bugün

çok teşekkür ederim keşke gelsen...
Son sürat sana doğru koşarken beni vurdular. Sen vurdun demiyorum ama, beni vurdular...
bugün de bi paket sigara içtim. gelip de bi fırt mı çektin?
"ve bir dost sana kötülük yaparsa ona şöyle de: bana yaptığını, sana bağışlıyorum. fakat kendine yaptığını ben nasıl bağışlayayım?"

böyle buyurdu zerdüşt - nietzsche
Ikimizde iyi biliyoruznbu dunyada tam manasi ile seni tek mutlu edecek benden baska kimse yok.
Altı katlı hayvan gibi binada sürekli karşıma çıkıp koskoca ortak yemekhanede sürekli çapraza oturuyosun ya, senin suçun yok. Hayat benle t.ş.k geçiyor sadece. Ama ben de yıldım artık. Kusura bakma sen rahat ol diye kendimi rahatsız etmeye devam edemem. Bana ne ille biri rahatsız olacaksa sen ol. Ben kızgın ya da kırgın değilim. Umarım sen de değilsindir.
Seni özlüyorum. Belki de meraktan olucem nerdesin napiyorsun diye kendimi kemirsemde dönmeyi planlamiyorum. Çünkü seni özlemek seninle olmaktan daha az can yakıcı daha az kafa yorucu. Sende bana gelmeye calisma artik.
hiç birşey yolunda gitmiyor. gülemiyorum. gülmüyorsun. takılıp kaldım yerimde sayıyorum. ve sen bunu bilmiyorsun. belki haberin vardır içimde kendi yaktığım ateşten, belki de bir kıvılcım bile yoktur bu yangına dair içinde. sözler cümleler metinler herşey bomboş adının geçtiği her yerde. sen ben ve bu evren ve bilmem kaç nüsha bilmem kaç kopya aşklar. herşey farklı anlatınca bunu iklimlere. tutarsız her biri kışla yaz gibi. söyleyecek birşey de kalmayınca. bir kamçı yarası gövdemin tam ortasında.
mevsimler geçti bak bitti aşk masalımız.
üniversiteye gidince ayrı bir havalara girdin, yok tipin ortalamanın üstündeymişte bilmem neymiş ulan daha geçen güne kadar özgüvensizlikten ağlıyordun. senin gibi bilgili, entellektüel, her şeyi bilen (!) bir insan nasıl oldu da asla takılmayacağı köylü diye tabir ettiği insanlarla can ciğer oldu ? vallahi acıyorum sana. daha iyisini bulurum diye ayrıldın bulamadın it gibi dönecek kapı arıyorsun şuan ama ben numaranla birlikte senide spama attım delikanlı.
Görmesen bile, evet bu yazıyı sana yazdım.
Eminim çok güzel kokuyorsundur. Hissedebiliyorum yani. Böyle sanki erkek parfümü ve deterjan gibi. Güzel bir olayı anlattıktan sonra nazar değmesin diye eğilip tahtaya vurduğunu ya da şirin bir hareketle dilini ısırdığını da. Çok güzel gülümsüyorsun, bazı huyların tıpkı bana benziyor. Hem aynım, hem de aynamsın. Mavi çok yakışıyor, bir de takım elbiseyle gömlek. Yüzüstü yatağa uzanıp dergi okuyorsun, piyano çalabiliyorsun, güler yüzlüsün ama dışarıya karşı değil. Bir de şu var; o kadar tatlı uyuyorsun ki. Sabaha kadar oturup izleyebilirim. Çocuk gibi görünüyorsun uyurken. Tüm hallerin siliniyor aklımdan, o an uyku halindeyken yüzündeki masumiyet kalıyor sadece. Çok güzelsin. Ama benim başıma güzel şeyler gelmiyor.
toplantin guzel gecer umarim.

patronunu da kafaya takma, menapoza girmis bir kadinla ugrasmasi zordur.

ayrica cok kezbansin ama seviyorum bu kezbanligini.
https://video.uludagsozlu...doğal-şeker-nedir-158567/
yıllar sonra bir kadını kazanamadan kaybettim. yıllar sonra diyorum çünkü benim kendi içimde zor bir hikayem var.

