bugün

Kimseler görmese de ay gördü
göğsüne yuvalanan güvercinleri,
ellerin uzun boylu telaş içindeydi
uçmalara yelteniyordu kuğu boynun,
düşen kim, diye arama derin kuyuya
mehtaba dalıp aşkı sormuyor muydun?

Ay'ın gördüğünü ben de gördüm
imbatla tarıyordum ki saçlarımı
fırtınalar fışkırıverdi geceden,
karalara yürüdü denizin hışırtısı
koynunda büyüdüğüm dağa sığındım
siyah bir gül uğruna yaktım hayatımı

Aşktı adı düştüğüm uçurumun
bir kumarbazın hayali kadar
kare as ve uykusuzdum,
nasıl da sökün etti ateş ırmakları
ömrünün hakimi sandı kendini nasıl
güz dağlarının yalnız kartalı

Kimseler görmese de ay gördü
göğsümden havalanan güvercinleri. * *
aşk "tı" işte. görülen geçmiş zaman. ve gününü görmüşsündür artık "-tı" dediğinden zaten.