avrupa bizim neyimizi kıskanıyor

Türk kahvesini.
Deney olarak bir ortamda "Yurt dışında da muhteşem kahveler var." gibisinden bir söz söyleyin ve ortamda yoktan var olan "ama hiçbiri bi türk kahvesi değil be abi bizi geçemezler. Hepsi türk kahvesi için bize geliyo." diyen elemanı izleyin.

Ulan ne ara dünyayı gezdin ve yine en iyi ürünün bizde olduğuna karar verdin? Pardon pardon. Özür diliyorum. Arkadaş Starbucks a gidiyormuş. Haliyle kahve ufku hepimizden geniş. Instagram da gezerken sokuk bi Espresso Macchiato içmek = Kahve ufku +9999999

Türk kahvesini.
Deney olarak bir ortamda "Yurt dışında da muhteşem kahveler var." gibisinden bir söz söyleyin ve ortamda yoktan var olan "ama hiçbiri bi türk kahvesi değil be abi bizi geçemezler. Hepsi türk kahvesi için bize geliyo." diyen elemanı izleyin.

Ulan ne ara dünyayı gezdin ve yine en iyi ürünün bizde olduğuna karar verdin? Pardon pardon. Özür diliyorum. Arkadaş Starbucks a gidiyormuş. Haliyle kahve ufku hepimizden geniş. Instagram da gezerken sokuk bi Espresso Macchiato içmek = Kahve ufku +9999999.

bugün istanbulumuzda bir kez daha tecrübe ettiğimiz güneşli günlerde otoban olarak biraz fazla yağışlı günlerde ise gölet olarak kullandığımız duble yollarımızı.

görsel

baksana hem minibüs hem denizaltı lan kıskanmayıp ne yapacaklar *

çok basit.. avrupa bizim salaklığımızı kıskanıyor.. neden türkler kadar salak değiliz diye dertlenip duruyorlar..
anladınız siz onu..

vurdumduymazlığımızı, aymazlığımızı, ahmaklığımızı. bunlar kıskanılacak özellikler değil ama "bizde de azıcık olsaydı bu durum" diye iç geçiriyor olabilirler.

bir 50 yıl önce olsa güzel iklimimizi, doğamızı, denizlerimizi vs derdim ama artık onlar da can çekişiyor, kıskanılacak bir şeylerimiz kaldıysa bile en fazla 20 yıl sonra onlarda gider.

denizler dışında kıskanılacak bir doğamız yok.
karadeniz dısında yeşil bir yer hemen hemen kalmadı. oraları da yakarak araplar icin yazlık haline getiriyorlar. sinop gibi el degmemis bir yere yapılma asamasındaki nükleer santral de cabası. verimli tarım alanları ya imara açıldı ya da beş para etmez dolomit madenlerine dönüştürüldü. anadolunun çoğu bozkır.
edirne'den çıktın mı avrupa'ya kıyasla ülkemizin nasıl bir çöl haline getirildiği kolayca görülebilir.
bir numarlı üreticisi olduğumuz fındığı bile ithal etmeye başladık. daha iyi kanıt mı olur. bizim ülkemizde koskoca istanbul'da tek bir gezi parkı bile barınamazken berlin gibi paris gibi londra gibi en gelismiş şehirler bile koskoca ormanların ortasında kurulu duruyor. hala bizim doğamızı kıskanıyorlar diyen komikler var.

Dogal güzellikler ve tarihi eserlerimizi dört mevsim yasamamizi.

Evlenip , çocuk yapmamızı ve aile hayatına değer vermemizi kıskanıyor olabilirler. Bilmem farkında mısınız? Avrupa ülkeleri ayvayı yemiş durumda. Evlilikler azalıyor, kadınlar doğum yapmak istemiyor , sürekli kürtajlar... 11 yaşında kız çocukları sevgililerinden hamile kalıyor ve onlarda kürtaj oluyor. Aile birliği bitmiş. Erkeklerin tuhaf tuhaf fantezileri var. Ağız topları, kıç topları bilmem neler. Kimin ne olduğu belli değil.

Türk olmaktan gurur duyuyorum bu tablo karşısında gerçekten.
Sizde bizleri yozlaştırıp, kendilerine benzetmeye çalışmalarına engel olmalısınız bence. Bizim kültürümüz çok güzel.

avrupa genlerindeki haçlı ruhuyla müslüman bir ülkenin kalkınmasını, söz sahibi olması istenmiyor.

avrupa birliği aslında bir hiristiyanlar klübü.

Agzimiza sıçtıkları halde 18 yıldır aynı adamlara gosterdigimiz sabrımızı, ya da mallığımızı...

400 dolar ile nasıl geçindiğimizi, nasıl böyle hayalperest olduğumuzu falan.