocukluk güzeldi ya.
görsel
Çocuk Güzel anılar gibi hüzünlü Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Nedense aklıma bu dizeleri getirmiştir.
Eski fotoğraflar güzeldir,eski olan değerlidir. Hüzünlü olsa bile güzeldir.
belki bir daha hiç yan yana gelemeyeceğin, belki de adını dahi hatırlayamadığın insanlarla bir arada olduğun karelerdir.

fakat adını dahi hatırlamadığın yahut hatırlamak istemediğin o insanı, bir kez de olsa hep o dudağına kondurduğu gülümsemeyle hatırlayacak olman güzel şeydir.
adada gezerken sahafta gördüğüm fotoğraflar.
muhtemelen oranın eski sakinlerine ait. resmen zerfat sadelik anı kokuyor.
görsel

Dedeye elense, 1988.
Allah sana rahmet etsin ve beni de bir an evvel sana kavuştursun inşallah.
görsel
Sene 86 kız benim.
You camsiz, sweet selfiesiz, shopsuz doğal fotoğraflar...
(img:#1387400)
Galeriye girmeme engel olan fotoğraflar. Ne silebiliyorum ne de açıp bakabiliyorum. O anda birlikteymişsin, bir nefes kadar yakınmış sana ya da o fotoğrafı sana gülerek atmış belki de büyük bir heyecanla atmış ama artık yok. Ve eski diye anılıyor. Olum çok acı ya.
görsel
can acıtır. bir fotoğraf vardır ordasınız yanyanasınız gülüyorsunuz. o fotoğrafın çekildiği ana dair her saniye aklınızda orda duruyorsunuz. Ama birdaha sonsuza kadar yanyana gelemeceksiniz.En acısıda bu fotoğraflarda olup birdaha asla olamayacaklar.