bugün

benim sana yapmayı düşündüğüm şeyi benden önce yaptın bana. sana mı lanet olsun bana mı bilmiyorum
zeynep, seni seviyorum.

neden sevdiğimi bile biliyorum..sahip olamadım sana, eğer tam anlamıyla elde etseydim, böyle sevmezdim. nereye gittin, hiç haber vermeden? allah belanı versin dediği gün, seninle tanışmıştım..
aşık olmayı öğrettiğin gibi aşktan soğumayı da öğrettin, teşekkür ederim. paylaşsam şimdi duygularımı dostlarımla sabırlı ol, ne olduğunu bilemezsin diyecekler. görünen köy kılavuz istemez, seni sevdiğimi bildiğin halde yaşattıklarını kaldıramıyorum. hala değerlisin benim için, hala ihtiyacın olduğunda güvenebilirsin bana ama bir daha asla seni sevdiğimi duyamayacaksın. aşkımdan öleceğimi hissettiğim anlar bile olsa kendimi tutup geçmesini bekleyeceğim. evet, kalbimden sana elveda.
sen ruh hastasısın. artık kendini tanı. *
adam değilsin sen. olamazsın da. o yaşa gelmişsin ve hala insanları giyimleriyle, konuşmalarıyla vs. yorumlayıp dışlamayı aşağılamayı bırakamamışsın. senin adına ben utanıyorum. sike sürülecek aklı olmayıp profesörlük yapmak bu dünyada senin gibiler için çok olsa gerek diye düşünüyorum.

geçen dersteyiz. sınıfta iki başörtülü arkadaş var. iki tane de mini etek giyip dolaşan kız var. iki taraf da birbiriyle anlaşıyor sınıfta herkes samimiyetini koruyor. sınıfa bir puşt herif gelip " sizin sınıfta ninja gibi gezinen insanlar var mı diye baktım da göremedim. iyi bari rahat rahat ders işleriz. onlar olunca ben rahat edemiyorum hastalarıma karşı" dedi. açık açık benim dersime gelmeyin anlamında laf soktu. sinirden deliye döndüm ama birşey diyemedim.

ulan sığır! sen insanları başkalaştırıp yok sayıyorsun. ondan sonra seni yok saydıklarında "vay efendim ben profesörüm vay efendim aydın kesimiyim" sen sikimin profesörü taşşaklarımın aydını olursun anca. birbirlerine saygı duymayan toplumlardan iğreniyorum. düşündükçe iğreniyorum.
canım çok acıyor, çok. acıdan çok da çaresizim. bu sevgi değil diyorlar,aşk değil saplantı senin ki.oysa ki biz sevgiyi aşkı böyle öğrenmemiş miydik sonuna kadar diye.duyardık hep aileler istemiyor ama çok seviyorlar birbirlerini evlendiler diye.bende çok seviyorum seni,vazgeçemiyorum ailem sorun çıkarsa bu güne kadar yaptığım gibi hep ikna ederim,seviyorum ayırmayın bizi derim diye.peki sen diyebilir misin böyle?dedin ya olursa olur olmazsa olmaz.seven insan nasıl der ki bunu bi türlü aklım almıyor.düşünüyorum eski zamanları, ilk zamanlarımızı diyemezdin böyle asla.bir kere demiştin ya sen bozuk para gibi harcadın o insanı diye.keşke bilinçli harcasaydım da en azından zevk alırdım yaptığımdan, böyle suçlanmazdım.
şimdi ki benim en çok isteğim sensin.bir zamanlar kariyer manyağı olan ben hedefleri olan ben şimdi sadece senin peşinde koşuyorum sefilce.sen desen ki; kal yanıbaşımda, gitme benim karım ol inan ki herşeyden vazgeçicem,biliyorsun.bu kadar da düştüm inan ki,doğru,sevgi aşk değil belki bunlar hiçbir şeyi gözüm görmüyor.başkası yapsa bunları salak der geçerdim.kendime de diyorum doğru,ama mutlu olmak istiyorum artık salak da olsam.seni çok sevdiğimi,her şeyi yapacağımı ve seni de çok mutlu edeceğimi biliyosun.adın gibi biliyosun.her ne kadar tersini idda etsen,biz mutlu olamayız desen de.düşünüyorum bazen senden önce yaşadığım zamanları, şimdiyi, sen olmasan başkası olur muydu nasıl olurdu diye.kimseye içim ısınmıyor.kimseyi canım istemiyor bi ömür geçirmeyi bırak,konuşurken bile nefretim uyanıyor, kaçıyorum diğer erkeklerden.ben bu kadar sana bağlıyken neden bu inat? nankörsün nankör, hala daha fazlasını istiyosun peki bizim bu tartışmalarımız ne diyosun.o tartışmaların hepsi seni kaybetme korkusundan, az sevilme korkusundan, anlamıyosun.anlamamaya devam et derdim eskiden olsa,resti çeker giderdim.gitmek hiç bi zaman koymazdı da, düşünmezdim aynı zamanda yarım kalan hayalleri,o kaybeder derdim.şimdi niye diyemiyorum? her zaman haklı olan sen, bir kere düşünsene bizi hakettiğimiz şeyleri,neden kaybedelim ki bunları.neden beni kaybetmeye mahkum ediyosun bu haksızlık niye? kabullenemiyorum, kabullenemicem de bu durumu.hayatıma sensiz devam etmeyi bırak, yarım kalan hayallerle avunurum artık çünkü biliyorum ki bu kabullenme hiç bi zaman gerçekleşmicek ve ben savaşmaya devam edicem. senin yerine de.
gel, özledim, seni seviyorum, ruh ikizim, hoş sohbetlim, bekliyorum.
not: bazen bir iki kelime sayfalık yazıyı anlatır. aşıklar konuşmaz susarlar çünkü sözcükler sadece gürültü olucaktır o an.
artık duvarlarım cebimde değil, hoşçakal.
klişelerin bizimki gibi uç noktadaki bir aşkta bile geçerli olması çok şaşırtıcı. kaçan kovalanır mıydı adı?
Ama işe yaramış, belli ki üç gündür gözün epey aramiş beni. gelecegimi bilmiyordun, o yüzden sabah ortalıkta yoktun. ilk önce gördün ama görmemezden geldin, güya çaktırmayacaksın ama sonrasında hep gözlerime bakarak konuştun. ilk defa endişelendin degil mi benim için? benimle daha çok zaman geçirmek için çabalıyorsun, birbirimizle konuşmadan da anlaşabiliyoruz çünkü. mutluyum bugün seni seviyorum.
son bir saattir, yazıyorum, siliyorum, yazıyorum, siliyorum.
bazı kelimeler duygularımı anlatmaya yetmiyor, bazıları gözüme çok sert görünüyor, bazıları ise duygularım karşısında çok hafif...
muhtemelen şu andan itibaren artık silmeyeceğim ve bittiğinde basacağım ekle butonuna.

