bugün

sol framede her gün görmekten bıktığımız konu başlığıdır efendim.
Seks ile bir bütün. Tabi evlenince.
Aşk diye bir şey yoktur aşk zannettiğimiz şey aslında kendimize olan sevgimizi başkasında görme biçimidir.
herkesin önceden olma diye uyarmadığı tek illet.
iyidir güzeldir fakat tanımlamaya çalışanları gördükçe kendinden soğutur. aşka farklı tanımlar yaparak çekici veya düşünceli bir insan olarak görülmüyorsun arkadaşlar. siktir edin tanımı, yaşayın amına koyim.
"Bu dünyadaki insanlar bir mum alevinin önündeki üç pervane gibidirler.ilki aleve yaklaştı ve şöyle dedi;

-Ben aşkı biliyorum

ikincisinin kanatları yaklaşarak aleve değdi ve o dedi;

-Ben aşkın ateşinin nasıl yaktığını bilirim.

Üçüncüsü kendini hiç tereddüt etmeden ateşin kalbine attı…Ve ateş onu eritti.

Yalnızca o bildi: Gerçek aşk nedir."
Sarm'aşık'tır.

Yersen. seks oglum hepsi, mangal komurunde turk kahvesi varken gereksizdir.
salak bir gülümseme sebebidir.

hiç kimseye göstermediğin ilgi ve nezaketi göstermektir.

bir 'gülsen' yeter gibi bir slogana sahip olmaktır.
3 harfli olmasıyla cinlere çok benzemektedir. her karşınıza çıkabilir, sizi yerden yere vurabilir.
Bazen takıntı edinilmiş olmayla karıştırılır.
Ağır ol biraz, asla sakin falan da olmaya çalışma dingin de.
Yoğun ol, karmaşık hatta. içinde kıyametler kopsun dışında yaprak kımıldamadan.
Böyle bağırsan sanki dünyanın yarısını ateşe verecek gibi boğazında alev olsun kelimeler.
Asla bağırma ama. içinde kalmalı onlar. Aklına gelen diline düşemeyen kelimeler.
Magma döner durur ya aynen öyle olmalı kalbin. Senin kontolünde zaten beynin.
Öylece boğuk ve yalnız dönüp durmalı. Durursa soğur, asla durmamalı.
Soğursan ölür içindeki hisler.
Elinden geldiği kadar, kalbin sürantrene olana kadar yoğurmalı bu alevleri.
Ağırlığıyla ezilmemen gerek hem. Önce yavaş yavaş ısınmana da gerek yok.
Al içine olan herşeyi öylece bastır. Tüm gücünle, varlığınla hatta olmayanınla.
Hayallerinle bastır mesela, hayali bir taş yarat bin dünya ağırlığında.
Çevir ondan sonra. Dönsün ışıktan daha hızlı, yüreğinden daha ağır.
Mısır öğütür gibi harmandan çok çok sonra. Hayır hemen değil çok çok sonra.
Değirmen taşının altında ezersin ya toza dönene kadar hah aynen öyle,
çevir hepsini o hayali taşın altında toza dönene kadar.
Sonra kinini kat içine, hırsını, kibrini, kuvvetini.
Hepsinden sonra iyice karışıtır ve kat tam ortasına sevgini.
Bastır onların ta ortasında kaybolana değin.
Çevir tekrar, yoğur hepsini birbirine kat. Hepsini toza çevir,
un gibi. Su istemez asla hamur olmak için. Sen sadece ez onları ve çevir.
Yanacaklar zamanla. Eriyecekler tümüyle. Birbirlerine karışacaklar her haliyle.
Sonra içinde bir yıldız gibi patlayacaklar. Canını öyle bir yakacaklar ki
ölmekten dahi korkmayacaksın bir daha. Sonra dağıldıkları gibi geri dönecek hepsi.
Aynı yere, bir araya. Daha katı daha yoğun daha sert daha sıcak.
işte aşkın devinimini böyle sağlayacaksın.
Ellerini korlara sokmak da ne demek, yüzünü yanana dek çakıllara sürtmekten de beter.
Zincirlere vurulup sürüklenmek üstüne bir de dikenli kamçılarla dövülmek.
Sonrası zaten senin elinde değil. istesen de kusamayacaksın bir daha.
içinde ateşler güneşten daha sıcak yıldızlardan daha parlak da olsa dışına
ne bir damla yaş düşecek ne de bir ah.
Senin dağların da yok patlayacak, püsürecek. En iyisi de bu aslında.
Hepsi içinde kalacak tümüyle, hiçbir eksiği gediği fazlası olmadan.
Biri, hiç ilgisi olmayan alakasız biri. Hissedecek o ateşleri.
Bilecek yandığını fakat bilmeyecek sebebini.
Aklında olmayacaksın en güzeli, hatta daha güzeli kalbinde.
istese bir çırpıda pulsar gibi öttürecek alevlerini ama
o da evet o da istememeli. O emeğin sahibi değil, o bulut.
Yağmur olup düşecek kim bilir nerelere. Sana değil asla.
Kim bilir nerelere.
the person you have called cannot be reached at the moment. please try again later.
Mevlana'nın divan-ı kebir'deki aşk tanımı:

