bugün

Aydın Doğan artık Kanal D stüdyolarının ses sistemlerine bir yatırım yapsın diye yırtınmalara sebebiyet veren programdır. Sıkıldım artık tahmini seslerle görüntü izlemekten.
90's , cem karaca, barış manço sayesinde 3 kere seyrettiğim program. başka türlü seyredilmez..
cezanın mis gibi parçayı sikip attığı programdır. tamam iyi rapçi falan ama niçin bu tür parçaları söylemeye yelteniyor ki.
bu gece barış mançoyu anmak için oğullarını oraya çıkarıp ,sonrada onları ne gösteren ne de konuşturan program.
okan bayülgen'in barış manço anısına özel bir yayın hazırladığı program.

tanımı atlattık gelelim meselemize. masada bulunan, soyismini bilmediğim, tamer isimli beyfendinin kitabından bir bölüm okudu okan bayülgen. forward mailler vasıtasıyla sıklıkla karşılaştığımız metindi bu tabii ki. şöyle ki;

--spoiler--
Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalinin canli yayinina konuktur...
Küstah bir spiker vardir ve Barış Manço ile dalga geçmektedir...
Sürekli, "iste Türk, yani barbar, vahsi vs..." demektedir...
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yaninizda kâgit para var mi?" diye sorar!
Bu soruya spiker sasirir ve "evet var ama n'olacak" der...
Barış Manço israr edince spiker cebindeki kâgit paraları çikartir...
Bu olaydan az önce Barış Manço canli yayinda "Anahtar" adlı sarkisini söylemistir...
Bu sarkinin bir bölümü söyledir:
"Bes Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, bes Fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan"
(Baris Manço / Anahtar sarkisi / Darisi Basiniza Albümü / 1992)
Bu sarki bir matematik sorusudur ve sarkida adi geçen kisiler o dönemdeki
Türk parasy olan banknotlarin arkasinda fotografi olan kisilerdir...
Baris Manço spikere sorar: "Bu paranizda fotografi olan kisi kim?"
Spiker:
"General......." Barış Manço diger paralardaki fotograflari olan
kisileri de sorar, spikerin verdigi cevaplar hep aynidir,
"General.......", "Amiral...........", "Komutan............."
Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabyndan sonra,
bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarini çikarir... Spikere der ki:
"Bu parada fotografi olan kisi Mehmet Akif Ersoy'dur. sairdir...
Bu fotograftaki kisi Mevlana'dir. Düsünürdür...
Bu paradaki fotografi olan kisi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür...
Bu paradaki kisi ise Atatürk'tür. "Yurtta baris, dünyada baris" diyen kisidir...
Bizim paralarimiz bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar
oldugumuz için paralarimizin arkasına "sairlerimizin",
"düsünürlerimizin","bilim adamalarimizin" fotograflarini bastik...
Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahsi oldugunuz için paralarinizin arkasina hep savas
Adamlarinin fotograflarini basmisiniz!" der...
Barış Manço nun bu müthis cevabindan sonra televizyon yöneticileri Canli yayini keserler ve spikeri oradan kovarlar, baska bir spiker yerine gelir ve canli yayin yeniden baslar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...
--spoiler--

barış manço iyi adamdı, güzel adamdı. lakin böyle bir ayar vermesi imkansız rahmetlinin. "neden imkansız" diye soracak olursanız da fransız banknotlarının, yani tedavülden kalkmış olan frankların üzerinde bulunan kişilere dikkatle bakmanızı öneririm.

http://www.banknotes.com/fr.htm

bu linkten de görüleceği üzere fransız banknotlarının üzerinde generallerin, amirallerin değil bilim adamlarının, şairlerin, mimarların bulunduğu aşikardır.

iş bu halde, okan bayülgen'in böyle bir tongaya düşmüş olması son derece üzücü olmakla birlikte kitabın yazarının, barış manço'ya hayali hikayelerle, hiç de gereği olmadığı halde, sahte kahramanlık yüklemesi nasıl bir mantığın ürünüdür merak etmekte aciz bünyem.
şu an ses düzeni (özellikle canlı performanslarda grubun enstrümanlarının ses yükseklikleri oranı) berbat olan ancak en yakın zamanda düzelmesini umduğum güzel tv programıdır.
---
Program süresince seslerin bi alçalıp bi yükselmesi bana çok batıyo. Bu gayet normal. Hele ki cumartesi gecesi horul horul uyuyan psikopatlarla tek televizyonlu bi evde olduğum düşünülürse.
15/ 02/ 2009 tarihli programında barış mançonun hayatını elen disco kralı doğumdan ölümüne kadar her detayı saat 05:00 sularına kadar devam ettirip ancak ve ancak ölüm aşamasına kesinlikle değinilmemiştir.

