bugün

konuşurken seni sevdiğimi söylemenin eşiğine geldim ama yine tuttum kendimi. ikimizde yavaş yavaş eski halimize dönüyoruz, acele etmek istemiyorum. zaten ikinci bir kez söyleyebileceğimi de zannetmiyorum, ne düşündüğünden de emin değilim. ama bir an, bir an gerçekten söyleyebilmeyi istedim.
Bir yabancıyla tanışıyorsun. Konuşuyorsun. Mesajlaşıyorsun. Çıkmaya başlıyorsun. Sarılıyorsun, öpüşüyorsun, sevişiyorsun. Hiçbir zaman gitmeyeceğini söylüyor. Bir yabancıya inanıyorsun. Uğruna her şeyini feda ediyorsun. Bir gün geliyor. “Bitti” diyor. Gidiyor.

Ve şarkılar, filmler, kitaplar, ve diğer her şey sanki onun sesiyle kulağına “beni unutamazsın”ı fısıldıyor. insanlar büyük felaketlerden bahsediyor. Ölümlerden bahsediyor. Senin biten ilişkinle, ölümleri karşılaştırıyorlar. Haklılar, bir yabancıyı unutmaya çalışmak hepsinin yanında çok kolay gözüküyor. Ama unutuyorlar. O yabancıya; dokunmadığında, onu öpmediğinde, onunla konuşmadığında, o yabancı zaten ölmüş oluyor senin için. Hiçbir dua o yabancıyı geri getiremiyorki. Onunla “konuştuğun”, ona “dokunduğun”, onu “öptüğün” hatta onla “mesajlaştığın” her yer, o yanında olmasada, o başkasına sarılsa bile, seni üzmeye yetiyor. Aslında onun hiçbir şey yaptığı yok. O gitmek istedi ve gitti. Sadece sen kabullenemiyorsun, görmezden geliyorsun. Bulunduğunuz her ortamda tek başınayken “tam şuran” öyle çok yanıyor ki, tarif edemiyorsun. Merak ediyorsun, o da “böyle” hissediyor mudur diye, ama bilemiyorsun. Bir yabancıyla konuşabileceğin şeyler ne kadar kısıtlıysa, senin de onla konuşacakların o kadar kısıtlanmış hale geliyor zamanla. Yalnız doğum günleri, yılbaşı, belki birkaç önemli tarihler kalıyor ikinize dair. Genelde o tarihleri de yalnız sen hatırlıyorsun zaten. Hepsinden çıkarabileceğin sonuç şu ki, bir yabancıyla tanışıyorsun, o senin Dünya’nın en önemli noktası oluyor, biraz zaman geçtiğinde gidiyor. Verdiği tüm sözleri unutuyor. “Bu sözlere nasıl inandım ben” diyorsun. Ve elinden gelen tek şey, gidişini izlemek oluyor. Sonra biraz zaman geçiyor. Başka bir yabancıyla; tanışıyorsun, konuşuyorsun, öpüşüyorsun. Öpüşürken Dünya duruyor. Gözlerini kapatıyorsun. “O” geliyor.

