bugün

Başlığın ilk entryleri ciddi ciddi iftira atıyorsunuz diyerek hakaret dolu.

Ne var bunda yahu. Rom, şekerden elde edilen bir içecek. Torunu dedesi abdülhamitin bunu içtiğini bunun şarapla ilgisi olmadığını söylediğini söylüyor.

Şarap olmasına gerek yok, mayalanarak alkollenen ve çok içildiğinde sarhoşluk verecek maddenin azı da haramdır. Abdülhamit yanlış düşünerek hata yapmış olabilir.

Ben de içiyorum ama helal demiyorum. Abdülhamit de , atatürk de devlet yönetti. Rakı balık sekülerleriyle karıştırılmasın.
Koskoca Cihan padişahının zeytinburnu sahilde tombul efes içecek hali yok, heralde rom içecekti.
Ohhh! Şifa olsun.

iyi ki içmiş.

https://www.youtube.com/watch?v=Pe2gIwr_NBk
ulu hakan abdülhamitin ölüm tarihi 1918. bunu iddia eden torunda doğum tarihi 1912. farz edelim ki torunu abdülhamitin ölüm yılına yakın bir zamanda 1917 ve 1918 gibi yıllarda torunu abdülhamidin tutsak olarak tutulduğu yıldız sarayını ziyarete gitsin. 6 yaşındaki çocuk romu nerden bilecek. hadi bildi diyelim abdülhamit 6 yaşında gibi küçük çocuğa romun haram olmadığını nasıl ve neden anlatsın.diyelim ki hadi onu da anlattı. ve 6 yaşındaki çocuk bunu tam anlamıyla nasıl idrak edecek ve 90 sene boyunca bunu zihninde tutacak. ah islamı hep bir kemalizm üzerine oturtma çabaları ney se boş ver onu ver izmir marşını.

oldu atatürk de zemzem suyu içiyormuş ne kadar komik öyle değil mi? zsa nın da atatürk hakkında atatürk 15 yaşımda benimle oldu diye bir çirkin iftirası var hatırlatayım. fakat iftirasının tarihleri uyuşmuyor bile.
abdülhamit'in ne içip içmediğini dert edeceğimize, onun yücelttiği osmanlı müslümanlığını unutturmaya çalışan arap emperyalizminin hangi çıgırtkanlar aracılığıyla arap müslümanlığı dezenformasyonu yaymaya çalıştığını ifşa etmemiz gerekir.

hicaz demiryolununda osmanlı askerini sırtından hançerleyen arapların bayraktarlığını yapan arap emperyalizminin, sinsi sinsi arap müslümanlığını yayma çabasında olduğu her an hatırlanmalıdır.

arap müslümanlığına hayır diyip, osmanlı müslümanlığını ihya etme zamanı gelmiştir.
hem de kalite takılıyor fesliye gel.
1912 yılında dogmuş abdulhamit'in torunu.2009 yilinda ölmüş.

6 yaşındayken hatirliyor olabilir yahut büyüklerinden duymuştur deden şunu yapardı diye.
churchill de viski içerdi. bize ne ki ne içtiğinden? ....

Türkiye 'nin iki katı toprak kaybetmesi bizi ilgilendiren kısmı.

Onun dışında bize ne ki ne içtiğinden, ne yediğinden ?
Ahahaha. Tabi ki yalan. Çünkü hamit'in kucağında oynadığı torunu, hamit'i üçüncü sınıf komplo teorileriyle çomar kekleyen c sınıfi yazarlar kadar tanıyamaz.
Atatürk içince sarhos.
Apdülhamit içince evliyaullah.

Iki yüzlü hiyartolar sizi.
Benim dedim de rom içerdi ne var bunda.
Yarasın sultanıma. Suç mu lan içmişse içmiş.
içki içti diye kimseden nefret edilmez. nefret edilen senin insanlara içki içti diye kötü adam yakıştırması yapmandır. onbinlerce yıl dünyanın her yerinde içki içmişler. bir siz delisiniz. amacınız ölünce içki içmek.
Ictiyse hata yapmistir, allah affetsindir.

