boşnak olmak

son derecede eğlenceli aile büyüklerine sahip olmaktır en başta.
nerede olursan ol gelenek ve göreneklerinden kopmamak,
bir boşnak börekçisine ''Dobar dan'' diye girdiğinde inanılmaz bir ilgiye ve güzel bir sohbete katılmaktır.
özel günlerde potkaba izlemek,
asla yanlız yemek yememektir.
kuzenine veya ailenden herhangi birine kardeş gözüyle bakmak,
kışın rasol içmektir.
ve anlamasanda çoğu zaman öğüt alırken birinden boşnakça atasözlerine maruz kalmaktır.
sonuç olarak çok çok güzeldir .

hamur işine düşkün olmaktır.

rumeliliğin ve evlad i fatihan olmanın haklı gururunu yaşamaktır. *

müslüman olduğunu sanmak ve sırplardan farklı olmadığını bilmemektir.

müslüman olduğunu bilmektir. sırplardan farklı olduğun için de şükretmektir. Sırpların yaptığı katliamı asla unutmamaktır.

(bkz: Srebrenitza katliamı)

uzun olmak.

erkek isen güvericin hastası olmaktır,bir oturuşta bir kasa bira içmektir, kız isen feyşın tivi deki mankenlere %93 oranında benzemektir, düğünlerde org, davul, zurna yerine akordeon, mızıka, obua, klarnet sesi duymaktır.

ingiliz de olmamaktır hatta alman da.

bendeniz köken itibari ile.

akrabalarının büyük bir bölümü avusturya`da olmaktır.

anne tarafından içinde bulunduğum durum. kimi türkler tarafından alt sınıfmış gibi görülmektir. öyleki ben boşnağım dediğimde bana "olsun onlarda insan" diyen denyolar vardır.

kızlarının güzel olmasının yanında başka bir artıları yoktur. türklerdeki boşnak sevgisinin temel kaynağı da son yıllarda yaşanan siyasi gelişmelerdir. severiz kendilerini.

saçma sapan galeyancı koyu türk havalarında dolaşan insanımsıları kaale almamak,
türkiyeyi kesinlikle onlardan daha çok sevmektir.

hamarat, becerikli ve güzel olmaktır efenim.

geleneklerinden asla ödün vermeden zamana da ayak uydurabilmektir...çok güzeldir yahu...*

ırkçı değilim denilse de sırplara karşı hep bir nefret ve kim duygusu barındırmaktır.

gönlümüzdeki yeri, çok başka olan bir millettir.

o dönem yugoslavya'daki koşulları bilmeyen bir takım zavallıların "kardeşim allah muhammed diyeceğine milliyetçi milislerini ortaya çıkarsaydın" diye yargıladığı durum.

Bre kara cahil, yugoslavya ordusunun merkezi belgrad idi. Ülke parçalanınca tüm silahlar sırplara kaldı. Hırvatlara ise ingiliz ve fransız desteği geldi ama boşnakların eli kolu bağlı kaldı. Savaştan önce bosna daha ayrılmadan bütün silahlar yugoslav hükümetince toplandı. hatta eski çalışmayan beylik tabancaları bile. Kısacası katliama ortam hazırlandı.

Kafatasçı ve kimliğinden utanan zihniyetlerin anlşayamayacağı bir şeydir müslüman olmak. Alman, slav, türk diye insanları bölmemektir. Tabi sizin kafa tasınızdan geçmesi zor bu sözlerin. kafataslarınız ender bulunuyordu sizin değil mi?

aile büyüklerinin her daim küçük saflıklarına ve başlarından geçen ilginç olayları tatlı tatlı ayrı bir saflıkla anlatmalarına gülmektir.