O an tüm gözün açıkken yaptıkların boşaymış gibi geliyor. Ve bir yabancıyı özlüyorsun.
evet sana yaziyorum. ama sen kimsin ki mnskym? bende bilmiyorum. dur lan gitme hemen azicik dinle. ben de insanim, gidip dagla tasla mi konusayim? sana yaziyorum iste. hic iyi degilim lan. kuru gida tuketmekten midem kurudu,bombos, ama olsun be. kafamiz dolu ya. sigaramiz dolu ya. idare ediyoruz.
gunlerden, saatlerden haberim yok bu ara. simdi bakiyorum da yine sabahi etmisiz. insanin huzur buldugu yerde, mutlu oldugu yerde bazi sorunlardan dolayi uykusuzluk cekmesi cok tatlidir ama boyle anasini siktigimin yerinde bi tatli gununuzun gecmedigine dair anilariniz yuzunden uykusuz kaliyorsaniz inanilmaz derecede aci verir. misal benim karin boslugum agriyo suan. karin boslugu ne mnskym, baska yer kalmadi sanki. hafiften de gozlerde bi sulanma var ama, varsin olsun. o kadar tozu, dumani yuttular da gormez oldular serefsizleri. onlar nasil dayansin, ben dayanamiyorum? yillar geciyor, kendimi kendi omrumden caliyormus gibi hissediyorum. be amina koydugum diyorum, birak iste olmuyosa zorlama. ne olabilir ki en fazla? tanrinin sana verdigi ceza bu. ama dogustan tanridan ceza almayi hakedecek kadar kendimden nefret ettirmeyi basaracak ne yaptim, merak ediyorum dogrusu. cevabi iki sise saraptaydi sanirim. uzun zaman oldu ayrilali. dedim ya sivi tuketmiyorum artik.
cocukken oradan oraya savrulurdum her mevsim. simdi de mevsimden mevsime savruluyorum. bi gunum yaz bi gunum kis. baharlar yoktur bende. sekiz ay kis dort ay yaz.
soyle yaslansak da egeye yerlessek olmaz miydi be? izmirin bir kasabasina falan, deniz kenari. her gece raki, balik. sen de gelecek misin lan gevsek? ha bi bardak eksik, ha bi bardak fazla sen muhabbetini al da gel.
hayaller falan guzel de hayatin gercekleri ne olacak simdi? bizi su amina koydumun saatine kadar ayakta tutan gerceklerden kim hesap soracak? ben yapaman dogrusu, bu son sigaram. o yokken kendimi gayet gucsuz ve yalniz hissediyorum. cesaret edemem yani onsuz yola cikmaya. sigara olum bu. ben sigarasi bitince uyuyan insanim. sen bana gelmisin ne diyosun, te allaam ya. sahi ne diyon sen?
durduk yere canim kokorec istedi mnskym ne bicim cansa. karpuz istese daha az kufrederdim en azindan ulasma umudu yok. ama kokorec ne yani? amacin ne senin, derdin ne? la bi siktir git gece gece.
sen simdi bu boktan muhabbet nereye gidiyo falan diye dusunuyon. ulan gavat, dumen benim elimde degil, farkedemedin mi hala? kime laf anlatiyorum ki. ben gidip sutumu icicem simdi sen de ne bok yiyosan ye. gece gece kafa mi aciyosun lan sen at kafasi, cin oldun da adam mi carpiyosun sen. senin guttugun koyun kadar biz coban. neyse hadi aldin sen inceyi, optum yavrum.
ithaf.
duydun mu kezban?
bugün belediyeye gittim. dedim eski sevgilim dolayısıyla kaybolan yıllarımın iadesi için nereye müracaat etmem gerekiyor. o da beyefendi onu biz bilmiyoruz, biz emlak vergisi iadelerine bakıyoruz. onlar da çözemediler benim sorunumu. gitti 2 yıl. üstüne bir bardak soğuk su içeyim artık.
Sen hiçbi$eyden zevk alamamanın ne demek olduğunu bilmiyorsun..! Benim sistemim sendin takıntım da. Bana sen alışkanlığını kazandıran sen, bak ne diyecem! Sana ulaşmanın her yolunu deneyen ben sapık oldum sayende. Senin kalbin de bir çentiğim bulunduğu üzere o çentiğin kanalında aşkım yatıyor. Ben sapık oldum sistemli bir şekilde, vefana uygun bir şekilde sersemlet kalbini göm unuttuğun o yere...
Olmadı işte sevgili, olmadı... Başaramadık hikayeyi mutlu sonla bitirmeyi, beceremedik. Bizimkide yarım kalan hikayelerden oldu. Beceremedik verilen sözleri tutmayı, yapamadık... Benim yarım kalan en güzel hikayemi başkası tamamlıyor şimdi. Olsun sen mutlu sonları seversin, mutlu ol ben yokum artık, hiç olmamışçasına uzak. mutlu olamadık be sevgili, biz kalamadık işte sonsuza kadar, birisi yarım bırakıp gitmeliydi demek, gittin ya kızamadım sana düşman olamadım, silemedim seni kalbimden belki. seni yanımda tutmayı beceremediğim gibi silmeyide beceremedim. hep çocuk yanımdın sen, ölene kadarda öyle kalacak olan. bunları sana söyleyemem ben, sen anla. bende kalan bir şey var içimde sevgimi, aşkmı, alışkanlıkmı, bağlılıkmı ismini koyamadığım geçiremediğim bir sancı, beni sardıkça canımı ilk günkü kadar acıtan bir şey. Zamanla tükenmeyecek türden, özlem belkide... bilmiyorum işte sevgilim bilmiyorum. Senden kalan tek gerçeği bilmiyorum ama saklayacağım bunu istesemde, istemesemde...
Bir film izlemiştik seninle ' Bir kadın, bir erkeğin gözlerine baktığında, başka bir kadını görüyorsa anlar' hatırladın dimi. sen oyardın o gözleri. O gözlerin içindeki kadın sensin şimdi. Hangi gözleri oyman gerekiyor peki şimdi?
öyle çok özlemişim ki seni içindende bir özledim çıkıyo ama ben biliyorum sadece.http://www.youtube.com/watch?v=U9uqfmMMuGE
renkli giysilerinle oynatırlar seni hileli oyunlarında, istedikleri zaman saklarlar, istedikleri zaman kullanırlar...
seni çok özledim.
sen de sahteymişsin ben seni gerçek sandım.
sevgili fatih,

sağol babacan fethetmişsin güzel memleket. ismini vermeyeyim bir yakın akrabam da senin kankanmış, kitaplar öyle söylüyor. gerçi o kitapları da yazdıran sensin, yoksa hatıralardan gayrısı yalan, bilincindeyim.