Zira abdulhamid sadece bir sahstir,put falan degil, allah katinda aciz bir kuldur.

Daha kendi putlarinin ictigini kabullenemeyen sik kiriklarinin salyalarini akitarak buraya hucum etmeleri komiktir.
osmanlı padişahlarının içki içtiğini iddia edenlerin asıl maksadı padişahları halkın gözünden düşürmek kanaatimce fakat başarılı olamayacaklar çünkü ellerinde geçerli bir belge yok sadece çamur at izi kalsın kabilinden iftira atıyorlar;

--spoiler--

Aşağıda kendisini en yakından tanıyan güvenilir şahısların dilinden Abdülhamid'in içki içmediğine dair tanıklıkları okuyacaksınız. Fakat meselenin bilimsel değil, maalesef politik olduğunu da hatırlatalım. Abdülhamid bahane yani. Asıl dava başka.

Bir kere Osman Ertuğrul Efendi'nin doğum tarihi 18 Ağustos 1912'dir. Onun görebileceği tarihlerde Abdülhamid, Beylerbeyi Sarayı'nda hapistir. Evlatları ancak bazı bayramlarda, bir de çok özel izinlerle görüşebilirlerdi babalarıyla (yanlarında bazen torunlarının bulunduğu da olurdu). Özel doktoru Atıf Hüseyin Bey'in notlarından, ölümünden önce kızlarıyla yaptığı son görüşmenin 22 Temmuz 1917'ye rastlayan Kurban Bayramı'nın 3. gününde gerçekleştiğini öğreniyoruz. Osman Ertuğrul Efendi eğer o gün dedesini görmüş ise -ki bu da kesin değil-, o sırada henüz 4 yaşını 11 ay geçmiş bir ufaklıktır. Bu durumda bacak kadar çocuğun şarap markasını hatırlaması gibi bir hafıza mucizesi karşısındayız demektir. (O ânı 90 küsur yıl sonra ayrıntısıyla hatırlaması da ayrı bir mucize sayılmalı değil midir?)

Bir kere gözaltında bulundurulduğu Beylerbeyi Sarayı'nda mübarek bayram günü elinde şarap kadehiyle torununu karşılayan bir dedeyi düşünmenin garabeti bir yana, Atıf Hüseyin Bey'in günü gününe tuttuğu notlarda onun içki içtiğine dair hiçbir ipucu vermeyişini neye yormalıyız? Abdülhamid'den pek de haz ettiğini söyleyemeyeceğimiz doktorun Selanik ve Beylerbeyi'ndeki 9 yıllık mahpusluk günlerinde bir tek defa olsun içki içmekte olduğundan söz etmemiş olması yeterince anlamlı bir cevap değil midir?

Sizin anlayacağınız, bu milletin Abdülhamid'in etrafında sımsıkı kenetlendiğini görenler, hazmedemiyorlar bu sevgiyi. Bu yüzden işleri güçleri, milletin değerlerini gözden düşürmek, hassasiyetlerini kaşımak ve onları kendi yorum tekellerinde tutmak oluyor.

Kendi hatalarına bakacaklarına, bu ülkenin yetiştirdiği değerlere sataşmayı ve onların sırtından prim elde etmeyi marifet sayan bir kesim hiç eksilmedi Türkiye'de maalesef.

"Ayıp, ayıp. Bu adam 32 sene Hakan ve Halife idi. Sultan Hamid için şu söylenen, yazılan, çizilenlerin büyük kısmının yalan ve iftira olduğunu bildiğimiz halde, nasıl tahammül edip imkân veriyoruz? Bu iftira selinin yarınki muhatapları da bizler olacağız."

iŞTE TANIKLAR

"Abdülhamid içki içmezdi"

Şadiye Osmanoğlu (kızı)

Babam içki içmez, içenleri hoş görmezdi. Saraya sokulmasını da yasak etmişti. Dindar, Allah'ına bağlı, büyük bir Müslüman idi. Abdestsiz yere basmazdı.

