bugün

Sözlüğe yine malzeme çıkardı yazarı.
Hadi piti ve dibi dibi rek muhabbeti alsın başını yürüsün! izin verilmiştir!
Ne daktırlar ne mühendisler istedi de biz kızımızı vermedik. Çiçeğini çikilatasını kapsın gelsin önce bi benden istesin. Yok öyle bir entryle kızı kapmak.
Değerli bir yazarımızdır.

Arkadaşlar olur böyle şeyler şurda aşık olmayan yazar yok, sevdiği ile neler neler yapmak isterler. Çok da tatlı gerçekten ama ne bileyim mahrem değil miydi, okusak mı okumasak mı diyoruz sanki kızın telefonunu karıştırıyoruz de gelen mesajları okuyoruz, sanki mailini patlatmışız, sanki kapısına kulağımızı dayamış ev mahremini dinliyoruz. Özel mesaj yapmışlar alman mühendisleri. Çok işe yarıyor neler çeviriyoruz bir bilseniz.

E tabi umuma ilan edilen böyle tatlı mesajlar her kadının da hoşuna gider ama ağbiiii

Spoiler

göbeğinde kalan son mısırı da ham yapmak istiyorum.

Spoiler

Yolsa biz takipteyiz heyecanla, deniz yıldızı beni affet falan da sezon arası verdi, iyi oluyor, eğleniyoruz.
Küçük bir hikaye anlatayım size.

Teoman çalıyor fonda.

--spoiler--

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boş verip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben

--spoiler--

Elimizde iki uçak bileti, havaalanındayız. iplerimiz birbirimize dolaşmış, birlikte uçmaya gidiyoruz. italya’ya...

Planı ben yaptım her zamanki gibi. Uçak saatini beklerken yolculuğun aslında onun için ne kadar sürprizlerle dolu olacağının da sinyallerini veriyorum.

Lounge’da oturmuş, uçuş saatini bekliyoruz. Ve benim bitmek bilmeyen hikayelerimden biri daha başlıyor...

“ Biliyor musun, 1930’lu yıllarda Juliet’i ziyaret edenler onun mezarına çeşitli notlar bırakırlarmış. Juliet’in evinin romantik bekçisi Ettore Solimani ise bu mektupları okuyup cevaplarmış. Mektupların cevaplandığı dilden dile dolaştıkça, daha çok mektup gelmeye başlamış Juliet’e. Eskiden mektuplar evin dış duvarlarına sakızla yapıştırılıyormuş. Hala Juliet’in evinin duvarları sakızla tutturulmuş mektuplardan görünmez. Gerçi şimdilerde posta kutusu da var. Hatta mail adresi bile var ama sekreterler üzerinde pul olan mektupları cevaplamayı daha çok seviyorlar. daha romantik buldukları için. The Club di Giulietta yani Juliet Klubü, dünyanın dört bir yanından insanların aşklarına Juliet’in ağzından çare arıyor. Ve her yıl en etkileyici mektuba sevgilier gününde “Cara Giulietta” yani “Sevgili Juliet” ödülü veriliyor. “

Bilmiyordum hikayeyi diyor. Devam ediyorum.

“ Ben de mektup yazdım. Bizden söz ettim Juliet’e. Kızdın mı bana? Bak cevap gelmiş. “

Çantamdan Juliet’in sekreterinden gelen mektubu çıkartıyorum ve ona uzatıyorum. şaşırıyor.

Ama okuma, uçakta okursun. Ben uyuduktan sonra diyorum.

“Ne olur gerçek olsa masallar. Ya da biz masal olsak...” *
Masalımız gerçek olamayacaksa, onunla birlikte masal olacaktık biz italya’da.

Ve ikimiz de bunun için elimizden geleni yapıyorduk...

Uçağa biniyoruz. Cam kenarı her zamanki gibi benim. o ise Yanı başımda, huzurum, güneşim, ayım...

Başımı omzuna yaslıyor ve huzurunu içime çeke çeke uyuyorum. Oysa elinde mektupla kalakalmış ne yapacağını düşünüyor.

Ne kadar zaman uyuduğumu bilmiyorum ama ismimin onun dudaklarının arasında özgürlüğe kavuştuğu an, gözlerimi masalımıza açıyorum.

Önümde açık duran sehpada kahvem duruyor. Sütlü ve şekersiz. Gülümsüyorum, çünkü bana ait hiçbir detayı unutmuyor ve ben, beni ezbere alışını hayretle seyrediyorum.

Roma...

3 günlük masalın başlangıç noktası.

Scalinata della Trinita dei Monti, ispanyol merdivenlerinde soluğu alıyoruz önce.

“ Burada eskiden şairler, yazarlar, ressamlar buluşurmuş biliyor musun? Sen de benim masalımdaki şairsin. O yüzden burada buluşalım istedim.”

Hiçbir şey söylemiyor. Etrafımızda sardunya saksıları...

Ellerimden tutup dizinin dibine oturtuyor beni, ve güneşin batışını seyrediyoruz. Orada her şey bir şiirden ibaret sanki ve sanki tüm şiirlerde bizden bahsediliyor...

Gel diyorum, bu gün bitmeden aşk çeşmesine gitmeliyiz.

Sardunyaları orada bırakıp aşk çeşmesine vardığımızda hava kararmış çoktan.

Elimizde bozuk para, sırtımızı çeşmeye dönüyoruz... ilk parayı o atıyor. Buraya tekrar gelmek dileği. Sıra bendeydi. Bense onu diliyorum...

--spoiler--

Romeo: Keşke kuşun olsaydım!
Juliet: Ne iyi olurdu, tatlım! Ama çok seveyim derken öldürürdüm seni.

