bugün
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- beli açıp kot şort giymek8
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi24
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması13
- ismail kartal8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba10
- icardi19059
- jose mourinho14
- barbara palvin'in aldatılması10
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- erdoğan'ın mülteci sevdası18
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz30
- magicovento cesurluğu12
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması14
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- ahmet uğurlu15
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal19
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır9
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular18
antidepresanlar, temel olarak beyninizdeki birkaç noral sıvıyla oynayarak, hormon sisteminizi etkiler ve düşüncelerinizi değiştirmenize yardımcı olur, genelde aldığınız antidepresanlar, sizin anksiyetenizi, karamsarlığınızı hatta intihar düşüncelerinizi alıp götürür fakat sizi pekte mutlu etmez, boş bakan, hiçbir şey hissetmeyen bir insan haline gelirsiniz.
diğer yandan, uyuşturucuların çalışma prensibi de aynıdır, kokain-eroin-meth gibi uyuşturucular da beyninizdeki noral sıvılarla oynar, hormonlarınızı etkiler, duygu ve düşüncelerinizi anında değiştirir, kendinizi süper hissedersiniz, her şeyi yapabilirmiş gibi hissedersiniz.
peki bu durumda,
gerçekten neyiz?
kendi özgür iradesi olan, kendi fikirleri olan, kendi bilinci olan bir varlık mı?
yoksa platin&metal yerine kemik ve damarları olan biyolojik robot mu?
diğer yandan, uyuşturucuların çalışma prensibi de aynıdır, kokain-eroin-meth gibi uyuşturucular da beyninizdeki noral sıvılarla oynar, hormonlarınızı etkiler, duygu ve düşüncelerinizi anında değiştirir, kendinizi süper hissedersiniz, her şeyi yapabilirmiş gibi hissedersiniz.
peki bu durumda,
gerçekten neyiz?
kendi özgür iradesi olan, kendi fikirleri olan, kendi bilinci olan bir varlık mı?
yoksa platin&metal yerine kemik ve damarları olan biyolojik robot mu?
bu konu allah rızası için psikiyatristlere bırakılsa o kadar isabetli olur ki.
antidepresan kullananlar mı kendilerini bir halt zannedin sağda solda bunu anlatıyor yoksa bir halt yaptıklarını zannedenler mi antidepresan kullanıp saykoya yatıyorlar bilemedim gitti. yeni moda. antidepresancıysan sen tamam herkes boş alümünyüm.
''biz yıllardır haykırıyoruz bu antidepresanların zararlarını. böyle bilgilendirici kitabı bir amerikalı yazsa best seller olurdu yerli olmak böyle oluyor işte.'' diyen ,mutluhan izmir' in yazdığı 'antidepresan tuzağı'' kitabının okunması şiddetle tavsiye olunur. ayrıca ' tıp bu değil ' kitabı serisinde de bu konu hakkında aydınlatıcı bilgiler bulunmaktadır. insanların nasıl zehirlendiğini , uyuşturulduğunu ve hammadde olarak ne kullanıldığını okuyarak öğrenebilirsiniz. SADECE kullananları dinleyip bu konu hakkında bilgi edinemezsiniz aklınızda olsun.
küçük bir not. beyindeki önemli nörotransmitterlerden olan ' gaba' , beyin uyarılabilirliliğini azaltan bir maddedir. bu nedenle ' gaba' aktivitesini artıran BU ANTiDEPRESAN ilaçlar epilepsi hastalığında kullanılır. antidepresanlar bazen gaba aktivitesini yükselterek kullananları hiçbir şeye aldırmayan, vurdumduymaz, donuk ve uyku eğilimi olan kişiliğe sokar... AYRICA BU iLAÇLAR etkisini HAFTALAR SONRA GÖSTERiR.
küçük bir not. beyindeki önemli nörotransmitterlerden olan ' gaba' , beyin uyarılabilirliliğini azaltan bir maddedir. bu nedenle ' gaba' aktivitesini artıran BU ANTiDEPRESAN ilaçlar epilepsi hastalığında kullanılır. antidepresanlar bazen gaba aktivitesini yükselterek kullananları hiçbir şeye aldırmayan, vurdumduymaz, donuk ve uyku eğilimi olan kişiliğe sokar... AYRICA BU iLAÇLAR etkisini HAFTALAR SONRA GÖSTERiR.
