bugün

Evlenme. Evlenme lan.
Beni fark et artik.
gonca güller gibisin
sen baharın ilk günüsün
dinle ruhum dinle
sesini duysun.
gözlerim saatte seni bekliyorum...
öyle uykum falan geldiğinden değil; az da olsa yüzünü görebileyim diye...
kocaman bi boşluğun içindeyim haftalardır. kötü ayrıldığımıza ayrı üzülüyorum, pamuk ipliğine mi bağlı bizim ilişkimiz dedim ilk defa! ona ayrı üzülüyorum.

gideyim mi demen, git demem ve ardına bakmadan eşyalarını toplayıp gitmen. hala o günü hatırladığımda boğazımda koca bi yumruk. Nasıl dedim gitti, nasıl gidebilir, nasıl terk edebilir beni? olabiliyor demek sevgilim, beşeriz şaşabiliyoruz.
bunu senin yüzüne diyemedim hiç, yediremedim kendime belki de, belki de kimseye asla demem dediğimden... ama sen terk etme beni bir daha. ben git desem de gitme, daha çok kal.

hırçınım, sevmek zor beni biliyorum... ama senden başkası başaramazdı zaten bunu o yüzden gitme...
milyarlarca insanın olduğu bi dünya da buldum ben seni, bulduk birbirimizi. kolay mı öyle gitmek! gidemezsin!
tuttunsa bir kere elimi, bırakmayacaksın artık.
o gün bavulunu toplayıp çıktığın gün, sanki evimde değilde; dilini bilmediğim, kimseyi tanımadığım bi dünyada yapayalnız kaldım. çünkü sen olmayınca herkes, herşey yabancı... gitttiğim her yer cehennem...

şimdi aramızda yüzlerce kilometre.. hep burnumun ucunda gezinen, beni sarhoş eden kokun, telefonun ucunda sesin, her duyduğumda beni neşelendiren, odamın her yeri fotograflarımız. başucumda bana bakan gözlerin, öpmeden uyuyamadığım...

sen benim sıcak havalarda sığındım gölgesin, soğuk gecelerde sarıldığım battaniyem, acıktığımda yemeğim; kolların, yorulduğumda kendimi bıraktığım yatağım, omzun benim güvenim, gözlerin en sıkıntılı zamanalarımın ışığı, sesin hayatımın en anlamlı müziği.. sen benim elim, kolum, herşeyim...

kendime ne çok kızıyorum. keşke diyorum keşke yanayanayken daha çok sarılsaydım sana, daha çok öpseydim her dakika her fırsatta... öpücükler biriktirseydim bu günlere...

şu koskocaman dünyada bir küçük yastığımız olsun istiyorum, birlikte sonsuza dek baş koyabileceğimiz...

çok özledim...

miniğin...
Bense en karanlık ülkelerine parlayan güneşler aldım sade sen tebessüm et diye.
--spoiler--
şimdi sen gidiyorsun ya herkes sana benzeyecek
--spoiler--
kimliğimden sıyriliyorum gibi geliyor artık. Sanki benliğim 3. Kişi gibi geliyor bazen. Konuştuğum herkesle yaptığım muhabbetler belki unutturuyor kendimi. benliğime döndüğüm zaman urperiyorum. Diğer insanlardan, ayri olarak kendimi bağımsız düşündüğüm zaman. Neden biliyor musun? Çünkü onların arzularının yanında sönük kalıyor benimkiler. Sanki hiç bir beklentim yok gibi. Hiç bir şeyi candan istemiyorum. kendi isteklerimin olması bile ürpertiyor belki. para, insanlar, itibar hatta kadın bile değil istediğim şey. Ruhum boşlukta sallanıyor. mevzu hayvanlar gibi yaşamaksa kendi kendime fazlasıyla yetiyorum. Ama bu değil ki istediğim aradığım. En korkuncu da ne biliyor musun? çoğu kişi sadece hayvanlar gibi yaşıyor. 1 aylık geçindiği parayı ilerde bir çantaya verip yine doymayacak insanlar dolu her yer. Sesim gürültüden kısılıyor. Bağırsam bile kendimi duymuyorum.
hemen uyuyayım, hemen sabah olsun, hemen göreyim seni, gözlerini.
susma çığlık çığlığa!
Ben seni takip ediyorsam sende beni edeceksin. Gotluk yapma lan saatlerdir elimde telefon bekliyorum takip etsene beni.
yoksun biliyorum olmayacaksında, sadece bil istiyorum sensizlik gerçekten zor.
Şu an kimsin, Neredesin, ne yapıyorsun bilmiyorum ama bir gün buraya ben de yazacağım.

