bugün

dolmuştan inmenize yakın, birinin sizden önce inmesidir.
çok kötü bir durumdur. siz kafanızda hesaplamışssınızdır.. "şurda müsait bir yerde desem tam evin önünde inerim" diye ama aksilik bu ya dolmuştan biri de sizin ineceğiniz yere 30-40 metre kala inmek ister. işte bu anda bütün planlarınız suya düşer. çünkü 30-40 metre sonra dolmuş durdurmak pek de hoş karşılanmayabilir şoför tarafından..

"babasının arabası sanki"
"iki adım yürüsen ne olacak.."
"madem evin önünde inmek istiyordun taksi tutsaydın"

hede hödö..
bende durmuşken ineyim düşüncesinin ardından inilmesi ve yürümeye başlanmasının ardından gidilmek istenen yere bizden önce varan dolmuşu görünce pişmanlığın ve inen kişiye sövmenin başlamasına neden olan durum.
ben burda inmesem şöför içinden bana kaydırır mı? diye düşündüren durumdur.
- en iyisi ben burda ineyim.
inen kişiyle birlikte inip, ilerde ineceğiniz yerde dolmuştan bir başkasının indiğini gördüğünüzde içinizden yüksek sesle küfür etmenize neden olan olaydır.
sinir bozucu olaydır.
*onunla beraber insem çok yürümüş olurum
*e inmesem de iki adım ötede bi daha durdurmak olmaz arabayı şimdi. biri kalkar inseydin ya az önce derse işin yoksa tartış. *
Taviz vermemek gerekir ineceğin noktaya kadar gitmeli araba taviz verirsen götü kalkar adamlarım o yüzden şöföre diyceksin abi ben ilerde incem indinmi arkandan küfür edicekler aldırmayın.
insanı her binişinde yakalayan ve yine her yakaladığında arada bırakan durum. "inip yürüsem mi acaba?", "inmesem şöför söver mi?", "insem çok mu mallık etmiş olurum?", "acaba özgüvenim mi yok?" gibisinden birçok soru akıldan geçer ve soruların şiddeti de gittikçe yükselir. hayır alt tarafı kıçık kırık bir dolmuş yolculuğu neden bu kadar tribe girilir anlamış değilim. sırf şu saçma sebebten dolayı ömrümden belli bir miktarı duraklarda bıraktım muhtemelen.
kişiye inat devam etmek gerekmektedir. neticede o insanla aynı evde değilsiniz ve 30-40 metre kala inmek gerçekten mallık olur.
(bkz: tek bindim tek inerim arkadaş)
çoğu adamın o önceki durakta inmesinin sebebidir. küçük şehir de olsa büyük şehir de olsa kimse şoförle o tartışmayı yaşamayı göze alamaz.
özellikle inilecek yerden önce veya sonra inen kişi için sorun olmayacaktır. dolmuştan iniyorsunuz şimdi, takıyorsunuz kulaklığınızı, yürüyorsunuz gideceğiniz yere kadar. 2-3 şarkılık bir mesafe yani bi 10 dakikalık yol yürümüş oluyorsunuz. hem vücuda, hem ruha sağlıklıdır.
ankara'da dolmuşlara binmememin tek sebebi. Otobüsün durakları belli, 'müsait bir yerde inecek var!' demene gerek yok. Peki ne gerek var aksiyona? Hiç.
(bkz: sadece bana mı oluyor hissi)
Kişiyi mecburen inmek durumunda bırakır.