Ben 1 haftalık ilacı bile gününde içemez unuturken insanlar nasıl yıllarca hergün ilaç kullanabiliyor anlamıyorum.
işe yaradığını sanıyorsunuzdur ama aslında ağzınıza sıçıyordur.
3 sene kullanıp bıraktıktan sonra bir daha kullanmam dediğim ilaç türü. nasıl bırakırsanız bırakın sorunlar oluşuyor.
Eğer sorununuz gerçek ise ilaçta fayda etmez. Zamana bırakmak en iyisi.
Nadiren kalıcı bir fayda bırakmaktadır.
Öz len din.
Öz len din.
insanın ot gibi olmasına yol açan uyuşturucu haplardır. duygularını yaşamasına izin vermeyen özelliğe sahiptir o yüzden bir zaman sonra hastayı intihara sürükler.
müzik en güzel antidepresandır. Müzik aleti çalmak, hayvan beslemek, yüzme ve koşu en güzel antidepresandır.
Normalde, yani kullanmıyorken, sinirden delireceğin, ağlamaktan içinin söküleceği ya da ne bileyim günlerce uykularını kaçıracak olayları, antidepresan kullandığın dilimde yaşadığında daha sakin karşılamana yarıyor, kesinlikle. Yani yine için sökülüyor belki ama dışavurumu genelde sakinlikle oluyor. Kişiliğini etkiliyor resmen, düşük bir dozu bile.
Bırakılınca o kişilik nasıl bir hale gelir? Merakla bekliyoruz bakalım.
Ağlama krizlerine, sinir harbine hazır mıyız genşşler.
Bırakılınca o kişilik nasıl bir hale gelir? Merakla bekliyoruz bakalım.
Ağlama krizlerine, sinir harbine hazır mıyız genşşler.
(bkz: xanax)
Bazen baslamayı düşündüğüm sonra hiç bulaşma sonra bagımlılıkla uğraşma dediğim ilaç.
yıllarca kullanan insanlarda ciddi ve kalıcı hasarlara rastlanıyor.
antidepresanlarla ilgili olarak onay alabilinmesi için plasebo gibi durumlar gösterilebilmiş olmadığı, ama nasıl onay aldığı?
onay almış çünkü anidepresan üreten ve pazarlayan ilaç şirketleri o bilgileri saklayarak, sadece olumlu bilgileri ileterek diğer bilgileri gizli tutarak yaptılar.
bunu ortaya çıkaran bazı cesur insanlar kim?
biri david healy (diğerinin ismini hatırlayamıyorum biri daha vardı)
''bilgi edinme yasasına dayanarak'' ortaya çıkardılar bunu. (bilimsel verileride ortaya çıkararak) ilaçlara onay veren kuruluş önüne gelene onay veriyor, ilaç firmaları olumsuz bilgileri saklıyor. olumlu bilgileri sunuyor. bunun denetimi var mı? denetimini anca bu yolla, dolaylı yolla david healy gibileri ortaya çıkarıyor.''
bütün araştırmaların ortaya konulduğu değerlendirildiği metaanaliz yöntemi olarak moncrieff'in ortaya koyduğu açıklamalardan bazılarıda şunlar;
psikoz ya da sizofreninin temelinde biyokimyasal patalojik bir mekanızma var mıdır ?
cevap: yıllardır yapılan araştırmalar şizofreni veya psikozun herhang bir dopamin bozukluğuna bağlı olduğunu gösterememiştir
moncrieff sayfa123
antipsikotik ilaçlardan sonra şizofreni süresi kısalmış veya vaka sayısı azalmış mıdır ?
cevap: izleme çalışmaları bu ilaçlarla birlikte şizofreninin seyrinin iyiye gittiğini gösterememiştir. tam tersine hasar verici etkiler ve bırakma sendromu nedeniyle dahada kötüleştiğini göstermektedir.
sayfa 127
antidepresanlar ile birlikte depresyonun yaygınlığında bir azalma söz konusu mudur?
cevap: antidepresanların depresyona etkili olduğunu gösteren pek az delil vardır; var olan deliller bilakis olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. (bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi beyni bozarak geçici bir süre iyi hissettirip genel olarak sonra dahada kötü semptomlar oluşması gibi) bu ilaçların yeniden hastalanma riskini arttırıyor olması mümkündür.
sayfa 195
metaanaliz çoklu araştırmaların, bütün araştırmaların değerlendirilip sonuca ulaşılması yöntemi ile metaanaliz sonuçları; gerçeklere dayanan,bilimde yayınlanmış, bilime uygun diger araştırmalar;
uyarıcı verilen / verilmeyen dikkat,hiparektivite vs çocuklardaki en büyük takip araştırmaları..