bu yazıyı sana yazıyorum benkam. Sana ve aşkımıza. onca acıdan sonra seni tekrar bulmanın sevinciyle yazacağım bu yazıyı. Seni aynı bulmak, ilk günkü gibi sevgi ve aşk dolu. Aşkım biz zaten ayrılamayız. Biliyorsun ki söz verdik . ara verip farklı soluk almak beni sözümden çeviremedi. Sana dönmenin hayalini kurarken bir yandan da kaybedebilecek olabileceğimi düşünüp, acele davranmam gerektiğine inanıp, kendi kendimi yer dururdum.

Ve dayanamadım. Hasret dolu, daha büyümüş, daha olgun, daha farkında bazı şeylerin, daha da değerini anlamış şekilde döndüm sana… çünkü sen yine benim olmalıydın. Sadece benim. ilkindim ben senin ve sonun olacaktım. Bana söz vermiştin aşkım dünyanın en mutlu kadını ben olacaktım. Onca yaşanmışlık varken ve onca yaşanacak birbirinden güzel zaman varken canı acıtmanın önemsiz olduğunu geç olmadan anladım. Çok şükür zaman aşkımızı çürütmeden ve umutlarımıza sırt çevirmeden tekrar birlikteyiz. Bundan sonra daha dikkatli ve kurnaz olmalıyız. Değerimizi bilip birbirimize daha çok sarılmalı, sahip çıkmalıyız. ikizlerimize şimdiden isim de düşünelim sonra çok kafa yormayalım hani. Seninle olmak beni şanslı kılıyor.

Danam benim çok mutluyum maşallah. seni seviyorum. seni özlüyorum. Yollara küfrediyorum içimden ama çaktırmıyorum. Canımsın. Benkamsın. Yarimsin. Kalbimsin. Ay ımsın. Ve tabiî ki de benimsin ve benim kalacaksın.

