bugün

güzel memleketimin, güzel iki değerini birbirine düşürmekten bıkmayan dış mihrakların en büyük oyuncağı iki grup. bizim milletimiz, soyumuz, birliğimiz yıllar yılı dünya'yı güzide ordularıyla titretmiştir. bu ordu'lar, öyle bir hal almışki, türk'ler için allah'ın arslanları denmiş, koca islam alemi, avrupa ile arasındaki türk'lerin kalkan oluşuyla ayakta kalmıştır. haçlı seferlerini kesen bu ordular değil mi? mekke'yi, medine'yi canlarını seve seve vererek savunan bu ordular değil mi? en basitinden kurtuluş savaşında bile allah allah nidaları atarak, vatanı, milleti, dini uğrunda şehit olan bu ordular değil mi? atatürk mü, muhammed mi diye karşılaştırdığınız, aynı sath'ı savunan 2 insan değil mi? birisi allah'ın resulü olduğu için en değerlimizdir, birisi de o resul'ün dininin sürmesine allah tarafından vesile olduğu için değerlimizdir. kimler sizi birbirinize düşürdü ey milletim? din'i savunacak ordular olmasaydı, bedir, uhud, haçlı seferleri nasıl zaferle sonuçlanırdı? kesmezler miydi kardeşlerimizi, inananları diri diri? ordu dediğin mevzu ise, kesinlikle dinsiz yani inançsız olamaz. olursa da zaten o ordu değil, göstermelik ellerinde silah tutan bir kaç insan güruhundan ibaret olur ve en ufak çatışmada arkalarına bakmadan kaçarlar. bugün amerikan ve israil ordusu dahil, dini ordu'nun içerisine yerleştirmiştir. daha dün haberlerde gösterildi, ırak'taki abd askerleri'nin silahlarının üzerinde, incil'den ayetler yer almakta olduğu. israil ordusunun görüntülerini izleyin, tankların üzerinde bile ellerinde tevrat, ayetler okurlar. hatta askerlerin kafalarında, musevilerin taktığı dini sembol olan kipa'larını görebilirsiniz. ancak bizim ordumuz, her ne hikmetse, eski heybetli günlerinde diri diri ve duru bir şekilde yaşadığı islam'ı, üzerinden söküp atmıştır. bugün askere giden birisinin, her birlikte namaz kılamadığını ve hatta bunu dile dahi getiremediğini biliyoruz. asker'e gidenler bilir, koğuşta yatak üzerinde gizli gizli namazlar kılınır. dolabınızda, denetimler esnasında seccade bulsalar başına neler gelir allah bilir. yani amerika ve israil yanlış yapıyor, ama bizim ordumuz doğru yapıyor demek, cehalletten öte tarihi ve gerçeği reddetmektir. sen madem dini çıkarıcaksın içinden, o zaman ölülerine şehit deme, kayıp de. baş örtülüler veya kapalılar, yemin törenine gelemz diyorsun ama onların çocuklarını hem de tecrübesiz, toy çocuklarını yeri geliyor mayın arattırıyorsun, yeri geliyor -20 derecede nöbete dikiyorsun ve yeri geliyor şehit veriyorsun. madem tesettürlü veya kapalılara bu kadar karşısın, o zaman onların çocuklarına dokunmayacaksın. hem ekmek al hem bakkal'a söv, adaletten yoksunluğuna işarettir. üstelik karşılıksız alıyorsun. askerler'in savaş esnasında, bu büyük cesareti ve gücü nereden alıyorlar sanıyorsun? neden saldırı esnasında allah allah nidaları atarak hücuma kalkıyorlar sanıyorsun? dostum, farkında değilsin belki ama senin içinden söküp atmaya çalıştığın daha doğrusu ordumuzdan sökülüp atılmak istenen din, senin en büyük güç kaynağın. hem de onların nükleer reaktörleri'nden daha çok enerji üreten bir kaynak. aynı şekilde, atatürk'e küfreden, ordu'ya söven ve hatta keşke ingiliz himayesinde kalsaydık diyenleriniz de var. ya aklınız başınızda mı? her şey allah'ın izniyle oldu onda mutabıkız da buna vesile olan en büyük şahsiyet atatürk değil mi? bu ülke uğruna ömrünü yiyen bitiren atatürk değil mi? sen ne kadar nankörmüşsün demezler mi adama? ordun olmasa, sana bu dini yaşatırlar mıydı? ingiliz himayesinde, şimdi hepimizin boynunda haç ve hepimiz orospu çocuğu olmayacak mıydık? atatürk, allah'ın bize sunduğu fatih gibi, selim gibi, kanuni gibi nice babayiğitlerden birisidir. hepsinin ruhu şad olsun ancak unutma senin ordun'un değeri 1 ise, içerisindeki en büyük sebep yine değeri 1 olan dindir. aynı şekilde dininin değeri 1 ise, bunun da içerisindeki en büyük sebep yine değeri 1 olan ordu'dur. 1'den 1 çıktığında sıfır kalır dostlarım, umarım iki taraf da en yakın zamanda bunun bize oynanan bir oyun olduğunu anlarlar da yine o ihtişamlı ve hakettiğimiz günlerimize döneriz türk ulusu olarak.