20 yıl takip araştırması. harvard öğretim üyelerinin öncü olarak yaptığı çalışma
20 yıl sonra çocukken dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan 400 kişi bulunuyor ve ilaç kullananların sonucu; kullanmayanlara kıyasla 2 misli olarak ''madde bağımlısı'' (dolayısıyla kötü durum, madde bağımlılarının durumlarını anlatmaya gerek yok)
buna karşıt olarak yapılan bir diğer çalışma:
tek bir klinikten bir klinikten 68 kişinin ilaç kesiminden kısa sure sonra karşılaştırılması sonuç? bağımlı değiller.. (56-12)
ee daha yeni kestiler ilacı , bu nasıl çalışma ??
bu sonra yapılan çalışmayı yapan kişiler ise 4.2 milyon dolar adam başı 1.4 milyon ilaç firmalarından açıktan para alma gibi haklarında soruşturma açılmış ve halada sürmektedir. (bu arada bunlar da harvard'lıdır)
''anti psikotik ilaç almayan şizofreniklerin iyileşmesinde etki eden faktörler: 15 yıllık çoklu takip çalışması.''
15 yıl sonunda ''psikotik'' belirtiler göstermeye devam eden şizofreniklerin oranı
ilaç alanlar %64 , almayanlar %28
15 yıl sonra ''şizofreniden'' kurtulma oranı
ilaç alanlar %5 , almayanlar %40
(bunlar tanılar konulup ilaç kullanan veya kullanmayan kişilerin oranı)
finlandiyadan gelen bir örnek;
jaakko seikkula ve ekibi (bilim insanlarına yayınlar ve makaleler ile duyurulmuş müthiş bir çalışma)
bu çalışmada ''şizofreni'' durumdakilerin 5 yıl sonunda %80 oranda semptomlar ortadan kalkmış ya çalışıyor,eğitim görüyor
veya iş arıyorlar.
3 te 2 si ''hiç ilaç kullanmamış,
tamamen sadece psikolojik yardım yapılmış, ilaç kullanmamış kişiler. akut durumun ortaya çıkmasından bitene kadar bu uygulanmış
şizofreni sayısı yılda 2ye 3 e düşmüş
maliyet %33 düşük
ilaç tedavisi şizofrenide nasıl olduğunu biliyoruz? 5 yıl sonunda bu veri ortaya çıkıyor. 5 yıl sonunda ilaç kullanmadan %80inin tüm belirtilerin ortadan kalkması.
''kıyıda köşede bulunan bir çalışma değil, bilim dünyasında yayınlanmış çalışmadan bahsediyoruz.''
ayrıca her yıl antidepresan ilaçlar kaç milyon satışları artıyor bakabilirsiniz..
ne oluyor salgın mı var ? salgın varsa bunun virüsü, mikrobu nerde ? ya ortam bozuluyo millette depresyona giriyo filan diyorlar. ne alakası var arkadaşım. her yıl o oranda bozulmuyo ortam, burda milyonlarca ilaçtan bahsediyorum 3-5 senede kaç katına çıkıyor ilaç satışları. hem nufüs o kadar artmıyor, hem ortam o kadar bozulmuyor burda kaç milyon (doktor reçetesiyle verilmiş) ilaç satışının ne oranda arttığından bahsediyoruz.
beyindeki zihin aktivitesinin içeriği henüz ölçülemiyorken iddia ettikleri durumları bu hormonlara bu derece bağlamaları ve beyinde nasıl işlediği bilinmeyen ilaçlarla bu hormonlara ayar çekmeye çalışmaları psikiyatriyi 50 yıldan aşkın süredir ele geçirmiş ilaç şirketlerinin pompası değil mi?