Senin hakkında.
Sen gittin, ben bitmedim.

Bir süre durdum, olduğum yerde durdum, acımı dinledim, hissettim. Hani düşersin de hemen acıyacak olan yerini tutarsın ya, aslında ilk anda hemen acımaz saniyeler sonra nüfuz eder hücrelerine ve bir sancı şeklinde saplanır düştüğün yerine... Sen benim kalbime düştün, ben aşka düştüm. Süreç aynı işte.. yaralar açıldı ama geçti, gitti, bitti. Mutlu bir son değildi belki, olsun her son mutlu bitmek zorunda değildi zaten, bizimki de öyle oldu. mutlu olmadık belki çoğu zaman ama üzülmek de güzeldi seninle. çok hırpaladık birbirimizi ama yine de değdi. yaşamış olmaktan dolayı mutluyum.. bir bilebilsen bunu keşke.
içimdeki çocuk hiç büyümedi. bana söylenen çoğu şeyi ve özellikle de senin dediklerini doğru kabul edip inanıyorum, kanıyorum sana.
bu yaşına kadar onca yalan dinlemiş biri nasıl bu kadar saf olabiliyor ben de anlamıyorum ama sana gönüllü aldanıyorum.
kendine söz geçirememek çok sakat bir duygu. bende mantık firarda. bu kontrolü kaybediş beni nasıl huzursuz ediyor ve aynı şekilde mutlu ediyor mantıklı bir izahatını yapmam imkansız.duygularla mantık niye paralel gitmez bilmiyorum ama sanırım yaradanın oyunlarından biri de bu. tıpkı bir soğuk bir sıcak duş alıpdurmak gibi. oysa ben yorgunum. hem de çook be sevgili.
Sende herkes olma diye kendimden vaz geçtiğim zamanlar oldu benim.
Tesekkur ederim cok sagol cok pis mutluyum adamsin adamin dibisin.
yolun açık olsun, âzad ettim seni..
sana gerçekten çok kızgınım. özellikle cuma yaptığın o saygısızlıktan sonra canıma tak etti artık. hatta o kızgınlıkla arkadaşlarıma "bir daha onun adını ağzıma alırsam ne olayım bitti, yok bundan sonra benim için." dedim. işin felsefesine girersem ben senin için ne zaman vardım ki zaten. neyse.

az önce face'de bir zamanlar senden hoşlanan arkadaşınla foto paylaşmışsın. arkadaşsınız biliyorum, haberin de yoktur belki onun sana olan duygularından. ne biliyim bizim bir(1) tane böyle fotoğrafımız yoktu yahu. içerliyorum. ama o da değil. allah belamı veriyor seninle. geçmişimde kime ne yaptıysam gerçekten ateşlerde yakılıyorum. o güler yüzünü her gördüğümde en azından sana arkadaşın kadar bile yaklaşamayacak olduğumu düşününce "sallansaydım ipin ucunda" diye düşünmüyor değilim. gerçekten bazen dayanılmaz hale geliyor özlem.

karşıdaki kişi beni iplemese de, bana karşı oldukça tutarsız davransa da ve bu beni gerçekten çok sinirlense de, özlüyorum lan. keşke koymasaydın o resmi de özlemimi hatırlayıp içimdeki 6-7 saatliğine de olsa sönen alev parlamasaydı tekrar.
geçmişimde kime ne yaptıysam (ki bir şey yapmadım ki lan) allah beni çok güzel cezalandırıyor.

böylesi acıklı entry'e komikli edit:

--spoiler--
ne biliyim bizim bir(1) tane böyle fotoğrafımız yoktu yahu. içerliyorum.
--spoiler--
burada son dönemlerin twitter fenomen'i ismet inönizm aklıma geldi. "the answer kim ki zaten?" *

not: üzüntülü anlarda böylesi komikli şeyler akla gelmezse insan kendini gerçekten ipin ucunda sallanarak bulabilir. dirayetli olmak lazım.
beni neden sevmedin?
http://www.youtube.com/watch?v=06fTIHDt83w

NE KADAR KIRGIN NE KADAR ÜZGÜN OLDUGUMU GÖRSEN TAHAMMÜL EDEMEZDiN SANIRIM..
SANA NASIL DAVRANMAM GEREKTiĞiNi ÖĞRENEMEDiM BEN. SADECE SANA OLSA KAFi..
NEYE ELiME UZATSAM UCU KALBiMDE KALIYOR.
KiMiN GÜNAHINI ALDIM DiYE DÜŞÜNÜYORUM. KiME NE YAPTIM Ki FATURASI BU KADAR AĞIR.

SÖZLÜK BENiM MABEDiM SANKi NE ZAMAN DARA DÜŞSEM SOLUGU BURADA ALIYORUM. ADLARINI ASLA BiLMEDiĞiM YÜZÜNÜ ASLA GÖRMEYECEĞiM iNSANLAR OKUYOR BELKi ANLIYOR BELKi ANLAMIYOR. HiÇ KiMSEM OLMADIGI iÇiN ANLATACAĞiM TEK YER BURASI.

BEN KÖTÜ BiRi DEĞiLiM. AMA NEDEN HER ZAMAN ÜZÜLEN BENiM. NEDEN ACILARIN BÜYÜĞÜ OMUZLARIMDA. TAŞIYAMIYORUM DAYANAMIYORUM SABREDEMiYORUM..
soğuk ve karanlık.
sokak lambalarının loş ışığı
arnavut kaldırımlarında parlıyor.
sağlı sollu evlerin ışıkları sönük,
herkes uyur bu saatlerde.
ben,yürüyorum.
saat ikiyi çeyrek geçiyor.

Boş bir parkta boş bir bank,
oturuyorum.
bir sokak köpeği yaklaşıyor,
önüme uzanıyor.
karşımda saat kulesi,
saat ikiyi çeyrek geçiyor.

Rüzgar iyiden iyiye sertleşiyor,
yavaş yavaş kar yağıyor.
sıkıca sarılmaya başlıyorum
en az 6 kış geçirmiş montuma.
üşüyorum.
saat ikiyi çeyrek geçiyor.

uzaktan bir ezan sesi geliyor.
gecenin karanlığı sabaha yakın.
tek tük insanlar gördükçe
yalnızlığımın azaldığını hissediyorum.
saat ikiyi çeyrek geçiyor.

senin benden gittiğin günü düşünüyorum.
seni son gördüğüm günü...
ömrümün en kötü günü...
zihnim hatırlamak istemiyor,
gittiğin an saate baktığımı hatırlıyorum,
saat ikiyi çeyrek geçiyor.

zaman durdu seninle,
akrep yelkovan kıpırdamadı
sen benden ayrılalı.
kalbim ne zaman seni unutmak istese
gözlerim saate bakıyor.
saat ikiyi çeyrek geçiyor. *
neye yarar? neye yarar? canımdan bezdikten sonra.
al bu şarkı da sana gelsin.
http://www.youtube.com/watch?v=N4sl9_UvPTM
bak bugün seni aramayacağım ve mesaj atmayacağım tamam mı? duydun mu beni? çünkü senden bekliyorum. bak doğum günüm geçti, bir mesaj bile atmadın. bir hafta sonrada dalga geçer gibi seni kaç gündür rüyamda görüyorum iyi misin bunu merak ettim diye mesaj attın. ben gene iyi niyetimle cevap verdim o mesajına ama bugün olmaz. evet biliyorum, bugün önemli bir gündü bizim için iki sene önce ilişkimiz başlamıştı ama sakın ola ki bugün benden bekleme.
terketmedi
terketmedi, terketmedi,
terketmedi sevdan beni
aç kaldım, susuz kaldım
hayin,karanlıktı gece
can garip, can suskun,
can paramparça
terketmedi sevdan beni
ahmet arif.
nereye gittin habersiz. daha video izliyeceğidik.