Seni delice seven güneşin.
Sen çok kilo almışsın. Bir de öyle bir pantalon giymişsin ki kiloların ben burdayım diye bas bas bağırıyor. Tabi beni terkettin ya pişman oldun üzüntüden kendini yemeğe verdin (hüsn-i tahlil). Anlıyorum seni.
uzun zaman sonra seni görünce yerin derinliği ve göğün enginliği sıfıra indi. her şey boştu. senden koşar adım uzaklaşmak öyle zordu ki. senden daha çok kaçmak için elimden geleni yapıyorum, yapacağım da. bir uzvun kopuşu kadar acı ve geçmeyecek anılar bırakır ayrılıklar. ben tek bir uzvumu değil kendimi paramparça ettim sensiz. bu kadar acıyor içim. kolay olmuyor! seni severken o kadar da uzak kalma çabam kendime bile çocukça geliyor. belki başka hayatta demek dahi yetersiz seninle aynı nefeste yaşamama. bir sen anlayamazsın beni. seninle ilk karşılaştığımızda yıllardır tanıdığımdın. bundan dolayıydı 'uzun zamandır beni bilenler, sen kadar iyi tanımıyor beni' deyişin. malum ortada halim... aşığım sana desem de anlamazsın -daha önce söylediğimde anlamadığın gibi-. senin de durumun belli. umarım çok mutlu olursun bensiz.
hep mutlu olalım canım be, arada kavgada edelim tamam. insan sevince her şeye kanası geliyor. kanıyorum lan sana. ne garip bir histir o, hani sen her şey yoluna girecek desen, sen dedin diye rahatlıyor içim.
hayatlarımıza sonradan katılan insanların, beraber olduğumuz sıralarda ne yaptıklarını görmek çok boktan.

temmuzun bilmem kaçında, ikibin on'un bilmem kaçıncı ayında biz birlikteyken insanlar birbirlerine kandil mesajları göndermiş, yeni yıllarını veya doğum günlerini kutlamış. berabermişiz o sıralarda, şimdi ablaların olmuş, arkadaşların olmuş o hiç tanımadığmız insanlar. hiç tanımadığımız insanlar sonra hayatlarımızdan birer parça olmuş, hiç yapmam dediğimiz şeyleri yapmışız. akla gelmeyecek yabancılar içimize karışmış belki dostumuz belki sevgilimiz olmuş.

biliyorum, çok iyi para kazanamadım zamanında ama artık iyiyim. evimizi de satın aldım üç dört gün önce. ee sorun kalmamış olmalı.
tamam ya olmaz mı. iki yıl var arada ayrı geçen. tanımadığımız yabancıların hayatlarımıza girişi var. bir orospuçocuğunun kız arkadaşına yavşadığı senelerde yanımda uyuyordun, benimdin. bir sene sonrası aynı orospuçocuğu senin arkadaş çevrende olmuş hiç tanımadığımız.

biliyorum,
hayatıma çok daha iyi biri girebilir.
girecekte.
aynı tadı vermeyecek bunu biliyorum.
hiç bir koşul kıyas yapmamı engelleyemeyecek.

biliyorum, beni sevmeyeceksin.
hiç bir sebep beni sana yeniden sevdirmeyecek.
aslında gurur denen şeyden çokça bulunur bende ama bakma işte.
teşekkür edemedim sana bazı şeyler için dicektim de,
niye edeyim amınakoyim? hayatımı siktin.
Sen nasıl bi orospusun lan. Seni her gördüğümde yanında başka bir erkek oluyor. Az önce telefonuna baktım duvar kağıdında da başka bir piç var. Her gün olduğu gibi bu gece de gelip sen bu yazıyı da okuyacaksın. Kusura bakma ama bunları sana söylemem gerekiyordu. Oh be.
Ben buraya satırlar , mısralar hatta sayfalar dolusu yazardım ama sen okumadıktan sonra boş be sevgili. Ama herşeyin bi zamanı var.
sözlerim sana olmalı aslında. ama olmayacak. ben sende bu kadar bitmişsem, sen bende bu kadar var olamazsin. bittin. bitirdim. seni, kendimi, bizi.
devam et sen her erkeğe canım, cicim, bebeğim gibi tip tip laflar sarf etmeye.