(psıkıyatrık ılacların gecıcı bır sure ıyı hıssettırmesı vb durumları dogru ama bunu tıpkı narkotik uyusturucular/ uyarıcılar gıbı beynı bozarak kısa surelıgıne yapıyor,sonrası ıse vahım.
zaten soyledikleri beyin goruntuleme sistemi bahsettıklerı bilimsel kanitlariyla - uyguladiklari medikal ilac tedavisine uyussaydi teshis ve sonuc araligindada dahil o kullanilirdi)
not: kullanan kişilerin aniden bırakmasi risklidir. doz azaltarak bırakılmalı genel olarak.. yoksa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
onay almış çünkü anidepresan üreten ve pazarlayan ilaç şirketleri o bilgileri saklayarak, sadece olumlu bilgileri ileterek diğer bilgileri gizli tutarak yaptılar.
bunu ortaya çıkaran bazı cesur insanlar kim?
biri david healy (diğerinin ismini hatırlayamıyorum biri daha vardı)
''bilgi edinme yasasına dayanarak'' ortaya çıkardılar bunu. (bilimsel verileride ortaya çıkararak) ilaçlara onay veren kuruluş önüne gelene onay veriyor, ilaç firmaları olumsuz bilgileri saklıyor. olumlu bilgileri sunuyor. bunun denetimi var mı? denetimini anca bu yolla, dolaylı yolla david healy gibileri ortaya çıkarıyor.''
bütün araştırmaların ortaya konulduğu değerlendirildiği metaanaliz yöntemi olarak moncrieff'in ortaya koyduğu açıklamalardan bazılarıda şunlar;
psikoz ya da sizofreninin temelinde biyokimyasal patalojik bir mekanızma var mıdır ?
cevap: yıllardır yapılan araştırmalar şizofreni veya psikozun herhang bir dopamin bozukluğuna bağlı olduğunu gösterememiştir
moncrieff sayfa123
antipsikotik ilaçlardan sonra şizofreni süresi kısalmış veya vaka sayısı azalmış mıdır ?
cevap: izleme çalışmaları bu ilaçlarla birlikte şizofreninin seyrinin iyiye gittiğini gösterememiştir. tam tersine hasar verici etkiler ve bırakma sendromu nedeniyle dahada kötüleştiğini göstermektedir.
sayfa 127
antidepresanlar ile birlikte depresyonun yaygınlığında bir azalma söz konusu mudur?
cevap: antidepresanların depresyona etkili olduğunu gösteren pek az delil vardır; var olan deliller bilakis olumsuz bir etkiye işaret etmektedir. (bu ilaçların uyuşturucu maddeler gibi beyni bozarak geçici bir süre iyi hissettirip genel olarak sonra dahada kötü semptomlar oluşması gibi) bu ilaçların yeniden hastalanma riskini arttırıyor olması mümkündür.
sayfa 195
metaanaliz çoklu araştırmaların, bütün araştırmaların değerlendirilip sonuca ulaşılması yöntemi ile metaanaliz sonuçları; gerçeklere dayanan,bilimde yayınlanmış, bilime uygun diger araştırmalar;
uyarıcı verilen / verilmeyen dikkat,hiparektivite vs çocuklardaki en büyük takip araştırmaları..
20 yıl takip araştırması. harvard öğretim üyelerinin öncü olarak yaptığı çalışma
20 yıl sonra çocukken dikkat eksikliği hiperaktivitesi olan 400 kişi bulunuyor ve ilaç kullananların sonucu; kullanmayanlara kıyasla 2 misli olarak ''madde bağımlısı'' (dolayısıyla kötü durum, madde bağımlılarının durumlarını anlatmaya gerek yok)
buna karşıt olarak yapılan bir diğer çalışma:
tek bir klinikten bir klinikten 68 kişinin ilaç kesiminden kısa sure sonra karşılaştırılması sonuç? bağımlı değiller.. (56-12)
ee daha yeni kestiler ilacı , bu nasıl çalışma ??
bu sonra yapılan çalışmayı yapan kişiler ise 4.2 milyon dolar adam başı 1.4 milyon ilaç firmalarından açıktan para alma gibi haklarında soruşturma açılmış ve halada sürmektedir. (bu arada bunlar da harvard'lıdır)
''anti psikotik ilaç almayan şizofreniklerin iyileşmesinde etki eden faktörler: 15 yıllık çoklu takip çalışması.''