bu ezanlar ki şahadetler dinin temeli
ebedi yurdumun üzerinde ben'im inlemeli.
öyle olmasını isteyenler var ama... unutmayalım şanlı ordumuzdan bir zamanlar ''mehmet akif gibi bir adamın yazdığı marş çalarken selam durmak ağırıma gidiyor.'' diyen generaller de çıktı. (bkz: dogu silahcioglu)
birbirlerine ihtiyaçları olmasına rağmen, yanlış anlaşılmalar ve komşuların fitneleri yüzünden birbirini bıçaklayan 2 kardeş.
(bkz: kızılordu)
(bkz: islam devleti miyiz)
gerçek dışıdır .
(bkz: çanakkale)
--spoiler--
ibadet sırasında düşman ülke stratejik açıklığı değerlendirip saldırabilir. O yüzden orduda ibadet yapılamaz düşüncesindeyim.

--spoiler--

nisa suresi 101-102-103: Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.
(Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekat kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. inkar edenler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah inkarcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.

demektedir. buradan da anlayacağımız üzere, ibadet esnasında her hangi bir güvenlik açığı olmayacaktır. zaten koskoca osmanlı imparatorluğu böyle bir sorun yaşamamışken, bizlerin bu modern dünya'da yani meydan muharebelerinin bittiği bir dünya'da böyle bir sorun yaşamamız pek imkan dahilinde değildir.
halen daha hz. muhammed ile atatürk'ü kullanarak hem orduyu hem de bu 2 değeri zedelemeye çalışanları gördükçe tekrar ettiğim başlık.
mantıklı bir tez olabilir. dinin ordusuz olamayacağına en büyük örnek müslümanlığı kabul eden türk boylarının islamileti hem koruması hem de yayması gösterilebilir.

ordunun dinsiz olamayacağı savı için şöyle bir devam yapabilirim. askerlerin maneviyatını yüksek tutup daha hırsla savunma-saldırı yapmaları sağlanabilir. allah allah nidaları bunu amaçlar.
(bkz: allah diye bağıran ordu)
öylemiymiş ben bilmiyordum bak.
(bkz: subay eşlerinin türban takması yasak)
ordunun görevi dini korumak değil ülkeyi dış tehlikelerden korumaktır. iç değil bile, dış tehlike!
ordunun görevini bilmeyenin sıçtığı başlık. böyle ülkede elbet darbeler de kaçınılmazdır. yöneten halktır çünkü. misyonundan bihaber vatandaşın ırzına geçilmesi de doğaldır ve bu durumda yaşananlar garipsenmemeli.
kurtuluş savas'ında anaların duası ile allah bize yardım etti.
onlardaki teknoloji bizde yoktu fakat içimizdeki inanç sayesinde kazandık.
Olabilseydi Çanakkale'de koskoca bir ordu cemaat olup namaz kılmaz, düşmanın üstüne ''Allahuekber'' nidalarıyla yürümezdi.
Kilit nokta şudur ki bir ordu savaşa giderken kendini ne şekilde hazır ve odaklanmış hissederse o derece başarı sağlar. Buna motivasyon da denebilir aslında ve bu motivasyon din ile sağlanıyorsa eğer bu da doğru bir önermedir.