bugün değişik bir gündü. uzun zaman sonra kaygısızca güldüm akşamına ismini vermeyim bir yakınımın mefta olduğu haberi geldi. kaygıları bir kenara bırakıp gemileri yakalım diyorum, istanbul'un da ak. o mantarı da az ye...
geleceğimizi görür gibiyim: birbirimizden alakasız yerlerde ve hiç birbirimizin olamayarak tükenen ömürler... ne bekleyebilirim ki böyle bir gelecekten? geçmişimiz neydi ki geleceğimiz olsun? hastayım bugünlerde sen bilmiyorsun. durmadan ve usanmadan sana yazıyorum burada. benimkisi aptallık. dahası mallık! sana yazdım yine sana. ister oku; ister okuma...
çağın hala içimde kalan uktesin. çok mutlu olurduk biz senle ruh ikizim.
kıskanmak kıskandırmak belli bir yere kadar güzel beraberken güzel. ayrılınca bu yaptıklarını hep beni kıskandırmak olarak nitelendirdim belki de kendimi kandırdım bilmiyorum ama bu kıskandırmak beni senden soğutuyor farkında değilsin. ayrılsak bile yılların hatırına içimde ki sevgine dokunma yapma böyle şeyler en azından gözüme soka soka yapma bitirme kendini bende. ben senden kalan biraz sen ile de yaşayabilirim yaşarım.
işi gücü bırakıp seni kaçırasım var ama sen de benden kaçarsın kesin.
eğer anrı tsana yazacak üç kelime hakkı verseydi;

(bkz: beş kuruş etmezsin)
inanmayacaksin ama bu sefer gercekten "bitti." Hem de o kadar tatli , o kadar guzel bitirdim ki seni kafamda , eminim seninle tekrar beraber olsak cok mutlu olsak ve iliski bir sekilde bitse ; seni bu kadar guzel, kusursuz, iyi ve masum hatirlayamazdim yillar sonra. O kadar guzel bittin ki benim icin ; artik aglamiyorum bizi dusunurken , kufurler yagdirmiyorum senin o herifle fotograflarini gorurken , sizi besiktasta el ele gorurken ve artik dusunmuyorum ya bir gun donersen? O kadar temiz iste her sey ; nasil mi bitti , seni ben hayatimda hic bu kadar mutlu gormemistim , hic bana o adama baktigin gibi bakmamistin .Bunlari gorunce anladim ki sen dogru yerdesin , belki seni benden daha fazla sevmiyor olabilir ama seni daha mutlu ediyor , o bana yeter iste .Bu sana yazdigim son yazim sevgilim , bu elimi titretmeden yazdigim son yazim .Artik benim de bulmam gerekiyor mutlu olacagim kisiyi , bu kadar kusursuz olmasi umrumda bile degil.Sakin uzulme baskalari icin , seni sevemeyenler icin benim gibi ,sen hep dogru insanlarla olacaksin hayatta , hep guleceksin bana inat eder gibi , artik yururken yolda insanlarda senin yuzunu aramayacagim , ben bu son yaziyi sana yazdim,hoscakal..
beni sevmiş olabilirsin bana da aşık olabilirsin ama hayat bana da zalim geliyorsa sana da zalim gelecek.
senin dediklerini yapmıyor hayat,
sende üzüleceksin.
ben seni sevmedim.
nedeni yok.
sadece böyle.
hoşçakal ve beni de rahat bırak.
Madem söylediğimin senin için bir önemi yoktu, sormanın ne lüzumu vardı.
olmuyor be sevgilim ne sensiz oluyor hele sensiz hiç olmuyor,zaman geçmiyor,aklımdan bir sn bile çıkmıyorsun nasıl iş ki bu başkasını bile içim almıyor,reddediyor,hep seni bir tek seni düşünüyor.bu genç yaşında ne yaşadınız da bu kadar bağlandın diyorlar bağlandım işte diyebiliyorum,belki senin için daha kolay kabullenmek daha kolay bensizliğe alışmak ama ben alışamıyorum.sensiz olmuyor..
sana yazdığım şiirleri hande yener e güfte diye satsam köşe olmuştum haram zıkkım olsun lan.
bu aşk beni iyice mala bağladı sevgilim. sağdan sağdan geliyorum, sen devam et yetişicem sana.
benimle ilgilen ya biraz. salak.
Ben sana yazıyorum, çok çok yazıyorum ama sen bilmiyorsun.
''Gel sevgilim, yanıma gel, omzumda ki o çukura senden başka kimsenin kafasını uyduramıyorum ben , belimde ki gamzeyi kimseler sevmiyor sen kadar, biliyorum geldiğinde son bulacak bütün bu içimde ki savaşlar,ve bütün o içimde çürüyen; tatmin olmayıp beni de çürüten kentler yürüyecek ölüme..
E yine biliyorum sen gelirsen; seni anlatırken yitirdiğim bütün harflerim giyinip kuşanıp en güzel entarilerini, bürünüp ete kemiğe ütopyalara götürecekler senle beni.. Demem o ki gel, sen gel mükemmele ulaşalım, toplumdan soyutlanıp; toplum malı olmuş aşklara inat gizlide kalalım, senle ben biz olalım, en güzel olalım.''
güncel Önemli Başlıklar