15 yıl sonunda ''psikotik'' belirtiler göstermeye devam eden şizofreniklerin oranı
ilaç alanlar %64 , almayanlar %28
15 yıl sonra ''şizofreniden'' kurtulma oranı
ilaç alanlar %5 , almayanlar %40
(bunlar tanılar konulup ilaç kullanan veya kullanmayan kişilerin oranı)
finlandiyadan gelen bir örnek;
jaakko seikkula ve ekibi (bilim insanlarına yayınlar ve makaleler ile duyurulmuş müthiş bir çalışma)
bu çalışmada ''şizofreni'' durumdakilerin 5 yıl sonunda %80 oranda semptomlar ortadan kalkmış ya çalışıyor,eğitim görüyor
veya iş arıyorlar.
3 te 2 si ''hiç ilaç kullanmamış,
tamamen sadece psikolojik yardım yapılmış, ilaç kullanmamış kişiler. akut durumun ortaya çıkmasından bitene kadar bu uygulanmış
şizofreni sayısı yılda 2ye 3 e düşmüş
maliyet %33 düşük
ilaç tedavisi şizofrenide nasıl olduğunu biliyoruz? 5 yıl sonunda bu veri ortaya çıkıyor. 5 yıl sonunda ilaç kullanmadan %80inin tüm belirtilerin ortadan kalkması.
''kıyıda köşede bulunan bir çalışma değil, bilim dünyasında yayınlanmış çalışmadan bahsediyoruz.''
ayrıca her yıl antidepresan ilaçlar kaç milyon satışları artıyor bakabilirsiniz..
ne oluyor salgın mı var ? salgın varsa bunun virüsü, mikrobu nerde ? ya ortam bozuluyo millette depresyona giriyo filan diyorlar. ne alakası var arkadaşım. her yıl o oranda bozulmuyo ortam, burda milyonlarca ilaçtan bahsediyorum 3-5 senede kaç katına çıkıyor ilaç satışları. hem nufüs o kadar artmıyor, hem ortam o kadar bozulmuyor burda kaç milyon (doktor reçetesiyle verilmiş) ilaç satışının ne oranda arttığından bahsediyoruz.
beyindeki zihin aktivitesinin içeriği henüz ölçülemiyorken iddia ettikleri durumları bu hormonlara bu derece bağlamaları ve beyinde nasıl işlediği bilinmeyen ilaçlarla bu hormonlara ayar çekmeye çalışmaları psikiyatriyi 50 yıldan aşkın süredir ele geçirmiş ilaç şirketlerinin pompası değil mi?
(psıkıyatrık ılacların gecıcı bır sure ıyı hıssettırmesı vb durumları dogru ama bunu tıpkı narkotik uyusturucular/ uyarıcılar gıbı beynı bozarak kısa surelıgıne yapıyor,sonrası ıse vahım.
zaten soyledikleri beyin goruntuleme sistemi bahsettıklerı bilimsel kanitlariyla - uyguladiklari medikal ilac tedavisine uyussaydi teshis ve sonuc araligindada dahil o kullanilirdi)
not: kullanan kişilerin aniden bırakmasi risklidir. doz azaltarak bırakılmalı genel olarak.. yoksa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Haaallla lüüyaaa etkisi yaratan ilaç grubu. Doktorunuzun dediklerinden ötesini yapmayın gençler. Bir sözlükte onlarca yazılana uyup bi boklar yemeyin. ilaçların olumsuz etkilerini görüyorsanız önce ilacı yazan doktora yoluna girmediyse başka bir doktora başvurun. internette yazılanşarı takmayın.
gerçekten bunalıma giren insan bunu kullanmıyorsa, bu devirde alkole düşer, alkolik olur.
Bi ben kullanmıyorum. Yani bi ben normal olamam tabi hepsi iyi ben kötü.
Öncelikle meraklı ve biraz kitap okuyan tipseniz, özellikle okumuş olduğunuz psikoloji, psikiyatri kitaplarından hatta terapi ve kişisel gelişim kitaplarından bile antidepresanların 'öcü ilaçlar' sınıfına girdiğini bilirsiniz.
Peki gerçekten öyle mi? -Tabi ki hayır.
anksiyete, obsesif, depresif, p. atak gibi ruh hallerinde bu ilaçları kullanmak yerine telkinler, meşgaleler, sözlü ve özellikle yazılı (hastalık günlüğü) yöntemler ile paçayı sıyırabilirsiniz. Ki şu dünyaca ünlü Amerikalı eleman D. Burn psikiyatr da çığır açmasına rağmen ilaç kullanımını savunmaz. (iyi hissetmek kitabını da tavsiye ederim.)