2009 senesinde tanıştığım bir kadın vardı. 2015 yılına kadar tam 6 kocaman seni beraber olduk. dile kolay 6 sene . sancılı günlerim oldu benim daha sonrasında. atlıyordum bir çatıdan kırıyordum ruhumun tüm kemiklerini ve tam iyileşirken tekrar çıkıyordum ben o çatıya. tekrar tekrar acıttım hep canımı. kimseye derdim var, ah ben ölüyorum demeden kendi kendime acıttım canımı.

sonrası hiç kolay olmadı. kimseyi sokamadım ben hayatıma. arkadaş dahi olmadım, her kadından nefret ettim. denemelerin bile içine girmedim. hep ben seni üzerim, benimle mutsuz olursun diyerek ittim etrafımdaki insanları. yalnızlığa o kadar alışmıştım ki hayatımda bir kadının eksikliğini bile duymaz hale geldim. kim sorsa ben mutluyum böyle dedim. kız arkadaşlarla dışarı çıkılan gecelere katılmadım. katılsam da ben sıkıldım gidiyorum diyerek uzaklaştım. gittim sakin bir yer bulup hep içtim tek başıma. zor sorunlu zamanlardı işte.

hiç ummadığım bir anda gördüm ben seni. aklımın ucundan bir kadınla birlikte olmak geçmezken. mesela çok uzun zaman sonra aldım o gitarı elime birine şarkı çaldım. ilk kez birini hiç sorgulamadım içimde. seninle konuşurken hiç sıkılmadım.

hiç yapmadığım şeyleri yapmaya başladım. telefonumun mesaj sesini uyursam beni uyandırsın diye en yüksek sesli şarkılardan biri yaptım mesela. telefonunu yanına bile almayan insanken genelde, telefona bakar oldum.

pazar akşamıydı. onca sene beni mahveden insanın telefonunu ilk kez açmadım. sonrasında bir mesaj attım ona ;

( sanırım ben sana dair ne varsa içimde bitirdim. aklımda ilk kez güzelliklerle dolu bir insan var ve sen onun yerini alamazsın. hoşçakal bir daha arayıp mesaj atma. ) yazdım.

şimdi yazacaklarım benim düşüncelerim katılmak zorunda değilsin.

iyi olabilirdi belkide bir çok şey. güzel günlerimiz olabilirdi ama izin vermedin. ben alışkınım arkamı dönüp gitmeye yeterince tecrübem var.

üzülmedim mi ? üzüldüm. ama ben üzülmenin hiç bir işe yaramadığını da biliyorum.

aşık mıyım ? seviyor muyum ? sanmıyorum. eğer böyle olsaydı saçma olurdu ve yalan söylemiş olurdum zaten. sadece ilk kez birini kabullenip alabilmiştim dünyama ve sevebilirdim eminim.

aldığın kararlar ve sana saygımı hiç bir zaman kaybetmeden devam edeceğim ve seni bir daha anmayacağım söz veriyorum.

umarım kurtarırsın dünyayı. inandığın yolda ideolojinle başarıyla ilerlersin.

ben olsam seni seçerdim.

hoşçakal.
Gerçek misin, yoksa hep burada mıydın ?
gitme kal ulan , 3-4 sene daha kal bizimle de şu ligin tozunu attıralım kara oğlan.

(bkz: armindo tue na bangna)
sevdiğin insana bir cümle.
Canı sağ olasıca.
Bir cümle.
bırak sende git siktir et beni.
canım annem iyiki varsın.
sen beni hiç sevmedin ama ben sayende müslüm babayı daha çok sevdim...
keşke ölmeseydin.
Sevdiğime pişman etsen de kendime olan saygımdan bu cümleyi sana kurmayacagım heveslenme.
Sevmek bir ömür sürer sevismek bir dakika bana bir dakika yeter.
güncel Önemli Başlıklar