zaten eşini aldatırken öldüğünü tüm türkiyenin bilmesine rağmen.
sabahlama aracı,cumartesi gecesi disco gecesi.
barış akarsu'yu anmadığı için okan bayülgen'in herkesten kuzu gibi özür dilediği programdır. ya barış akarsu'ya gelene kadar onno tunç var kerim tekin var gökhan semiz var kazım koyuncu var. cem karaca şarkısı söylemediler diye bu müzisyenlerin suçu ne. yalancı yarim'de oynamadılar diye mi anmıyoruz onları. ayrıca herkesi anıcaz diye bir kural mı var. anma işi yaş işmiş demekki. ona değdi buna değmedi derken herkesin anılması bekleniyor. bu da okan'ın ruh haline uymayan bir durum oluyor. bence hiç bulaşılmasın bundan sonra.
cem karaca anılırken değil ama barış manço anılırken, cem karaca'nın 3 şapkasından birinin verildiği barış akarsu nun yine bir cem karaca şarkısıyla * anıldığı programdır.
şapka sahipleri için;
(bkz: erkin koray)
(bkz: kıraç)
(bkz: barış akarsu)
özgür çakıt' ın günlerce ofiste sabahlamasına neden olan bir program olacaktır bu hafta. çocuklar sıkı hazırlandı bu hafta için orası kesin.
yarım saattir türk sinemasındaki seks furyalı filmlerini yad eden programdır. nebil özgentürk sezarın hakkı sezara misali bu filmlerin metedilmemesi gerektiğini o dönemin çok da "sinema" kapsamında değerlendirilemeyeceğini net ve açık bir şekilde ifade edişi ile helal olsun denerek şapka çıkarttırmıştır.
genellikle ses düzeni problemi yaşanan ve an itibariyle enerji problemi de yaşamaya başlayan tv programıdır.
alirim yok yazarının ortamı kontrol etmek maksatlı bizzat katıldığı program.
gazanfer özcan ı an itibariyle okan kendi sesiyle anmak adına slayt gösterisinde gösteren program.
gazanfer ozcanı sonunda anma işine girisen (nihayet) show programı.ayrıca cok sıkıcı ilerlemekte.
hakkı devrim tek cümlede 4-5 kişiye ayarı vermekte şu an. nebil özgentürk apışıp kalmış durumda.
tesadüfen izlediğim,melike demirağın katılıcağı reklamlarında görüp ama melike demirağı görmeden biten program.
fakat bu programda çok değişik bir konu ele alınmış 70 li yılların seks filmleri üstü örtülüde olsa irdelenmiştir.
nebil özgentürk gibi ülke gerçeklerini iyi bilen,anlayan bir insanın katılmasıyla kuşkusuz daha verimli bir program olmuştur.
saygısızlık gibi olmasın ama hakkı devrim gibi çoktan torunlarına nasihat edicek,ülkenin hiç bir gerçeğiyle alakası olmayan bir adam haddini bilmeyerek her lafın arasına girmiştir.
bu haliyle program nebil özgentürk ün daha çok kendini anlatmaya çalışmasıyla sıkışıp kalmıştır.
bir de okan bayülgen in o her zaman ki "ne şiş yansın ne kebap" tavrı açmazlara neden olmuştur.
ya olayların içinde olan aydemir akbaş iğrençlik diye tanımlarken hakkı bey hala sen ne biliyorsun,sus konuşma filan gibi abuk subuk kelimelerle programın içine sıçmıştır.
neyse programı kısaca anlatıktan sonra şune değinmek istiyorum:nebil özgentürk ve o dönemi bilen yaşayan yada bizim gibi daha sonra inceleyen insanlar bilmektedir ki
o dönemin seks furyası devlet tarafından bilinçli bir şekilde kullanılmıştır.
yoksa dışarda adam ölürken yada yılmaz güneyin yol,sürü gibi farklı yönetmenlerin çektiği toplumsal içerikli bütün filmler yasaklanırken kimse sinemada mastürbasyon yaptırmanın mantığından söz edemez.
politize olan bir toplumu apolitik yapmanın başlıca gereklerinden biri cinseliği bir sektör ve sapkınlık olarak kitlelerin önüne sunmaktır.
ama hakkı amcamız o dönemde de olduğu gibi hala bize masal anlatmaya devam etsin.
bizde yiyoruz zaten merak etmesin!
erol günaydın'ın ne gibi bir fonksiyonu olduğunu anlayamadığım program zira 70-80 yaşında ki bir usta tiyatrocu program süresince bir koltukta oturuyor ve girizgahta bir iki şey söylüyor. bunun amacı nedir anlayan beri gelsin.
bu hafta kol bastı konusunu tema alacak program.
popstar mehtap'ın yine yeni yeniden konuk olduğu bölümü az önce başlayan program.

(bkz: burçak abi)
halk arasında "ruh sağlığı bozuk lan bu adamın" diye tabir edilen sunucusu okan bayülgen olan eğlence programı.
git gide sıradanlaşan sıkıcı program. okan bayülgen gibi tv dünyasındaki en kültürlü sunucunun bu programı bu sene kapatıp sade vatandaşa ağırlık vermesi yararına alur.
An itabiri ile bir Karadeniz'li olarak beni oldukça keyiflendiren program.Fuar Saka var daha ne olsun!
an itibariyle bedük supersonic ve electronic gibi bir şarkı söylerken, sahnede kolbastı yapmaya çalışıp, zombi gibi dans eden onlarca canlı var.