Ayşe Osmanoğlu (kızı)

Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslüman'dan başka bir şey değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerim okurdu. Herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın hususî bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedî okunurdu.

Celâleddin Velora Paşa (Avlonyalı Ferid Paşa'nın oğlu)

Az yer, içki içmez, kumar oynamaz, ibadetinde kusur göstermezdi. Çok defa; "Boş olan bu hayatı, Tanrı'ya teşekkür için ibadetle geçirmek gerekir." derdi.

Semih Mümtaz (Reşid Mümtaz Paşa'nın oğlu)

Şehzadeliğinde bilhassa açıklıklarda yemek yemeyi tercih eder, bu gibi âlemlerin içkisiz eğlencelerine iltifat eylerdi.

http://www.haber7.com/gun...bdulhamid-icki-icer-miydi

Peki bu iddiaların maksadı ne olabilir? Muhtemelen muhafazakâr çevrelere mesaj verilmek isteniyor. Nasıl bir mesaj? iki ihtimal var: Birincisi, "Sizin çok övdüğünüz Osmanlı padişahlarının hâline bakın! içki içerlermiş. Demek ki iyi insanlar değilmiş. Dolayısıyla temsil ettikleri değerler de böyleymiş. Gerçeği öğrenin!". ikinci ihtimal, "Bakın, dindarlıkları herkesçe malum olan Osmanlı padişahları bile içki içmiş. O halde siz de inad etmeyin, yolunda olduğunuzu söylediğiniz padişahlar gibi yapın!" Görülüyor ki bunlar abesle iştigalden başka bir şey değil. Her şey biraz da Osmanlı padişahlarını her istediğini yapabilen Avrupa krallarına benzetmekten kaynaklanıyor. El-insaf!

Son devir ulemâsının büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Efendi hazretleri dermiş ki: "Osmanlı padişahları, kendilerinden önceki hükümdarlar gibi değildir. Hepsi dindar insanlar idi. Dini muhafaza ettiler. Dinin direği idiler. içlerinde bir tane kötü yoktur. Ama aralarında derece farkı vardır." Sevdiği ve büyük bildiği atalarına hakaret edilmesi, insanları incitmez mi? O halde müslümana düşen hüsnü zan etmektir. Kendilerini savunacak durumda olmayan tarihî şahsiyetler hakkında ileri geri konuşmak insana yakışmaz. Hele dedikodu ve iftirâdan kaçınmak, sadece dinî değil, herkesin uyması gereken ahlâkî bir vecibe olduğu unutulmamalıdır.

http://osmanlilar.gen.tr/...html#sthash.JawNipjn.dpuf

--spoiler--
Osmanlı Padişahları içki içer miydi ? bakalım:

--spoiler--

Osmanlı Padişahları içki içer miydi ?

Prof Dr Ekrem Buğra Ekinci

Kendimizi bildik bileli işittiğimiz bir terâne bu. Son günlerde yine gündeme getirildi. Her şey yaşlı ve afili bir gazete köşe yazarının Osmanlı hanedanının en yaşlı âzâsından naklettiği bir sözle başladı.

Buna göre Sultan Hamid rom içermiş. Gazete yazarı, "Dedesini defalarca görmüş olan torunundan daha mı iyi bileceğiz?" diye de soruyor. Gel gör ki bunu söylediği iddia edilen Şehzâde Ertuğrul Efendi 1912 doğumludur. Sultan Hamid 1918 yılında vefat etti. Ertuğrul Efendi'yle biz de görüştük. Kendisinden bizzat işittiğimize göre, dedesi Sultan Abdülhamid'i ömründe bir defa, mahbus bulunduğu Beylerbeyi Sarayı'nda görmüş. O zamanlar beş yaşında imiş. Babası Şehzâde Burhaneddin Efendi ile beraber ziyaret etmişler. Dedeleri kendilerini kucağına alıp sevmiş. Ömründe bir defa o da beş yaşında iken gördüğü dedesinin rom içtiğini Ertuğrul Efendi bilir mi? Bunu nezaketen kendisine sormak istemedim. Belki başkasından işitmiştir. Ama Sultan Abdülhamid'i çok daha yakından tanıyan ve onu defalarca görmüş olan yakın çevresinden böyle bir şey işitilmiş değil.

