bugün
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği8
- artık yazmayacağım9
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız11
- içine şeytan girse ne yaparsın12
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler13
- geldi yine deli10
- erkekler ne işe yarar20
- arda güler11
- aleyna tilki8
- askerliğe veda gecesi8
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı9
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı18
- icardi190521
- türkiye cidden almanyadan daha iyi8
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga10
- anın görüntüsü11
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi21
- magicovento17
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho62
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız8
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
malzemeler:
2 adet bıldırcın yumurtası
1 litre erik suyu
1 adet m20x130 gijon
8 adet kedi yavrusu
15 gram jelibon tozu
yapılışı:
akışına bırakın.
2 adet bıldırcın yumurtası
1 litre erik suyu
1 adet m20x130 gijon
8 adet kedi yavrusu
15 gram jelibon tozu
yapılışı:
akışına bırakın.
vajina kelimesini normal hayatda kullananların olduğunu öğrendiğim hikaye.hay senin encephalonnuna.
Bir tutam aşk.
(bkz: ölçüler bardakla kaşıkla)
üzerimdeydi artık. alnıma ve dudaklarıma bir öpücük kondurdu. göğüslerimi öpmeye başladı sonra ve karnımı. kilotumun üzerinden vajinamı okşamaya başladı sıcacık elleriyle. zevkten ağlamak üzereydim. hafifçe okşuyordu. kilotumu sıyırdı. artık ıslaktı vajinam ve o okşadıkça gevşiyordu. serçe parmağını soktu ilk, inledim. ''iyi misin'' diye sordu tedirgin gözlerle, ''kafamı salladım'' onaylar bir ifade takınarak. kalktı sonra. boxerını çıkardı. erkekliği gözlerimin önündeydi. memelerimin üzerine oturdu. erkekliğini yalamaya başladım. elleriyle karyolaya tutunarak, kendisi gidip gelmeye başladı ağzımda, o erkeksi inlemesi beni daha da fazla tahrik ediyordu. sonra çekti kendini. tekrar vajinama yöneldi. diliyle okşamaya başladı. ve bunu ustaca yapıyordu. ''korunuyor musun'' diye sordu, ''hayır'' dedim. pantolonun cebinden prezervatifini çıkardı ve aletine geçirdi. tedirgindim. o devasa şey gözümü korkutmuştu. vajinama değdirdi önce. yokladı ve deliği bulduğu an köküne kadar ittirdi. bayılacak gibiydim. karnıma kadar ağrı hissettim ama zevk hepsinden üstündü. ağrı önemli değildi hiç. bacaklarımı havaya kaldırdı ve haykırışlarıma aldırış etmeden, sertçe gidip gelmeye başladı. belki on dakika bütün kuvvetiyle gidip geldi ve bağırarak boşaldı içime. nefes alamayacak gibiydim. vücudumun her noktası titriyordu. üzerime yığıldığında erkekliği hala içimdeydi. ve sabaha kadar hiç çıkmadı...
şeklinde son bulur.
şeklinde son bulur.
(bkz: uluporn)
sevdiği adamla olması hayal süslemesi anlamında yeterlidir.cinsel konulara ortalamanın üzerinde ilgi duyanlar için ise en beğendikleri kişi ile olması yeterlidir şeklinde değiştirilebilir.
(bkz: seviştiğini duyurma merakı)
kapıdan girer girmez dudaklarıma yapıştı. kendimi ona teslim etmiştim. kulaklarımı, ensemi, boynumu yalıyordu. kulak memelerimi ısırıyordu. ceketimi çıkardım hızlı hareketlerle. gömleğimin düğmelerini açmaya çalışıyordum ama heycandan bir türlü başaramıyordum. güçlü elleriyle yırttı gömleğimi, şehvet ikimizi de yakıyordu. o sütyenimin üzerinden, memelerimi okşarken, ben de dolgun kalçasında gezdiriyordum ellerimi. kendi gömleğini de yırtarak çıkarttı vücudundan.sonra da atletini. göğüs kıllarını yalıyordum, koltuk altını, meme uçlarını, karnını. sertleşmiş erkekliğinin sıcaklığını pantolonun üzerinden bile hissedebliyordum. bir elimi erkekliğine attım, diğer elim ise göğsünü okşamaya devam ediyordu. o da sütyenimin içine soktuğu eliyle meme uçlarımı sıkıyor, göğsümü sıvazlıyordu. eteğimi çıkardım sonra ve arkamı döndüm, sütyenimi çıkarması için. gömleğin aksine, sütyeni sakince çıkardı. ve beni tekrar kendisine doğru döndürdü. belimden tutarak havaya kaldırdı. bacaklarımı kalçasına kıstırdım. göğüşlserimi yalamaya, ısırmaya başladı. artık zevkten inliyordum. sonra beni yatağa indirdi ve pantolonunu çıkardı. erkekliği boxerını delip geçecek gibiydi, bir an önce içime girmesini istediğim erkekliği...
şeklinde devam edendir.
şeklinde devam edendir.
