bugün

neşet ertaş'ın el çek tabip olarak da bilinen türküsünün asıl adı. efsaneleşmiş, senelerce farklı farklı biçimlerde yorumlanmıştır. ilginç olan, rivayete göre neşet ertaş'ın ilk türküsü olmasıdır. hatta böylesine muhteşem bir ilk eser olmasına pek ihtimal veremeyenler, abdal geleneğinde olduğu göz önünde bulundurarak türkünün muharrem ertaş'a ait olduğunu sanmışlardır öğrenene kadar.

anam ağlar
başucumda oturur
derdim elli iken yüze yetirir
bu dert beni yiye yiye bitirir

el çek tabip el çek benim yaramdan
ölürüm kurtulmam ben bu yaradan

anama babama yüzüm kalmadı
bir su ver demeye
sözüm kalmadı
doktora tabibe lüzum kalmadı

el çek tabip el çek benim yaramdan
ölürüm kurtulmam ben bu yaradan
cengiz özkan'ın da ah istanbul albümünde yorumladığı türkü. eksiği yok, kendince artıları var.
muharrem ertaş, daha onbeş yaşlarındaki oğlu neşet ile kırşehirde bir düğünü ücret-i mukabili şenlendirmeğe giderler. bir çift evlenmektedir ama düğün sahiplerinin yüzleri de mutlu bir tablo çizmemektedir. bu arada neşet eve su içmeye girer ve bir inleme duyar. o odaya girer.ne görsün, bir genç yatakta acılar içinde. hasta meğer ince hastalıktan (verem) yatmaktadır. o an neşetin yüreğinden bu ölümsüz parça doğar. bu neşetin ilk beste ve güftesidir.
neşet ertaş hocanın bizlere bıraktığı bir şaheser. öyle ki insanda intihar hissi verir.
yemek yemiyosunuz diye ağlanıyorlar efenim, bir insan ne kadar yiyebilir bir öğünde yahu!
orhan hakalmaz'ın da başarılı bir şekilde yorumladığı neşet baba türküsü.
neşet ertaş bu türküyü hissin tecessümüne dönüştürür. gözlerin rutubeti, duyguyu berraklaştırır sayesinde..
neşet baba türküsüdür. çekiç ali de çok mükemmel okumuştur. diğer güzel yorumlayan da emel taşçıoğludur.
cengiz özkan' da iyi söyler.

http://www.youtube.com/watch?v=HgBUOk9rAuM

edit: baş ucumda olarak imla düzeltilirse sevinirim.