bugün

Teoman'ımın da bırakmak istediği ama bırakamadığı, gece 4'ten sonra bulunduğu durumlardır.
alkollu olan hiçbirşeyi kullanmamaktır.
(bkz: kolonya kullanmamak)
kişi içkiyi bıraktığı zaman, bir çok sorunla başbaşa kalacaktır.
geceleri uyuma problemi, yeni yaşam biçimine alışma sıkıntısı, ilk fırsatta tekrar alkol kullanır mıyım sorunları vs...

bunların hepsi, giderilebilir problemler bence;
her şey bir yana, şu rastgele verilen öğütler yok mu!

ne demişti george best:

"geçtiğimiz günlerde, alkolü bıraktım. hayatımın en kötü 15 dakikasıydı... "

işte buna içilir...
başlanmadığından bırakılmayandır. inşallah kullanan arkadaşlar da bir an önce kendi maneviyatları, hadi maneviyatı es geçin kendi sağlıkları için başarırlar.
karaciğerin çok sevindirik olacağı bir karardır. alkolün bütün yükünü karaciğer çeker.

ama bak karaciğer kendisini çok çabuk yeniler. bi hafta içme , ya da 2-ya da 3 hafta içme, kendisini "eskisinden yeni" hale getirir. aynı şey sigara- akciğer ikilemi için geçerli değildir.

karaciğerin bu kendi çabuk yeniler hali şunu da beraberinde getirecektir ; alkolü bıraktıktan sonra, etrafındakiler içiyor olsa bile sen içmeyeceksin, çünkü kesinlikle bir birayla sarhoş olma olayı gerçektir, ikinci birayi kusma tehlikesi vardır.

yani, kesin karar verip bırakmak lazım.
karaciğerin anasını siken ilaçlar almaya başlayan insanın alkol ile vedalaşmasıdır.
bi ara denedim bu eylemi. biradan yudum alırken ağzıma acı bir tat geldi. koydum birayı masaya, "bırakıyorum ben bunu" dedim. arkadaşlarım, "hehe masaya mı bırakıyorsun hehe" diye daşşak geçtiler fakat o gece ne o biraya ne de başka bir biraya elimi sürmedim.

eve döndükten sonra televizyonun karşısına oturduğum anda evladımı kaybetmiş gibi üzüldüm o yarım bıraktığım biraya. "bari bitirseydim" dedim. elim ayağım titremeye, soğuk soğuk terlemeye başladım. kendime hakim olamıyordum. çıktım 1 tane bira aldım geldim, o yarım kalan birayı telafi ettim. üstüne geri kalan yarımı da içtim, üstüne dolaptan şarabı açtım şarabı da içtim.

benim de bu şekilde bırakmışlığım vardır alkolü fakat olacak iş değil amına koyim.
sigarayı bırakmaktan çok daha kolaydır. Üniersite 4. sınıfta evimde sürekli bulundurma gereğini hissettiğim anda bıraktım ve Hiç zorluk çekmedim. Ama bu sigara yok muuuu....
ne kadar bagimli oldugunuzla ters orantilidir bu isi basarabilme oraniniz. arada sirada arkadas ortaminda icen bir bunye icin pek zor olmayacaktir ama haftada 4 gun ve uzeri icen insanlar icin sikinti yaratir. icin anasini satayim, bosverin karacigeri akcigeri. arkadasimin dedesi 80 kusur yasinda gunde iki paket sigara bi ufak raki iciyor ki yillardir. en fazla 15-20 sene erken olecegiz.
iradeli bi yapıya sahip her bünye gerçekleştirebilir. sigara gibi azaltarak olacak iş değildir. yerinde nefsine hakim olmaktır mühim olan. bırakmaya kati suretle karar verdiğimden bu yana 2 sene geçti üzerinden. 2 senedir yudum dahi almamış biri olarak paylaşmak istedim.
1969 yılında içkiyi ve kadınları bırakmaya karar verdim. Bu hayatımın en kötü 20 dakikasıydı.

