bugün

dikkat: entryi okumadan cevap girmeyiniz rica ediyorum.

hemen akıllara insanın özgür iradeye sahip bir varlık olduğu, allah'ın imtihan gerekçesiyle dünyaya müdahele etmediği dolayısıyla insanların tüm kötülükleri kendi kendilerine ettikleri gibi bir savunma gelebilir. islamiyet'e göre zaten bu dünya bir sınavdır, hayatın amacı zevk, sefa değildir. adalet ölümden sonraki hayatta sağlanacaktır ve tüm kötülüklerden kullar sorumludur.

ancak

insanların kötülüklerden sorumlu olduğunu kabul etsek dahi sorumluluğun %100'ünü onlara yükleyebilir miyiz? olaya yaratıcının perspektifinden bakmak gerekmektedir.

geleceği görebilen, mutlak güç sahibi, sonsuz bilgili tanrının gözünde insan, ne yapacağı önceden kestirilebilen bir varlıktır. allah yarın bu dünyada ne tür zulümler yaşanacağını biliyor. dahası bunu dün de biliyordu, insanlık yaratılmadan önce de, daha önemlisi insanları yaratırken de biliyordu.

her ne kadar özgür iradeye sahip olsan da allah seni yaratırken, özgür iradenle hangi kararı vereceğini biliyor. ahmet'i normal mehmet'i pedofili yaratırken de onun mahallede hangi çocuğa saat kaçta tecavüz edeceğine kadar tasarlıyor.

dolayısıyla işlenen her kötülükte milyonda bir bile olsa allah'ın payının olduğunu söylemek zorundayız.
Kötülük ve iyilik kavramlardır. Herşey zıttı ile yaratılmıştır. Nasıl koca bir kainat yaratıldı ise aynı şekilde kavramlarda ALLAH tarafından yaratılmıştır. iyi ve kötüyü insan ayırt edebilir.
adem'in o malum günahı işlemesinden önce nasıl dingin bir varoluş yaşanıyorsa hayat aynı şekilde akabilirdi.
okumadan eksiledim. lütfen böyle provoke edici başlıklar açmayınız.
yanlış ve huzursuz edici iddia. inanın, inanmayın ama insanları provoke etmeyin lütfen.
kesin yargı olmamakla birlikte neden bu kadar kötülük var ve göz yumuluyor.