bugün

Öğretmenliği meslek olarak yapan insanların davranışıdır.
Ve ailenin statüsüne gore ayrım yapan öğretmen. Ayni şeydir. Gereksizler.
babamın erotik hikayeler yazarak geçimini sağladığını nasıl diyebilirdim ki? lanet olsun dostum tam kalbimden vurdu bu durum.
sana ne diye cevap verilmesi gereken öğretmendir.
hiç hadleri olmadığı halde ısrarla yaparlar bunu.

ebeveynlerin mesleğinden ziyade çocuğun annesi babası bile olmayabilir. bir de güya bu insanlar pedagoji eğitimi alıyorlar. yazık, günah.
Annenizin babanızın mesleği ne? Kaç kardeşsiniz ve kardeşleriniz nerede okuyor ? gibi saçma sapan soruların cevabını tanışırken istemişti bir lise hocam "Hocam bunlar sizin ne işinize yarayacak?" diye soramamıştım o zaman.
ne yapacan ? işin mi düşecek ? diye terslenesi lüzumsuz ötesi bir kilişe eylemi gerçekleştiren insandır.
açılın ben öyretmenim.

arkadaşlar öğretmenler bu soruları birebir, sınıfın ortasında değil de direkt size sormuşsa sizi eziklemek için sormaz.
sizi daha iyi tanımak için sorar. özellikle sınıf öğretmeni ya da rehber öğretmense bu bilgileri sorması çok normal. yapmaması zaten saçma olurdu.
okullarda öğretmenler ve okul aile birliği maddi durumu iyi olmayan öğrencilere yardım eder. giysi kitap defter yiyecek vs.
kimse sizin babanızın işini öğrenip öğretmenler odasına gidince sizinle dalga geçmiyor merak etmeyin.

he şuna ben de gıcığım, sınıfın ortasında çocukları kaldırarak tek tek soranlar var. ki benim ilkokul öğretmenim öyleydi.
ben babamla görüşmediğim için mesleğini bilmiyodum. bu da içimde bir yaradır.
Soramam, utanırım ki çoğusu da çiftçi neyini sorayım.
ileride zengin çocuğunun egolu, gariban çocuğunun ise ezik, utangaç ve çekingen bir kişilik olmasına neden olacaktır.
ozan güven gibi “ne salak salak sorular bunlar” diyesi geliyor insanın.
ilkokulda hasan diye bir çocuk vardı tembel. Babası bakkaldı. Öğretmen devamlı "baban gibi bakkal ol" diyerek aşağılamaya çalışırdı çocuğu.

Yani öğretmeni ilgilendirmez öğrencinin velisinin mesleği. Herkes işini yapsın.
üniversitede bir hocam var daha mezun olmadım isim vermeyeyim şimdi. ilk derste tanışmak için ilkokulda yapılan bu saçma soruyu, ''sana ne lan babamın mesleğinden'' falan diye eleştirip herkese tek tek bu soruyu sormuştu. bu arada ilkokul arkadaşlarımın çoğunun babası ''elektrikçi'' çoğunun babası ise ''serbest meslek'' ile uğraşıyordu.
lüzumsuz işlerle uğraşır.
ilkokulun yarısına kadar falan babamın ne iş yaptığını bilmezdim, (semtin adını söylerdim) bir dükkanı var derdim. beni alakadar etmiyordu.
sonradan öğrendim galerici olduğunu.
Annem ve babamın devlet memuru olduğunu öğrenen öğretmenim, ilkokuldayken tabi, babamı okula çağırıp a4 kağıt istemişti. Menfaatçilik ne demek o yaşta öğrenmiştim.