bugün

aşkım akpliyim diye bana kızmıyorsundur umarım. bağlılık bu, fanatizm bu resmi kaynaklardan okuyunca ülkece büyüme oranlarımızı görünce oluşan sevda bu. (bkz: akpliyim var mı ulenn)
Ben affettim hem seni hem de kendimi, o kadar yoktun ki.
gelmeyecksin ya istemiyorum da gelmeni bırak zaten beni bu kadar kırdıktan sonra gelmeyi. ben geleceğim oraya. her şeyi bırakıp ben geleceğim.
senden soguyorum ama hayatımı yine de seninle birleştirecegim canım sevgilim.
yazacak kimsen yok lan benim. kendime yazayım bari dedim sonra üşendim.
ulan yine girdin rüyama yıllar geçti yani pişman pişman bakma .
https://www.youtube.com/watch?v=yzp3E660H50
Gelirsen çayımı seninle bölüşürüm, Gelmezsen ömür billah üşürüm.
Ayran içelim ayrı düşmeyelim, ömür billah üşümeyelim.
benden nefret etme ne olur. sevilmek kadar güzeli var mı? ben sana sevdiğimi söyledim dürüstçe. gözlerini kaçırma benden. yaptığım salaklığın farkındayım tabi ama ne olur nefret etme benden. konuşacak birsey yok madem gözlerime izin ver anlatsınlar çaresizliğimi, üzüntümü, sevincimi, aşkımı. Esirgeme gözlerini benden, nefret etme.
...bunlara layık değilsin.
sen böle sayfalara acını derdini yazarken sana ben sahip çıkıp, ben unutturmadımmı acını, şimdi bana kim derman olucak senin yokluğunda.
iki biradan sonra herkes herkesi sever. sen beni kahvaltıda sev.
seni ben sevdim, ben özledim, ben hayal ettim, ben korudum, ben savundum, ben düşündüm ben ben ben; ama sen gittin...sen! sen gittin! sen sadece gittin...
ne seninle ne de sensiz... beraberken güvensizlik kemiriyor içimi. ayrıyken "ne yapıyor, kimlerle, birisi mi var" soruları. keşke hiç tanımasaydım seni. en azından bu kadar çok sevmeseydim. açıkça ortada olan yalanlarına göz yumacak kadar çok sevmeseydim. kurtulmaya çalışıyorum, olmuyor. merak ediyorum. biriyle konuştuğumdan değil, durumuna ve son görülme vaktine bakmak için giriyorum whatsapp'a. ara sıra birileriyle selamlaşıp bir iki naber iyidir senden naber muhabbeti oluyor. alışkanlık olmuşsun, bu durumda bile sürekli mesaj kontrol ediyorum. ama gitmez böyle. artık bitmelisin. çıkıp gitmelisin aklımdan. unutulmalısın.
Özledim seni. Sadece bu mu diyeceksin belki ama evet dahası yok özledim işte seni. En çok da neyini biliyor musun? Belki buna da 'bu mu yani' diyeceksin ama en çok da gözlerimin içine bakıp masum gülümseyişini özledim. Ama olsun sorun değil, fotoğraflarımız duruyor en azından orada hala gülümsüyorsun. Pamuk ellerini ellerimin arasına alıp ısıtmayı özledim. Parmaklarımı beceriksizce bile olsa o mis kokulu saçlarında gezdirmeyi özledim. O mis kokunu özgürce içime çekmeyi özledim. Şimdilerde de çekiyorum kokunu içime ama senin haberin olmuyor 'Ohh mis kokulu sevgilim benim' diyemiyorum sana. Sadece sana birazcık daha yakınlaşıp çekiyorum içime tutuyorum sonra nefesimi tutabildiğim kadar, gizliden gizliye çeker oldum artık kokunu. Bense rahatça çekmek istiyorum o kokunu. Uykun geldiği sırada elimi tutup 'sarıl bana' deyişini özledim;o sırada yavru kedi gibi mırıldanmanı ;yavru kedi sevimliliğini özledim. Seninle koşturmayı, el ense yapmayı bile özledim. Hatta inanır mısın bilmem ama kavga etmeyi özledim seninle, sen bana kız, o bile yeter. En azından kızarken bile olsa benimle konuşmuş olacaksın, yüzüme bakmış olacaksın. Sen ise bunların hiçbirini bilmiyorsun bile. Bilsen ne ifade edecek? Ben neredeyim sen neredesin. Sen şuan ne yapıyorsun kim bilir bende kalmış derdimi sözlüğe yazıyorum. Gel, gör, bak halime. Bu mu yani diyeceksin belki ama evet bu özledim ben seni.
hissizim, hem de çok.
seviyor muyum? bilmem...
nefret mi ediyorum? asla...
özlüyor muyum, bilmiyorum.

başka kimseye böyle duygular hissedemem artık belki ama sana da hissedemiyorum.

sana tekrar aşık olmak isterdim, sadece bunu biliyorum.
seni sevmeye çalışıyorum.
sonra bana ne niyetle yaklaşmaya çalıştığın aklıma geliyor.
o zaman da senden nefret etmeye çalışıyorum.
ikisi de zor.
Tam bir götsün canım.
başkalarına göre pek aşırı güzelliğin yok ama bana bi farklı gözüktün.
seni zaten diğerlerinden ayıran özelliğinde bu sende herkesle aynı olsaydın nasıl aşık olurdum ben sana..
ama ama sanki biraz kırıcılığın hatta ayrılığa kadar taşıyacak kaprislerin ve triplerin ama seviyordum seni...
sadece seviyordum şimdi bi anlam ifade ediyor musun?
bilmiyorum
hala aşık mıyım?
bilmiyorum
sadece yaşıyorum o kadar bilmediğim bir denklemin içinde yaşıyorum.
yarin belki gorurum seni. belki iki lafin belini kirariz, belki sende kahve icer misin dedigimde bu sefer tamam dersin, gulumsersin belki. ama sevemezsin beni bunu biliyorum. ne gariptir ki bunu bilmenin verdigi mutsuzluk gulumseme ihtimalini dusunmemin yaninda sifir kaliyor. seni sevmek o kadar guzel ki. yokus asagi bisiklet suruyorum sanki, sanki kalbim cikiyor yerinden. farkli hisler tanidim seninle. boyle hissetmeyi cok seviyorum. bazen senden bile cok.
Ben beklerim seni deli gibi her cumartesi..
müzik yok, sigara yok. sadece yatıp tavana bakıyorum. ağlamamak için kendimi sıkıyorum. ama birazdan ağlayacağım biliyorum. çaresizce dua edeceğim ağlama nöbetinin kısa sürmesi için, acının hafiflemesi için. keşke böyle olmasaydı. keşke görsen halimi, belki biraz vicdanın sızlar. belki biraz hatırlarsın, verdiğin sözleri, konuştuklarını. bizi. ya da görme, sadece bir akıl ver sen nasıl başarıyosun? biliyosan bana da söyle yoksa ben öleceğim. sana hakkımı helal ediyorum merak etme, ama affetmiyorum işte seni. affedemiyorum. umarım pişman olursun ve fazlası değil, aynı böyle acır canın.
hiç olmamış gibi...
Ben belki yine o bankta oturup denizi izlerken sen elinde kurabiyelerle gelirsin belki yine beklemediğin bir anda yemek yaparım, çamaşırları toplarım da aptal aptal gülümsersin. Öğrettin: mutlu etmenin verdiği mutluluk mutlu olmanınkinden daha çok.
http://oi60.tinypic.com/2zgt7ns.jpg