el-hazer ez ışk hazer her ki nişani bovedeş
Ger besitized bereved ışk-ı tu berhem zenedeş

Sakının aşktan, sakının... Ner korsanız alır-gider aşk. Birisi inada kalkışırsa aşkın, onun kırar-geçirir, darmadağın eder.

aşk, adamı candan eder, gönülden eder... adamı küstahlaştırır, inancını alır gider. Sel geldi mi, ovada ne varsa siler-süpürür; sürer-gider.

buna iyice kan ki yolunu kesen odur; kanın kendi boynuna..uzak ol onun hızından, şerrinden, uzak ol onun iyisinden, kötüsünden.

şarap içersin, sarhoş olursun; gönlün elden gider; gönülsüz, elsiz kalırsın... kurtuluş yoktur; seni çeker, yer-gider aşk.

Şu ırmağa ayak bastın mı, ta kıyamete dek kurtulamazsın.. kim dalgaya kapılırsa dalga, onu deniz kıyısınadek sürer-götürür.

aşka düşen şaşırır-kalır, her işten olur.. hüneri elinden tutmaz onun, aklı fayda etmez.

a soluğu tuzak kesilen, sus.. suçsuzları öldürme.. a yüzü, aklın-fikrin şarabı olan, bu şarap , içeni ebedi sarhoş eder.

dipnot: divan-ı kebir her ne kadar mevlana'nın şiirlerini topladığı eser olduğu düşünülse de prof.dr.mikail bayram'a göre birçok şairin şiirleriyle oluşturulmuştur. uzun bir yolculukta aşık atışması gibi şairler birbirlerine şiir söylemişlerdir. bu şiir mevlana'nın düşüncesine aykırı gibi görünmektedir. belki de onun düşüncesini beğenmeyen bir şair tarafından söylenmiştir.
Cesur ve mert olmayi gerektirir.
Acıya
Şikayetsiz
Katlanmak.
taşı havaya atıp,
başını altına tutmaktır.
adı aşk.
sekiz harf, iki kelimedir..
gözü kör olsun ulan. hayattan soğutan birdaha kesinlikle düşünmediğim manevi varlık.
şu şarkıda geçen sözlerdir tam olarak:

http://www.youtube.com/watch?v=Af8mB9ABuJA
lafla, sözle anlatmak imkansız. ama güzel, çok güzel.
insanın yargılama yeteneğini öldürür. mutlu bir aşkı olanlara fazlasını diliyorum ama çoğunlukla aşk insanları mutlu etmez, hatta varolan mutluluğunu bile öldürür.
aşk bazen aklımıza düşen "her şey güzel olacak" düşüncesi gibi gelip geçici bir şey..
tarif ederken içimde kelebekler uçuşuyor falan denir ya o yüzden ömrü pek bir kısadır. ha napılır yeni aşklara yelken açılır. onun içinde rüzgarı beklemek lazım. ha ilki gibi olmaz denir her şey zamanında ve o koşullarda yaşanır. neymiş demek ki sana da çıkabilir. ama amortimi olur büyük ikramiyemi bilinmez.
bu konuda tanım yoktur. bu şeyin tanımında ilaç veya çare yok. acısıda tatlısıda güzel hissettirir.
yaşanıp bitince inancını kaybedip tırnak içinde bahsedilendir.
güncel Önemli Başlıklar