Nede hayır dediğimize gelelim.
Hastalığınızın nedeni ruhsal değil biyolojik de olabilir. Sizi ruhsal bunalıma iten durum yaşadıklarınız veya içinden çıkamadığınız problemler yerine özellikle beynin ilgili hormonu veya endorfin serotonin gibi skim skum şeyleri yeterince salgılayamamasından kaynaklanıyor olabilir. Yada troid bezinizdeki bir bir hastalıkta sizi depresyona sevk ediyo olabilir..
ilaçlar çözüm olabilir.
Yapılabilecek en güzel olay; ince eleyip sık dokumak. Bütün tahlilleri ve psikolojik yardımı aldıktan sonra psikiyatra başvurmak. Geçmiyorsa ilaç kullanmak. ilaca bağımlı olmamak (bu biraz zordur ama meditasyon yoga veya biraz dağ bayırla vb. üstesinden gelinebilir)
Peki gerçekten öyle mi? -Tabi ki hayır.
anksiyete, obsesif, depresif, p. atak gibi ruh hallerinde bu ilaçları kullanmak yerine telkinler, meşgaleler, sözlü ve özellikle yazılı (hastalık günlüğü) yöntemler ile paçayı sıyırabilirsiniz. Ki şu dünyaca ünlü Amerikalı eleman D. Burn psikiyatr da çığır açmasına rağmen ilaç kullanımını savunmaz. (iyi hissetmek kitabını da tavsiye ederim.)
Nede hayır dediğimize gelelim.
Hastalığınızın nedeni ruhsal değil biyolojik de olabilir. Sizi ruhsal bunalıma iten durum yaşadıklarınız veya içinden çıkamadığınız problemler yerine özellikle beynin ilgili hormonu veya endorfin serotonin gibi skim skum şeyleri yeterince salgılayamamasından kaynaklanıyor olabilir. Yada troid bezinizdeki bir bir hastalıkta sizi depresyona sevk ediyo olabilir..
ilaçlar çözüm olabilir.
Yapılabilecek en güzel olay; ince eleyip sık dokumak. Bütün tahlilleri ve psikolojik yardımı aldıktan sonra psikiyatra başvurmak. Geçmiyorsa ilaç kullanmak. ilaca bağımlı olmamak (bu biraz zordur ama meditasyon yoga veya biraz dağ bayırla vb. üstesinden gelinebilir)
psiyatristlerden başkası bu konuda bilgi vermeye yetkili değildir.
bir okul saldırganının reçeteyle satılan ilaçlarla tedavi edilmiş olması olasılığı nedir?
-bu şekilde insan öldüren faillerin %90 kadarı, bir antidepresan veya duygudurum sabitleştirici veya bunlara benzer ilaçlar almıştır. size şimdi anlattığımı eleştirenler; kişilerin şiddet göstermesine sebebin tedavi edilmeyen hastalık olduğunu söyleyeceklerdir. bu doğru olsaydı, okul saldırılarına karışmış kişilerin en azından yarısının ruhsal açıdan hasta, ancak tedavi görmemiş olması gerekir. ancak durum böyle değildir. faillerin neredeyse hepsi ilaç tedavisi görmekteyken böyle yapmışlardır.
psikiyatrist dr David Healy.
(youtube'da güven kendine kanalında david healy, peter breggin, joanna moncrief gibi isimlerin videoları ve antidepresanların anlatılmayan hikayeleri gibi uzun videolarda mevcuttur)
-bu şekilde insan öldüren faillerin %90 kadarı, bir antidepresan veya duygudurum sabitleştirici veya bunlara benzer ilaçlar almıştır. size şimdi anlattığımı eleştirenler; kişilerin şiddet göstermesine sebebin tedavi edilmeyen hastalık olduğunu söyleyeceklerdir. bu doğru olsaydı, okul saldırılarına karışmış kişilerin en azından yarısının ruhsal açıdan hasta, ancak tedavi görmemiş olması gerekir. ancak durum böyle değildir. faillerin neredeyse hepsi ilaç tedavisi görmekteyken böyle yapmışlardır.
psikiyatrist dr David Healy.
(youtube'da güven kendine kanalında david healy, peter breggin, joanna moncrief gibi isimlerin videoları ve antidepresanların anlatılmayan hikayeleri gibi uzun videolarda mevcuttur)
zamanında kullandım bir sike yaramadı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar