Sebebi neydi ki de oturdun yanıma baba!
sizin araç kullanmanızla ilgilenmeyen daha çok ot ve bok ile ilgilenen hristiyan din görevlisi.
Kilisenin aracını vurmamanızı isteyen pederdir.
araç kullanırken ne kadar kızılsada sonra haklılığı anlaşılan insandır.
birde araba kullanmayı bilmeyenleri vardır ki onlar daha fecidir zira insandan şehir içi 30 şehirler arası 70le gitmesini isterler.
ha bi de şunu öğrendim, babadan, erkek kardeş ya da abiden bir de sevgiliden araba kullanımı ile ilgili ders almayınız
tanıdık olmayınca adam içinden sövüyo daha bi rahat.
o günlerin acısına kendi arabamı aldıktan sonra bir kere bile kullandırtmadığım pederdir..
insanı araba kullanmaktan soğutan pederdir. üstelik direksiyon öğretmeni olduğunu da hesaba katarsanız vah ki ne vah.

(bkz: acıyın bana)
arabanın sahibi olmama rağmen karşılaştığım durumdur. tamam arabayı kullanmayı kendisi öğretmiştir (-ki o da apayrı bir hikayedir) lakin öğrendikten sonra bile bu huyunu bırakmaz, bırakamaz.

- önün boş bas biraz yahu
- bu kadar yanaşma sağa
- bas kornaya çekilsin kenara
- beşe at rahatlasın araba
- suyuna baktın mı
- yavaş geçir o vitesi... dişlileri mahvedicen
- çarpmayın kapıları
- lastikleri ne zaman değiştircen
- vergisini yatırmışmıydın...

uzar gider bu.
"şu kaputun ucunda bir şey var, ney o?" dedikten sonra, baba öne uzandığı anda el freni çekilmelidir. ayıldığında bir şey hatırlamamasını umalım..
hele bir de araba kullanmayı öğretiyorsa boku yediğinizin göstergesidir. araba kullanmaktan vazgeçirir, dört tekerleği bir arada görmek istemezsiniz...*
bi keresinde "allah belanı versin" diye bağırmıştı
o gün bugündür hata yapmıyorum.
arabanın sahibi peder olduğu için gayet normal olan durumdur.
arabayı direğe çarpsan masrafları sen mi ödeyeceksin hafız ?