Gelelim Osmanlı padişahlarının içki içip içmediği meselesine…
Bunu bilmek neredeyse imkânsız. Çünki Osmanlı padişahları, aileleri dâhil, hiç kimseyle beraber yemek yemezlerdi. Hatta buna dair Fatih kanunnamesinde hüküm bile vardır. Sultan Abdülhamid'in son senesine kadar da bu gelenek devam etti. Öyleyse padişahları içki içerken kimsenin görmesi mümkün değildir. Maamafih içmiş olabilirler. Peygamberler dışında hiç kimse masum sayılmaz. Herkes hatâ yapabilir, günah işleyebilir. Ama görmeden ve iyice bilmeden bir kimse hakkında hüküm de verilemez. Hele tarihçilerin sözüyle aslâ. Tarihçilerden bazıları belli kimselere yaranmak için tarihî hâdiseleri bile tahrif etmekten çekinmemişlerdir. Böylesine mahrem bir mevzuda, üstelik asırlar geçtikten sonra ne söyleyebilirler? Hele modern yazarların padişahların ağızlarına sayaç takmış edâsıyla konuşmalarına ne demeli! Maamafih ciddî Osmanlı tarihçileri, zaten böyle bir şey söylemiyorlar.

O halde bazı padişahların içki içtiğine dair rivayetler nereden çıkıyor? Bunlara itibar etmek mümkün mü? Asırlar öncesine ait hadiseleri bugün olmuş ve bizzat görmüşcesine hikaye etmek olacak iş mi? Halbuki islâmiyet, kim olduğu bilinmeyen, hatta fâsık birisi bir haber getirirse, buna hemen inanmamayı emrediyor. Bir müslümanın gizli işlediği günahı bile gelip başkasına anlatan kimse fâsıktır. Sözüne inanılmaz, güvenilmez.

Hükümdarların Düşmanı Çok Olur!

“Padişahlar ve içki”, tarihin mevzusu olmayacak kadar spesifik ve ehemmiyetsiz bir meseledir. Tarih, şahısların hususî hayatları ile değil, hâdiselerde oynadıkları rollerle alâkalanır. Bu, işin magazin kısmıdır. Ama nedense çokları bunu tarihî bir mesele hâline getirmeye pek meraklıdır. Acaba niçin? Muhafazakâr çevrelere “ideal edindiğiniz padişahların hâline bakın!” denerek temsil ettikleri değerler hakkında bir mesaj mı verilmek isteniyor? Yoksa muhafazakârlar arasında içki propagandası mı yapılıyor? Osmanlı padişahları hatâları ve sevapları ile tarihe intikal etmiştir. Kim ne derse desin, müspet tarafları fazladır. Kahramanlıkları, cesaretleri, geleneklere hürmetkârlıkları, ilme, sanata değer verişleri, zarafetleri, merhametleri, demokrat duruşları ile sadece Türk-islâm tarihinde değil; dünya tarihinde de mümtaz bir mevkiye oturmuşlardır. Kabahatları varsa bile, bu imaja hiç zarar vermez. Padişahlardan, hele sert padişahlardan memnun olmayan geniş bir kitle bulunması normaldir. Bu kitlenin amme efkârında icraatlerini değil de şahsiyetlerini ön plana çıkararak padişahların imajını zayıflatmaya çalışmasını da anlamak mümkündür. Hükümdarların düşmanı çok olur.