''üşümüyor musun burada'' diye sordu.
tek ayağımı duvara yaslamış, sigaramdan derin bir nefes çekerken işittim o tok sesini. göz ucuyla süzdüm baştan ayağa. siyah, deri bir mont vardı üzerinde, içinde de siyah boğazlı bir kazak. düşük bel buz mavisi bir blue jean giymişti. siyah kısa saçları, uzun kirpikleri, biçimli kalın kaşları ve kirli sakalı ile moda dergilerinden fırlamışa benziyordu. cevap vermedim ve kafamı çevirdim. sigaramdan bir nefes daha çektim. ''canını sıkan birşeyler var sanırım'' dedi, o da duvara yaslanmıştı. ona doğru döndüm, o da dosdoğru bana bakıyordu.zeytin gözleri deldi gözlerimi o an. burnu ne kadar da düzgün diye düşündüm; gözleri, çenesi, yanakları, alnı ve hatta kırışıklıkları bile öylesine güzeldi ki. ''sigara içer misin'' diye sordum, marlboro paketini uzatarak. içinden bir tane aldı. çakmağı çakarken, rüzgarın etkisini azaltmak için ellerini siper etti ellerime. sıcacıktı. omzuna yaslanıp ağlamak istedim o an. sarsaydı ya beni. sarılsaydı boynuma. okşasaydı uçuşan sarı saçlarımı. hiç konuşmadan kalsaydık öyle, ısınsaydım kollarında. son bir nefes daha alıp savurdum izmariti rüzgara doğru. ''hoşçakal'' dedim ve hızlı adımlarla caddenin karşısına doğru yürümeye başladım. arkama dönüp bakmak istemiyordum, bir an önce yalnızlığıma geri dönmek, acımı çekmek istiyordum. soğuk canımı yakıyordu, beynimde ise acı hatıralar dört dönüyordu. hafifçe koluma dokundu, irkildim. soluk soluğaydı. ''gitme'' dedi. kalbim deli gibi atıyordu. ''kalbimi kırmayacağını bilsem gider miyim hiç'' dedim içimden, ''diğerlerinden faklı olduğuna inansam''. yüzüne baktım, gözlerimin içine bakıyordu. karşı koyacak gücüm kalmamıştı, yeni bir hayal kırıklığına tahammül edebilir miydi kalbim düşünmeden, dudaklarıma doğru yaklaşan dudaklarına karşı koymadım. aşkla, tutkuyla öpüyordu, içimdeki sese inat ben de aynı şekilde karşılık veriyordum. sonra çektim kendimi. ''bize gidelim'' dedim, ''olur'' dedi. ve eve kadar yürürdük hiç konuşmadan. elleri ellerime kenetlenmişti.
işte böyle başlayandır.
tek ayağımı duvara yaslamış, sigaramdan derin bir nefes çekerken işittim o tok sesini. göz ucuyla süzdüm baştan ayağa. siyah, deri bir mont vardı üzerinde, içinde de siyah boğazlı bir kazak. düşük bel buz mavisi bir blue jean giymişti. siyah kısa saçları, uzun kirpikleri, biçimli kalın kaşları ve kirli sakalı ile moda dergilerinden fırlamışa benziyordu. cevap vermedim ve kafamı çevirdim. sigaramdan bir nefes daha çektim. ''canını sıkan birşeyler var sanırım'' dedi, o da duvara yaslanmıştı. ona doğru döndüm, o da dosdoğru bana bakıyordu.zeytin gözleri deldi gözlerimi o an. burnu ne kadar da düzgün diye düşündüm; gözleri, çenesi, yanakları, alnı ve hatta kırışıklıkları bile öylesine güzeldi ki. ''sigara içer misin'' diye sordum, marlboro paketini uzatarak. içinden bir tane aldı. çakmağı çakarken, rüzgarın etkisini azaltmak için ellerini siper etti ellerime. sıcacıktı. omzuna yaslanıp ağlamak istedim o an. sarsaydı ya beni. sarılsaydı boynuma. okşasaydı uçuşan sarı saçlarımı. hiç konuşmadan kalsaydık öyle, ısınsaydım kollarında. son bir nefes daha alıp savurdum izmariti rüzgara doğru. ''hoşçakal'' dedim ve hızlı adımlarla caddenin karşısına doğru yürümeye başladım. arkama dönüp bakmak istemiyordum, bir an önce yalnızlığıma geri dönmek, acımı çekmek istiyordum. soğuk canımı yakıyordu, beynimde ise acı hatıralar dört dönüyordu. hafifçe koluma dokundu, irkildim. soluk soluğaydı. ''gitme'' dedi. kalbim deli gibi atıyordu. ''kalbimi kırmayacağını bilsem gider miyim hiç'' dedim içimden, ''diğerlerinden faklı olduğuna inansam''. yüzüne baktım, gözlerimin içine bakıyordu. karşı koyacak gücüm kalmamıştı, yeni bir hayal kırıklığına tahammül edebilir miydi kalbim düşünmeden, dudaklarıma doğru yaklaşan dudaklarına karşı koymadım. aşkla, tutkuyla öpüyordu, içimdeki sese inat ben de aynı şekilde karşılık veriyordum. sonra çektim kendimi. ''bize gidelim'' dedim, ''olur'' dedi. ve eve kadar yürürdük hiç konuşmadan. elleri ellerime kenetlenmişti.
işte böyle başlayandır.
güncel Önemli Başlıklar