düğünlerden nefret etme sebepleri

1.bir sürü masrafa girip parca harcamak zorunda kalmak.
2.oyun oynamayı bilmediğin halde zorla oyuna kaldırılmak.
3.sen evde kalmışken başkalarının çocuk yaşta eş bulabilmesi.

müzik sesi,
ortalıkta koşuşturan çocuklar,
görmeye tahamül edemediğiniz insanlar,
aşırı makyajlı çirkin kızlar,
sürekli bende hakim olan bitsede gitsek modu..

"damat gerdeğe girecek diye biz niye eyleniyoruz kardeşim" deyip nefret edilebilir.

naylon çorap kokusu.

takım elbise, kundura ayakkabı giyilmesi. kardeşim ben nefret ediyorum takım elbiseden de, kundura ayakkabıdan da. niye illa bunları giymem için baskı kuruyorsunuz. sevmiyorum işte. kot, tişört, gömlek giyer giderim illa bir düğüne gidilecekse. normal zamanda yüzünü ayda bir yıkayan adamlara bakıyorsun takım elbise giymiş, parfüm falan sıkmış. neyse. hayat çok garip zall.

kendi düğününü hatırlayıp, lanet eden insan davranışı olabilir.

seni zorla oynatmaya çalışmaları, uyuz uyuz koşuşturan çocuklar, gelinlik, iğrenç düğün pastası, dandik limonata falan...

zorla halaya veya oyuna davet edilmek.

öncelikle yazılanları görünce sözlüğün yaş ortalaması hakkında fikir edinebilirsiniz. dikkat ederseniz geçmişe ilişkin değil, şimdiki zamana ilişkin anılar da paylaşılmaktadır. hala anne baba yanında düğüne giden asi ergenler var sözlükte aman diyeyim ve asıl problem bu ergenlerin varlığı değildir, oldukları şeyi inkar etmeleridir. konuya dönersek;

öncelikle her şeyin sahte olması son derece can sıkıcı. gülücükler, dilekler, cümleler, kıyafetler sahte. pasta bile sahte lan bildiğin yağ ve krema yığını. çok güzel özetleyenler olduğundan aynı şeyleri sıralamak istemiyorum ama gösteriş demem yeterli sanırım, neredeyse her şey sadece gösteriş için yapılıyor.

başta da dediğim gibi sahtelik kısmına gelince; günümüzde artık düğünlerde kimse eğlenmiyor. düğün, yapan için de katılan için de artık bir angarya sadece. yapan yoruluyor, masraf yapıyor; katılan da gitmek ve maddi bir katkı da bulunmak zorunda kalıyor. iki taraf da bunu zorunluluktan yapıyor ve iki taraf da sanki içinden gelerek yapıyormuş gibi sahte bir tavır takınıyor. sebepleri araştırılabilir ama sonuç olarak günümüzde düğünlerde artık kimse eğlenmiyor, eğleniyormuş gibi yapıyor.

sosyal mesaj da vereyim; insanlar zaten çok mutsuzlar ve eğlenmeyi mutlu olmak zannediyorlar.; buna bağlı olarak da saçmalamayı, çılgınlığı eğlenmek zannediyorlar ve sonuç olarak sosyal medyada da, gerçek dünyada da birbirine ne kadar mutlu ve eğlenceli olduğunu göstermek için götünü yırtan mutsuz insanların sayısı hızla artıyor.

ulan rahatça sigara içemiyosun o köşeye gidiyon bi akraba , şu köşeye gidiyon orda da bi akraba. ulan wc'de içeyim diyosun veledin bi tanesi tehtidlerle sölicem söliiiceeemm demesi bir düğünden nefret etme sebebidir.

mutlaka birilerini size kakalama çabaları,
kasap havası,
kadifeden kesesi eşliğinde trolleşen delikanlılar,

--spoiler--
ölümü gör kalk, ayy valla kalk darılırım yoksa
--spoiler--

diyen bir yakın akrabanızın olması.
sizinle dans etmek isteyen, içten içe size aşık ergen akraba kızları.
alkolü fazla kaçırıpta ortalığın içine eden dayılar.
alkol kullanmadığı halde, kullananlarla kavgaya tutuşan amcalar.
bu duruma kayıtsız kalan babalar.

akrabaların size talip ayarlayıp durmaları. yok şununla tanış, yok şununla bir dans et.

ORTADA KOŞUŞAN ÇOCUKLAR.

oynamayan evde kalsın inşallaahhhhh.

başlarına geleceği bilmeden arabanın önüne arkasına 'evleniyoruz mutluyuz' yazmaları.
Kızların kız kıza dans etmeleri.

birbirini çaktırmadan süzen ,
çakıldığını farkettiği anda yalandan gülücük atıp; ayy kııız görüşemedik ne zamandır muhabbetine giren teyzeler.

kolunuza parmaklarını saplayarak çekiştirip sinirlerinizi alt üst eden ve bunun üzerine şen şakrak göbek atacağınızı sanan akraba, eş, dost.

etrafta ağzını bir karış açmış bakan insanlar ve birbirleriyle yarışıcam diye suratına duvar muamelesi yapıp bir ton boya sürmüş kızlar yeterli nedendir.

kulağı sağır edecek kadar müzik açılıp oynamayanların o gürültüde muhabbet etmeye çalışmalarını izlemek ve biri soru sorduğunda veya birine soru sorarken 150 kere tekrar etmek zorunda kalmak + o sıralarda telefonun çalması ve telefondakiyle konuşamama durumu.

kolundan, ensenden çekiştirilerek illaki oynaman gerektiği hatırlatılır. oyun oynamayı bilmiyorsan yeminler etsende nafiledir, inanmazlar.

gereksiz kalabalıklar ayıp olmasındiye çağrılan luzumsuz samimiyetsiz tanıdıklar .

afrika danslarından çok farkı olmayan oyunlardır.

(bkz: bi takım saçma hareketler)

her akrabayı giriş ve çıkış olmak üzere 2 kez öpme zarureti olması,
dans etmek için elden, koldan, bacaktan çekiştirilmesi,
ter kokusu,
kalitesiz müzik,
etraftaki teyzeler tarafından tepeden tırnağa süzülüyor olmak, yoğun bakışlardan tiksinmek.. diye uzayıp giden sebeplerdir.

Genel Nefretim tüm dünyadaki düğün törenleri için aynı. Düğünü organize eden insanlara karşı kendinizi borçlu hissedersiniz. o mutlu olurken siz bir bakıma hüzne gark edersiniz ve üstüne hüzünlü bir gününüzde evlenen çiftlere hediye verme gibi acı bir durum oluşur. Son olarak yakın görülen bir kaç kişinin dışında basit bir törenle yapılanı en sağlıklı olanıdır. Aksi takdirde ülkemizdeki 'göz' 'haset' vs. gibi durumlarla karşı karşıya kalma şansınız içten bile değildir.

Aynalı bina kolonları.