(bkz: george best)
ayran kafası daha güzelmiş onu anladık dün ondan dolayı bırakılabilir. rakı yerine üzüm yer bira yerine ayran içeriz.
gereksizdir. tadinda bir sarhosluk gibisi var mi?
2 sene önce en yakın arkadaşımın en yakın kız arkadaşımızla yiyişmesi, az kalsın benim de aynı duruma düşücek olmam dolayısıyla karar verdiğim olaydır. sonuç iki hafta sonra yine sahilde biralar elimizde.
yerinde bir hareket olacaktır.
içenlere yersiz hareketleri dışında kızmasam da içki bütün kötülüklerin anasıdır.
insan aylıkken asla yapmayacağı şeyleri yapar içki yüzünden.
belki o halini görse çok daha etkili olur bırakabilmesi için.
ha kolay mıdır? elbette değil ama yapılamayacak kadar zor da değil.
Alkolle sorunu olan 2 tip insan vardır. 1. Si Çok iÇenler 2. Si hiÇ iÇmeyenler.
miden delinmişse mecburidir.

he yine de tam anlamıyla bırakamazsın ''ayda yılda bir arkadaşlar ısrar ederse'' adamı olursun o ayrı.
4 yıl önce gerçekleştirdiğim eylem. Ancak ben içkinin tadını hiç sevmedim. Sosyal içici olarak başladım.
En çok sevdiğim içki içip, dans etmekti. içki içmeden dans ederken kendimi kaptıramıyordum.
Ayrıca içki sonrası seks ve bebekler gibi uyunan uykuyu sevdim. 6 ay gibi bir sürede bağımlılık kazanmaya başlamıştım.
Artık içkili ortama gitmek için bahaneler atıyordum. Hani dert tasa atarız ayağıyla müzik dinlemeye gitmeye bile tavdım.
Sonrasında o arkadaş grubuyla koptuk. Kendi başıma arasıra içki aldım. Tat vermedi.
Aradan 3 yıl alkolsüz dönem geçti. Sonra yine arkadaş ortamıyla içmeye başladım. Ancak bu sefer hafif şeylerle, az içerek
takıldım. Yine de üzerine uyunan uyku güzeldi. Kafayı dağıtmak da öyle. Ancak alkol sigara gibi bünyemi sarsacak krizler yaratmadı baştan beri. içelim içelim desem, yok deyince anlıyordu bünye. Ve böylece 4 yıllık süreç başladı.
Bir daha hayatımda içmemeyi düşünüyorum. Ancak içersem de yine ortam icabı içerim en fazla.
Alkolü bırakmak için ne mi yapılır? içkici arkadaşlardan oluşan çevreden kurtulmak yeterlidir sosyal içicilere.
Ama ne yaparsanız yapın eve alıp da içeyim noktasına getirmeyin olayı.
zor iştir.

yanında başka şeyleri de bırakıyorsanız, bir hayatı bırakıp diğerine geçmiş gibi olursunuz.

rakıyı bırakmayın. 70 yaşına geldiğinizde 55 yıldır akşamcıyım diyebilmek için rakıyı bırakmayın.

rakı alkol sayılmaz.
Her ramazan ayini firsat zannedip bayrami dort gozle bekledigim aldatmacadir. Bir gun birakirim umarim.
Sağlıklı bir beyine merhaba demektir.
Herkesin birakabilmesini dilerim.
Her gün 1 duble rakı içiyor olmak her ne kadar zararsız küçük bir miktar gibi görünüyor olsa da, bir bağımlılık çeşididir.
Eğer bir de "bi duble içmeye ihtiyacım var" cümlesini stresli anlardan sonra sıkça kullanıyorsaniz, bağımlısınız.
Alkol kötülüklerin anasıdır tribinde değilim, ancak insanların artık beynini kullanmayı bıraktığı toplumu düşünürsek, tek bir ölü beyin hücresine dahi katlanamiyorum.
Ayrıca ne biçim yağmur yağdı be arkadaş!?
maddi ve manevi acidan rahatlatan eylemdir.
alkolü bıraktım bu yüzden bunu bir viskiyle kutladım.
kana kuvvet, göze fer, cebe bereket getiren harekettir. şansınız bahtınız açılır şaşırırsınız.
ağzıyla içen için gerek olmayan konudur. g*tüyle içenler için zorunluluktur.