bugün

(img:#1829125)
hiç plan yapmadan dosdoğru sevildiğini bilmek müthiş bir şey. işte ben böyle sevgilerin kölesiyim. (bkz: yok ki)
arzularının karşılık bulduğu bir bedeni istiyorsun ve onla olmayı hayal ediyorsun. hadi diyelim oluyorsun, bu koşulsuz dediğin sevgiyi ileriye taşıyıp bir ömür onun bedenini ipotek altına da alıyorsun. tamam ama burada seni koşulsuzluğa iten, egoistlikten kurtaran, kendi hazzından vazgeçiren ne?
sen gayet de duygusal doyumun için birini kendine tamamen bağlamaya girişiyorsun ve onun varlığı, senin olduğu hissi, onla yaşadığın her şey sana doğrudan haz veriyor.
hani birinin varlığından nefret etsen, onla yaşamaya zorlanıp acı çeksen neyse ama birini gerçekten sevmenin bencilikten insanı kurtaran yanı yoktur. abartılmış duyguların hazzı gizleyen yanı olmadığı gibi, bunu toplumca makul seviyeye getirip ifade etmek aslında haz düşkünü olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. hepimiz zevk pezevenkiyiz. evet.
bu durum galiba her an onun yanında olma isteğini ifade ediyor. ne olursa olsun nasıl olursa olsun yanında olmak. belki de ben senin yanında ben oluyorumdur.
gerçekten sevmek birisini, her an ondan vazgeçebilecekken hep onu tercih etmektir.
Böyle bir şey yok.

Kendinize yakıştırdığınız insanı seversiniz. Sende kendimi buluyorum falan diye goygoyunuz da meşhurdur hatta. Haliyle sevdiğiniz sadece kendinizdir.

"Kimse seni sen olduğun için sevmeyecek; herkes seni, seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek." (dostoyevski)

20 yaşından sonra birini gerçekten sevmeye, aşk a falan inanan varsa gitsin kendini atsın bir yerden. Evet.
ondan çok etkilenmiş olmaktır.
Boş iştir.
owerted nedir. karşılık buluyorsanız boş değildir. karşılık bulduğunuzu sanıyorsanız ya da bulamıyorsanız boştur.