bugün

çok uzun şeyler yazılabilir buraya aslında ama özetleyeyim.

Kuran'dan ve diğer kutsal kitaplardan yola çıkacak olursak yaratılış hikayesi bizi ilginç bir sonuca götürür.

en nihayetinde şeytan ve yaratıcının arasındaki yarış gibidir yaşamak. ikisi de kendi tarafına çekebileceğini söyleyerek insanoğlunu kendisine yöneltmeye çalışır. şeytana uyup günah işleyen cehenneme, yaratanı takip edip iyi insan olan cennete gider.

dinlere göre böyledir. lakin biraz abestir bu durum. yani şeytan ve allahın kapışması mıdır bizi bu sınava iten? o zaman bizim birer birey olarak hiç bir değerimiz yoktur. sadece tabeladaki bir skoruz yani.

din açısından bakıldığında bile insanı amaçsızlığa iter bu durum.
akvaryumun bir parcasi olmak.
(bkz: herkes bilir ama kimse söylemez)
kendinle hesaplaşmak ve ruhsal bilince ulaşmak
sırasıyla aile-çevre-toplum-medeniyeti düzelterek her türlü sorunu bitirmek.
yani
akıl ve gönülü birleştirip dünyayı daha iyi, çağdaş, barış dolu bir hale getirmek.
hatta bilimi iyi niyetle ilerleterek dünya dışına açılmak, hatta metafiziğe doğru yol almak olabilir.

(bkz: akabe yokuşu)

bunları yapamasan bile yapmaya çalışman ve canı gönülden olmasını istemen yeterlidir.
(bkz: ben gizli bir hazine idim bilinmek istedim)
"Everybody dies, we all die, everything we ever care about will disappear, so what's the fucking point of living? "

-brenda chenowith (six feet under s1e09)
güncel Önemli Başlıklar