Hakkında açık bilgi bulunmayan hususlarda kat’î konuşmamak ilim adamlığının icabındandır. Asırlar öncesine ait hâdiseleri bugün olmuş ve bizzat görmüşçesine anlatmaya itibar edilmez. islâmiyet, kim olduğu bilinmeyen, hele fâsık birisi bir haber getirirse, buna hemen inanmamayı emrediyor; “iyi bilinmeyen şeyin arkasına düşmeyin!” diyor. Bir kimsenin gizli işlediği kabahatı gelip başkasına anlatan kimseye fâsık denir. Böyle birinin sözüne inanılmaz, güvenilmez. içki içmek, Kur’an-ı kerim tarafından yasaklanmıştır. Buna uyup uymamak herkesin kendi bileceği iştir. Ama kendilerini savunacak vaziyette olmayan tarihî şahsiyetler hakkında dedikodularla hüküm vermek de kimsenin hakkı ve haddi değildir. Üstelik geleneğimizde “Ölülerinizi hayırla anınız!” prensibi vardır. ilmî mevzularda dedikodulara karşı uyanık olup, mutedil hareket etmek, herkesin uyması gereken ahlâkî bir vecibedir.

http://osmanlilar.gen.tr/...html#sthash.JawNipjn.dpuf

--spoiler--
yobazları zıplatan gerçektir.

ne var içtiyse? onca gerginlik arasında rahatlamak istemiştir ara sıra...

hayır, bunu söyleyen saltanat devam ediyor olsa padişah olacak olan öz torunu. 5-6 yaşında da olsa abdülhamit'i görmüş. tabi o yaştaki çocuk rom filan bilemez ama büyüklerinden sonra duymuş olabilir.
yalandır.
siktirin lan ecdadımıza çamur atmayın şerefsizler.
Abdülhamite vatanı satan diyen güruh senin desteklediğini de biliyoruz, sen takma kafana bu kadar, şanlı osmanlı padişahlarını böyle boş laflarla karalayamayacaksınız.
4 yaşındaki çocuğun lafı ile hareket eden kemalistler. 6 yaşına gelmeden de ölmüş diğer torunları bu ifadeleri yalanlamıştır . Ayşe Osmanoğlu nu niye konuşmuyorsunuz? şu konu da ayrı tabii.

https://www.youtube.com/watch?v=9coIWI2iHI8

https://www.youtube.com/watch?v=xIad_ygqo_4

Sultan Abdülhamid'e içki iftirası;

https://www.youtube.com/watch?v=FWmr29WqGKI

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ay%C5%9Fe_Sultan

http://www.dr.com.tr/kita...rihi/urunno=0000000460760

kemalitler yine çaktı.
videonun altındaki yorumları daha trajik. torunu içer diyor, bir tane sığır çomar padişaha evliya diyor. allah'ım neden bu ülkede doğdum yaa ???
Ertuğrul osman osmanoğlu'nun sözleridir.
Bu sözler dolayısıyla akitler tarafından bel altı küfür edilen bu şahıs, Eğer osmanlı devam etseydi, hepinizin padişahı olacaktı. Ecdadımız diye salya saçanlara duyurulur.

https://tr.m.wikipedia.or.../Ertuğrul_Osman_Osmanoğlu

Edit: protest sanayici konuşmanın videosunu da vermiş.
https://www.youtube.com/watch?v=4yevEfBb9eE
Ecdadına bile saygısı olmayan hüloğcular.
https://www.youtube.com/watch?v=4yevEfBb9eE
abdülhamit'in ne içip içmediğini torunundan iyi bildiğini iddia eden yobazların inkar ettiği gerçektir.

hayırdır yobazlar? hanedanın hangi kolundansınız? hısımlığınız nereden?

içki kültürünün pek derin olduğu anlaşılan diğer bir yobaz da "rom denizci içkisi değil mi? abdülhamit kaptan mıdır?" diyor!

tabi ya! denizci olmadığı halde rom içenin ağzına ağzına vuruluyor değil mi?
mülayim oğlum rom denizci içkisi değilmi?. abdülhamit han padişahmıydı , kaptanmıydı.