--spoiler--

Ertesi sabah hazırlanıyoruz. Roma-floransa arasında otobana girmeden italya’nın ortaçağ köylerinden geçiyoruz, siena, lucca...

hiçbirinin hatırını bırakmıyoruz.

Ve verona...

Masal şehri.

Piazza Bra’dan geçip Adige nehrine varıyoruz. Hava kararmış. Köprünün kenarında oturuyorum. Yanıma geliyor. tanrı’nın bana vermiş olduğu o güzel armağanın kıymetini bilerek, ışıkların nehrin üzerindeki dans edişlerini izleyerek omzuna koyuyorum başımı.

bir şarkı mırıldanıyorum.

Ve O sabah son durağımıza, Juliet’in evine varıyoruz.

--spoiler--

Juliet: Romeo!
Romeo: Söyle sevgilim.
Juliet: Yarın kaçta göndereyim?
Romeo: Dokuzda.
Juliet: Mutlaka gönderirim; daha yirmi yıl var sanki. Unuttum neden çağırdığımı seni.
Romeo: Anımsayıncaya dek beklerim burada.
Juliet: Büsbütün unuturum sen beklersen orada, anımsadığım için seninle olmanın hazzını.

--spoiler--

Elimdeki kiliti ona gösterip, eminsin değil mi, vazgeçersen Verona’ya dönüp kilidi açman gerekecek diyorum. Gülümsüyor. Avuçlarımdan kilidi alıp Juliet’in evinin orada bizi birbirimize kilitliyor.

Uçurtmalarımızın ipleri birbirine karışıyor orada.

Ve söz verdiğim gibi, masal oluyoruz...
revizyonda bakım olayına girmiş ve fakat işi gücü bırakıp goy goy peşine düşmüş sözde çalışan.

+ amirim şimdi ne yapıyoruz ?
- evet onu oraya takalım, tamam, şimdi de sıkalım, dur çakmakla kaçak kontrolü ya'^+%'^+/&)(
Piti ile evlensin yazarı. Bence çok tatlısınız. * hadi kısmet bak bu da nick6 na girdiğim 2.entry. Üzme çocuğu en azından cevap ver.
Piti ile evlenmesin yazarı. Bence hiç tatlı değilsiniz. Daha iyilerine layıktır. Ulu orta göbeğinde kalan son mısır tanesini ham yapmak istiyorum diyen adamla evlenilir mi evlenilmez. Geceler boyu sevişelim falan dese yine anlicaz da ham yapmak ne ağbi... ilk mesajda Başka kadınlarla seviştim derken pek bir havalıydık... O ikinci mesajı yazmayaydı iyiydi ama... Yazmış bulundu ve dahi artık kazana düştü. Geçmiş olsun.

On numara yazardır. En iyilerine layıktır. Piti gitsin.
(bkz: keri bidi bid)
Dibi dibi piti. Piti canla evlenmemesinin sebebi itiraf ediyorum benim. Üzgünüm piti ama kızın gönlü bende.
(bkz: döndürmeyin sevşenkoyu)
zall beni yetkili yaparsa.
uludag sozlugun bana verdigi yetkiye dayanarak ben kiyarim nikahlarini. ehe.
hiçbir zirveye gitmiyor diye eleştirenler için zirve fotoğrafını paylaşan yazar. cokacayipsey'e ve pseco'ya bu güzel organizasyon için teşekkürlerini sunar.

http://i.hizliresim.com/32qDn9.jpg
Koyun kelle kırmakta üstüne yoktur. 3 hamlede beyni dağıtmadan içine kemik kaçırmadan alır.
Guzel yazan guzel yazar.
çok güzel yazıları olan değerli yazar. kitabı çıksa okunur.
içeri girdiğimde kolunu ısırıyordu.
Stromae’nin Formidable klibindeki kafayı yaşamak istiyorum sözlük.

Yağmurlu bir Brüksel sabahında Louise tramvay’ını beklerken...

Etrafımdakileri “Et petite, pardon petit” veya “oh bebe, oups mademoiselle” diye rahatsız etmek, kaldırım taşlarına oturup ayaklarımı tramvay yoluna uzatmak, zar zor ayakta durmak istiyorum. elektrik direklerine tutunarak dünyanın etrafımda dönüşünü izlemek istiyorum.

Ceketim omuzlarımda ellerimi havaya kaldırarak duraktaki ve caddedeki insanları umursamadan bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum.

--spoiler--

formidable
tu etais formidable, j'etais fort minable
nous etions formidables

--spoiler--

Ayıkken çekilmiyor sanki bu hayat…

Stromae, adamım, bir dahaki klibe beni çağırmazsan darılırım.

https://www.youtube.com/watch?v=S_xH7noaqTA

not: cevap vermedim ama sor neden vermedim. *
Üşendiğimden bu yazarı sonra takip ederim demiştim. Sonra nickini hatırlamak için rek- rey- tey hay bin nick diyerekten hatırlamaktan vazgeçmiştim * bu akşam görünce güzel oldu çok da iyi oldu taaamm mı, güzel yazıyor. Yazar diyelim de ayıp olmasın *
Bu entry ile sözlüğü özetlemiştir * (#24911860)
bugün bana bişe anlattı çok güldüm*. harbi kafa bu hergele.
geçenlerde bana birşey anlattı hiç gülmedim. kız olduğu için gülmüş numarası yaptım. harbi kafamı yedi bu kertenkele.
zurna öttüren hödük koala ile ahbaplığı varsa hiç gülmedim. o zaman benden uzak dursun çingene*.
bugün bana bi sheyh anlattı, hiç gülmedim. * harbi imana getirdi gerginkene.
Bugün tutturtmuş illa gidelim ötüken'e...
hikayelerini sadece güzel sözlük kızlarına anlatan yazar. asparagas haberlere itibar etmeyiniz. *