1970 ve 1980'li yıllarda dönemin faşist kafatasçıları tarafından ezilip, göçmen oldukları için güçsüz oldukları düşünüldüğü için kızlarına polisler tarafından bile laf atılan, kendini bilmez ülkücüler tarafından müslüman olmadıkları düşünülerek titonun piçleri diye yaftalanan insan olmaktır. ve tüm bunların sonucu olarak kendini o dönem siyasetinde ortanın solunda veya koyu devrimci militanlar olarak bulan insanlardan olmaktır. boşnak insanı yemez içmez kendine ve ailesine yaşayacağı bir ev yapar önce. bu sebeple bir çoğu almanyada işçi olarak çalışmıştır. pendikte boşnakların yaşadığı mahalleye bakarsak pendiğin en güzel evlerini ve insanlarını bu mahallede görebiliriz. bir çok insan biribirini tanır yola çıkınca bir çok kişiye selam vermek durumunda kalırsınız. bir caddede 10'a yakın birahane olmasına rağmen patırtı kütürtünün az olması olan patırtı kütürtünün de mahalle dışından gelenler tarafından çıkması boşnak insanının içme kültüründeki başarısını gösterir. mutlu mesut kendi halinde bir halktır efenim. ta ki damarına basılana kadar 1980 döneminde boşnak mahallesine bırakın ülkücüyü polis bile zor girermiş. halk birbirini tutar, korur kollar.

şahsen boşnak olmama ve ülkücü olmamama rağmen bazı arkadaşların bahsettikleri dönemlerde ne polisle, ne ülkücüler ile hiç bir problem yaşamış boşnak tanımamış birisiyim.

Sanırım bazılarının ideolojileri entry girerken fazla ağır geliyor. O yüzden yazarken saçmalayabiliyorlar sanırım.

Boşnak olmaya gelince, sırp olmamaktır efendim. Gerçek anlamda dindar bir aileden geliyor olmaktır. Favori yemeğinin börek ve et yemekleri olmasıdır. Türkçe konuşup, boşnakça küfür etmek ve bu küfürleri arkadaşlarına ezberletmektir.

Her Sarajevo denildiğinde tüylerinin diken diken olmasıdır. Osmanlı'nın rumeli'de bıraktığı son yadigarlar olmaktır. Evladı fatihan diye anılmaktır. Tito'nun yalanlarına başkaları gibi aldanmamış olmaktır. Onun sayesinde silahlanan sırplar tarafından katledilmektir. Ailenden birinin hala yaşayıp yaşamadığından, yaşamıyor ise cesedinin nerede olduğundan habersiz olmaktır.

Titoseverlere selam ederim.

merak edenlerin pendiğe gelip yaşı 40-50 olan herhangi bi insanla tanışarak kendilerinden dinleyerek öğrenebileceği şeylerdir, 1970 ve 1980'lerde boşnak olmak.

savaş döneminin bir piyonu slobodan miloşeviç ise diğer piyonu da alija izzetbegoviç'tir. bu iki kuş beyinli piyonun sebep ölduğu savaşın ve ölümleri faturasını tito yugoslavyasına bağlamak akıl karı değildir. merak edenlerin işkembeden sallamak yerine dönemi araştırmaları tito dönemini görmüş yaşamış insanlarla konuşmaları tavsiye edilir.

işkembeden sallamaya gerek kalmadan savaş dönemi bosna'da bulunan kişilerin çok iyi bildiği bir olaydır tito'nun savaşta olan payı.

Sırpları silahlandırması, orduya ait ana silah ve cephanelikler yanında bütün savaş donanımlarının sırbistan civarına kurulması, ordunun üst düzey askerlerinin çoğunun sırplardan oluşması göz önüne alınınca gerçekten de tito'nun hiç suçu yokmuş.

Asıl komik olan ise tito'yu tanımadan ailesinden duydukları ile iyi bilen hatta hatran olan kişilerin o dönemleri yaşamış gibi atıp tutmasıdır. Bu gibiler o dönemin iktidarına yalakalık yaparak geçirmişlerdir günlerini, tıpkı üsküp'te ki türk ve arnavutların büyük bir kısmı gibi. Bu kişilerin aileleri tito dönemini istanbul pendik'te yaşarken nasıl gördükleri ayrı merak konusudur. Öyle bir görmüşler ki orada yaşayan bizler bu durumu nasıl göremedik.

Bir de boşnak olup alija izzetbegovic gibi bir lidere kuş beyinli diyip tito'yu göklere çıkaracak kadar ideolojilerinin kölesi olmuştur bunlar. Tito dönemini görmüş değil yaşamış kişiler ile konuşuyorsun ama istanbul'da değil bizzat sarejevo'da yaşamış kişilerle.

büyük kahraman aliya(r.h) ile aynı kavimden olma şerefini yaşamaktır.

not: boşnak değilim.

güzel olmaktır. sarışın ve renkli gözlü olmaktır. sıcak kanlı sevimli insan olmaktır.