bugün

ne çok şey yaşanmış güne gelene kadar...
her birinin bir getirisi de var bu güne...
hiç biri yaşandığı yerde ve günde kalmamış...
hatırlamıyoruz çoğunu elbette...
ama...
bu günü yaşamakta etkisi var, yaşama şeklini belirliyorlar...

bu etkiyi yapan şeyler; ilk kez karşılaşılanlardır, "aa...!" ya da "yaa...!!" gibi ünlemlere neden olan hayretler, yeni öğrenilenlerdir.
bazen de, bir sorunun çözümünde izlenen yoldur; birinin hakkının bertarafı ile elde edilen menfaattir ya da maddi kayba rağmen kazanılan manevi hazzı yaşatan durumdur...

okunan kitapta, yerine koyulan kahramanın düşündükleri, mücadelesi, sevgisini/düşmanlığını yaşaması, vs.

anne ve baba kişilikleridir en fazla etkileyen; tavırları, tutumları, konuşma tarzları, ne zaman güldükleri/ağladıkları, nelere kızdıkları, öfkelerini ne kadar kontrol edebildikleri, sevgilerini ne zaman/ne şekilde/ne kadar gösterebildikleri...
yetiştirdikleri evladın ne kadar dengeli ya da ne kadar dengesiz olacağını belirlemekte...

tüm bunların yanında, evladın/kişinin fıtratının gücüne inanıyorum. güçlü bir fıtrat bu etkilerden olabilecek en az şekilde etkilenecektir. fakat zayıf fıtratlar, teslimiyeti kolay yaşayanlar olabildiğince etki altında kalacaktır. iyi/olumlu etki altındayken olabildiğince iyi/dengeli olurken, kötü/olumsuz/dengesiz etki ise karşımıza kötü olmakla kalmayıp kötülükten zevk alan sapık/cani gibi adlandırmaları alabilecek kişilikler de çıkabilecektir.

burada şöyle bir tezat da vardır; güçlü fıtratı illa ki "iyi" algılama olur nedense... oysa güçlü fıtratlarda "kötü" öz olması da söz konusu...

aynı anne babanın evlatlarıdırlar, aynı ocağın çocuklarıdırlar lakin farklı etkileşimler ve sonuçta farklı kişilikler olur çıkarlar...

notumsu: yazının başı ile sonu çelişti sanmayın. çünkü başındakiler de doğrudur/geçerlidir, sonundakiler de... bunu arif birinin sözü özde açıklayacaktır: "alimden zalim, zalimden alim doğar."
güncel Önemli Başlıklar