sinirleniyorum. ama daha da önemlisi, soğuyorum. gerizekalı, aptal, beyinsiz, mal, salak.
akıl her zaman tutunacak sebebler bulmuyor mu ?
o akıl değilmi uyuşturucu bağımlısı iyi adamı bile ölüme götüren .
işte bu içindeki vaziyetim bunun aşk hali .
hem o müptela gibi geri dönebilecek akl-ı selimlik limanımda yok .
yaktım gemileri ardımda sen nereye ben oraya sürüklenelim sevgili .
seni sevmek güzel .
her yeni günün ilk dakikasında düşüneceğim seni, bunu bilerek yaşayacaksın, aklımda olacaksın. söz veriyorum, ölümüme kadar geçen her gün için söylüyorum, seni düşünmekten vazgeçmiyorum.
(bkz: eski dostların artık aramaması/#17783260). çok koyuyor ulan.
bazen insanlarla kavga edersin, derdini anlatamazsın ya da onlar yanlış anlar, o an gırtlaklarına yapışıp, yeter ulan demek istersin, insanları bir de zor duruma sokmaya bayılanlar var onlar da tam bir leş, haklıysan çek git arkadaş, değer veriyorsun diye insanların kalbini kırmasına ya da yıpratmasına izin verme işte, germeyin insanları. senin benden ne farkın var, yok işte.
bu gece hayatımın acı gerçeği yüzüme tokat gibi çarptı. farkettim. sen beni hiç sevmedin. bana hiç değer vermedin. senin için yaptıklarım uğruna benim için herşeyi yapacak insanlar varken ben senin için hayatımdan vazgeçtim. çok sevdim ben seni. kim bilir belki hatta galiba seni hala seviyorum ama iş işten geçti. sen beni kaybetmek için elinden geleni yaptın. tebrik ederim başardın.
Kac sene sonra karsima cikicaksin onceden soyleseydin aslinda guzel olurdu.
cidden uzun farkındayım okumak ıstemez ınsan ama ibretlik inanın!
hem bayanlar hem erkekler okumalı ` (bkz: mutlaka).please`

1 hafta önce dogumgunundu. 32 yaşına falan girdin sanırım artık net hatırlamıyorum. o gün özellikle buraya yazmadım haketmediğin için. tıpkı sana verdiğim 5 hatta 7 seneyi haketmediğin gibi..

bu benimle gecen 5 d.gunun ardından bensiz gecen 3.dogumgunundu. ne bok yedin bilemiyorum. muhtemelen beni aldattıgın o seviyesiz hatunla fantazi dolu bir gece daha gecirmişsindir. başka napabilirsiniz ki zaten! aşkı sadece bel altına indirgemiş, hormonlarından gözleri kör olmuş, iki sapık ve şizofrenden fazlası degilsiniz nasılsa.. nefretle falan bunları yazdıgımı zannetme, tamamen gerçek! Ki ilişkinizin sadece seks ve paraya dayandığını bizzet se söyledin bana. Sana zaten artık zerre birşey hissetmiyorum. senelerdir bitmek bilmeyen işsizliğinden ve sorumsuzluklarından bıkıp usanıp, dayanamadıgım ıcın senden ayrıldım dıye kendımı yiyip, vicdan yapıp, yeniden birleşelim diye bekleyip tam 2 yıl ağladıgım için artık hislerimi kaybettim..

en cok neye üzülüyorum biliyor musun? o kazıga oturtmak istedigim şeytan suratlı sevgilin, ikinizin rezil fotograflarını bana 2 ay önce degilde, 2 yıl önce ben senden ayrıldıgımda yollasaydı keşke.. hıc bu kadar sürmezdi acım.. bosa gecen 2 sene yani..
hiç degilse seni üzdüm diye kendımı onca zaman yemez, vicdan yapmaz, zerre üzülmez, yoluma bakardım. Bir de onca insana açıklama yaptım aylarca başta annem. yok pırlanta gibi çocugu bırakmışımda bilmem neymişde! megersem melek yüzlü abimiz öyle boynuz takmış ki bize, ben ikimiz için amerika’da 2 işte bırden köpek gibi calısırken boynuzlarım okyanus ötesinden çıkmıs haberim yok. altı üstü 4 ay ya 4 ay bekleyemedin hayvan herif! ben en güzel yaşlarımda senın 15 ay askerligini gözlerim yaşlı bekledim. doguda yaptın diye her günüm korku içinde gectı haber izleyemedim 15 ay. sana onlarca mektup yolladım kendini iyi hisset yalnız kalma diye, yüzün gülsün, aklın bende kalmasın diye..

