bugün

tek sebebi dinleyici ve yapımcılardır.

son 1 aydır grubum ile birlikte albüm yapma çalışmalarına girişmiş bulunmaktayız. yapımcı bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, vokalimizin çocukluk arkadaşı olduğu için bizimle ekstra ilgileniyor ve muhtemelen albümü yapacağız.

beste çalışmalarına başladık fakat yapımcının istediği bazı şeyler var.

en basitinden aramızda şöyle bir diyalog geçti, neden kaliteli müzik yapılamıyor sorusunun cevabı gibi:

-yapımcı: şarkılarınızın çok basit olmasın, altyapıda bir sürü enstruman olsun.
-ben: biz safkan rock yapacağımız için çok fazla enstruman olacağını sanmıyorum. bizden sanırım yaylılar, piyano falan eklememizi istiyorsunuz ama bence o kadar gerekli değil.
-yapımcı: albüm için en az 12 tane şarkı yapın.
-ben: biz 6 parça düşünüyoruz. her biri 3 dakikalık parçalar olan 12 şarkı yapmak yerine, en az 5 dakikalık sağlam 6-7 parça ile albüm yapmak istiyoruz.
-yapımcı: ama öyle olmuyor işte, kimse dinlemez öyle şarkıları. ayrıca klip çekerseniz falan kimse yayınlamaz.
-ben: tamam öyleyse 3-3,5 dakikalık parçalar yapmaya çalışalım.

kısa bir alıntı bu, biraz da özet şeklinde yazmaya gayret gösterdim.

bu şartlar altında ne kadar kaliteli müzik yapabilirsin ki. her şeyi yapımcı belirliyor, dinleyicilerin kalitesi ile doğru orantılı olarak.

işin ilginç ve acı yanı bizim de buna boyun eğmek zorunda olmamız.
demet akalın, serdar ortaç gibi sanatçıların(!) bulunması.
kendine ait tarzı olan müzisyenlerin az olması ve özentiliğin doruk noktada olmasından kaynaklanmaktadır. (örneğin; yüksek sadakat'ın, aklımın iplerini saldım parçasının, metallica'nın fade to black şarkısına benzemesi. özellikle giriş kısmı.) örnekler arttırılabilir tabi.
hiç bi boku beğenmeyenlerle her boku beğenenlerdir kanımca. ayrıca çatır çatır da kaliteli müzik yapılır türkiyede hiç mi dinlemediniz olm. bi kendinize gelin, ayık olun, ezbere cümlelerle yaşamayın bu kadar.

ezber farkındalığı köreltir. müzik yapmıyorum.
Serdar Ortaç, Demet Akalın, Hande Yener ve en önemlisi bunları dinleyen kalabalık bir kitle.