amerıkada hergun bı ton para verip kontöre, seni arıyordum saatlerce konus, oraya gittin beni unuttun deme diye. ellerim canta canta ailene sana hediye dolu geldim. yıne de yaranamadım. ıpod almamışım dıye triplendin birde bana! Yüzsüzlüğün, aç gözlülüğün bu kadarı yani.. ama sen havaalanına bir cıcek alıp bile gelemedin. hep bana “güzelsin gencsin beni aldatırsın, sen beni bırakıcaksın” derdin! aksine bir türlü inandıramadım! daha bunun gibi bır ton sey, bir ton fedakarlık sayarım sana. ilk aşkım, ilk öptügüm adam dedim evlenecegim insan olsun dedim.. hayatımın içine edecegini nerden bilebilirdim.. sag gösterip sol vurmak tam da bu işte. halbuki 30 yaşında bomboş bir cv ye sahıp olmayı başaran 3-5 kişiden birisindir sanırım bu ülkede. Benım yapıma, hayatıma, dünyaya bakış acıma taban tabana her konuda zıt bır kişiiktin. ben bir şeyler, başardıkça delirdin, hazmedemedin. aileme cevreme seni savunabilecegim tek bir başarın, tek bir caban olmadı. tipinden zaten bahsetmıyorum. boyundan posundan. aşık olunacak zerre olumlu tarafın yoktu. Bunu sende çok iyi biliyordun ve aslında ezikliğin de buradan geliyordu. Ama ben sana asla bu konuda olumsuz bir şey yansıtmadım –sen bana sureklı laf söylesende- benim boyle seylerı önemsemedigimi iyi bilirdin. yanyana yakışmasak da ne ailem ne arkadaslarım seni begenmese de ben köpekler gibi sevdim, savundum seni hep. karsılıgı agır oldu evet ama sahane bir hayat tecrübesiydi benim için. şimdi duysam ki ölüyormuşsun bır bardak suya ıhtıyacın varmış ve o su da bendeymiş. o suyu yere döker sana getirmem..

hatta adam öldürmenin cezası olmasa su an kalkar ankaraya gelir o beni aldattıgın şizofren sevgilini de seni de liğme ligme keserdim. sonra da köpeklere yedirirdim ya da canlı canlı yakardım sizi. ama hiçbir ölüm şekli size yetmez ya! az kalır yani.. şimdi bunu okuyup bana üzülecek insanlar olacaktır. hiç üzülmesinler, ben şahaneyim, senden kurtulduktan sonra sayısız taş adamla tanıştım, özgürlüğümün keyfini çıkardım. amerıkada stajımı yaptım. mezun oldum. ogretmenlik yaptım. ama bilirsin bana yetmez hep daha ileriye ve yüksege. sımdı de akademık karıyerım ıcın ıkıncı adımı atarak ıkıncı unıversıteme basladım. sen herhangi bir unıversitenin önünden bile gecmemiş biri olarak, kitap bile okumayan, haber bile izlemeyen, senelerce süren işsizliğini onuruna yedirip aksama kadar sadece pc başında oyun oynamaya, o ezik hayatına devam et ben yükselirken. seni daha ilk görüşünde "bundan adam olmaz kızım" diyen babamı dinleseydim bugün coktan karsıma cıkan diger sahane kısmetlerden biriyle evli mutlu cocukluydum. ah kafam ah yani! ama yaşamadan öğrenemiyor işte insan. neyse ben guzel meslegimi icra edip, evlenip, kendım gibi güzel cocuklar yapıcam. sende bu vasıfsızlıklarla ne kadar parasını yiyebiliyosan ye kızın. hani diyordun ya bana "sadece seks ve para için onunla birlikteyim, ben seni seviyorum hala". bu cümleleri sarfedebilen bir hayvan oldugunu unutma, o yanındaki salagın parasını bol bol ye ki hiçbir saltanat sonsuza dek sürmez. o da şutlar seni sıkılınca. aslında en başından beri işe yaramaz bir adam oldugunu anlamıştım. senden baba, koca olamıcagını da anlamıstım. ama aşk işte adamın gözü kör oluyor derler ya dogru gercekten. hep kacıyodum gerceklerden. hayır diyodum bız cok sevıyoruz her türlü zorlugu bırlıkte aşarız, o da degişir, sorumlu bı adam olur vs vs vs ama onlar filmlerde oluyormuş! ve senin kültürsüz benligin, cahil kafan bilmez ama

(bkz: herkes hakettiğini yaşar) sende yaşıyorsun işte..

hadi jigololuk hayatında sana başarılar dilerim. hani doğum gunundu ya onu da kutlarım kabus senelerın olsun ınsallah. yazık ki o annenin oglusun. kadın üzüntüden ameliyatlık olmuş zaten. neyse bızım hıkayemiz yaz yaz bitmez. mıllet hayattan sogumasın daha fazla. allahtan her türlü belanı bulmanı diliyorum ve şunu da bil ki hayatımda her gün beddua ettigim tek hayvansın ve ölene kadar da yerini koruyacaksın.

şimdi ` (bkz: siktirgit)`